Nümayişçiler Park Otelin önünde 'Bize Rüstem Paşa Demokratları derler" tılarımız artık arkada kalmamış mıydı? İşte, şoförler de buna İi man ettiklerinden, niçin lastıksiz bırakıldıklarını anlamıyorlardı. De- mek bir, iki karaborsacı veya bu iş- leri yürüten bir iki mesul İstanbul şoförlerinin lastik almalarına mani o- luyordu. Adnan Menderesten, buna nihayet vermesini istiyorlardı. Lâs- tiksizlikten perişan haldeydiler. Boylece lstanbulun açıkgöz şoför- leri "yok"a "yok" demeden ve ziya- desile meşhur Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri kanununu ihlâl etmeden arzularını bildirmiş oluyorlardı. Ka- filenin arkasına takılan otomobillerin bitip tükenmek bilmeyen klâksonları ise, sanki en öndeki arabaya Yeşilköy asfaltındaki vaadi tekrar hatırlatmak içindi. Fakat hayrettir, Adnan Menderese tutulan her alkışı büyük manşetlerle bildiren Zafer gazetesi bu sevgi, gı ve Demokrat Partiye bağlılık gös- îierisinden tek satırla dahi bahsetme- i! Yükçülerin nümayişi Park Otelin sakinleri, ikinci defa pazar akşamı yerlerınden fırladı- lar. Kapının önüne yüz kadar hamal birikmişti. Otelin bütün — müşterileri aynı anda Oteli terkedecek olsalar bi- le bu kadar yük taşıyıcı gene çoktu. Kafileden hiddetli sesler yükseliyor- u. Yük taşıyıcılar içeri gırmek isti- yorlardı. Arzuları "Genel Başkan"ı görmekti. Haklarım arıyorlardı. 1946 dan beri Partideydiler. Partinin temel taşım teşkil etmişlerdi. Hâlâ da o- nun, her şeye rağmen bağlı kalmış AKİS, 17 KASIM 1956 mensuplarıydılar. — Bilhassa 1946 ile 1950 arasında D.P. yi sırtlarında ta- şıdıkları yüklerden aldıkları parayla desteklemişlerdi. Şimdi ise Partiye 1950'den, hatta 1945'ten sonra girmiş olanlar kendilerinin kongrelere katıl- malarına mani olmaya kalkıyorlardı. Genel Başkanı görmek istiyorlardı. Genel Başkam görmek istiyorlardı. Hadise o gün, Eminönü ilçesinin Rüstem Paşa ocağının kongresinde patlak vermişti. Kongre, Sirkecideki yükçüler salonunda yapılıyordu. 83 delege salona alınmak istenmemişti. Delege olarak kayıtları vardı, fakat "siyasi rakipler "i bunu tanımak iste- miyorlardı. "Siyasi rakipler"i Köp- rülü taraftarlarıydı. Yükçüler Saro- listlerdi. Bunlar, bir başka ocaktan Rüstem Paşaya yeni "transfer" olun- muşlardı. Rüstem Paşa Ocağının eski mensupları, kendi ocaklarına hem i- kâmetgâhları, kem de iş yerleri uzak bulunan bu delegeleri rey sahibi say- maya yanaşmıyorlardı. İlçe Başkanı da aynı kanaatteydi. 83 yükçü zorla içerde kalmak isteyince emnıyet kuv- vetleri çağırılmıştı. Ertesi gün Saro- listlerin organı Şehir gazetesi gelen emniyet kuvvetlerinin bu 83 delegeyi cop kullanarak dışarı çıkardıklarını yazacaktı. Hakikaten Yükçüler salo- nunda o gün küçük çapta kıyamet kopmuş, işin sonunda Sarolistlar ka- pı dışarı edilmişlerdi; kongreye, ka- lan 35 delegeyle devam olunmuştu. Gerçi dışarı atılanların adedi 83 idi ama, aslında bunlar bir tek reyi tem- silediyorlardı. Zira demokratik rejim- den uzaklaşmamız nisbetinde D.P. de demokratik bir parti olmak vasfını YURTTA OLUP BİTENLER kaybetmişti. Şimdi ortada, 1946-1950 senelerindeki manasıyla bir teşkilât yoktu. Mevcut olan sadece bir kaç şahıstı. Bu şahısların da taraftarları vardı. Meselâ biri hamalları tutuyor- du. Bir başkası başka meslek erba- bının reylerine sahipti. Bahis mevzuu şahıslar da İstanbulda Köprülü ve Sarol taraftarları diye — ayrılmıştı. Köprülücülere prensip, itibarile Or- han Köprülü, Sarolculara Dr. Müker- rem Sarolun muavini Hüsnü Yaman komuta ediyordu. Hüsnü Yamanın komutanlığı hem prensipte, hem |fiili- yattaydı. Sarolcular son kongrelerin- deki hezimetlerini Hüsnü Yamanın hatalarına atfediyorlardı. ele geçirmek için başka ocaklardan yükçüleri transfer etmişti; fakat plân ları muvaffak olmamıştı, D.P. nin. parti olarak bu vaziyette bulunmasında şaşılacak hiç bir taraf yoktu. Yalnız tüzüğün değil, bütün prensıplerın bir kenara atıldığı siya- si teşekkullerde başka bir manzara aramak hata Hazır kuvvet, gelince arolcular kendilerine reva görülen muameleden hiç hazzetmemişler- di. Komutanın teğmenlerinden biri, copların faaliyete geçmesi — üzerine haykırdı: — Gidip Menderesi görelim". Bunu, bir başka haber takip etti: Menderes uçakla Ankaraya gidiyor! Bunun üzerine yükçü delegeler oto- mobıllere doldular. Kongreye gireme- yenlere, kongreye girmiş bulunan Sarolcular da katılmışlardı. Yirmiden fazla taksı süratle Yeşilköy e hare- ket ett Şımdı, "taksilerin parası" diye dü- Hüsnü Yaman Mağlüp — teğmen