gönderilmiş delegelerin itimad mek- tuplarının kabul edilmemesini isti- yordu. Halbuki bu sırada bizzat Genel Sekreter Dag Hammarskjold, Kadar hükümetiyle temas halindeydi. Kadar hükümeti Birleşmiş Milletler müşa- hidlerinin Macaristana girmesine mu— saade etmemişti. İddiasına göre "ni- zam ve intizamı temin maksadıyla" Macaristana girmiş olan rus kıtala- rının çekilmesi müzakerelerinde Sov- yetlerin muhatabı Birleşmiş Milletler değil, doğrudan doğruya Budapeşte hükümetiydi. İşin, Birleşmiş Millet- lerle hiç bir alâkası yoktu. Sadece bu cevap Kadar'ın nasıl bir alçak oldu- ğunu göstermeye yeter de artardı bi- le.. Zira cevabın alındığı saatlerde Budapeşte ve diğer şehirlerde sel gibi macar kam akıyordu. S.O.S. S.O.S. S.O... Geçen hafta Rus tankları kahra- an Macar ihtilalcilerine ölüm yağdırırken Marie-Therese kışlasın- daki bir avuç insan kahramanca çar- pışmaya devam ediyordu. Fabrikala- a çekilen işçiler ellerine geçirdik- lerı tüfeklerle son melcelerim ümit- sizce müdafaa ediyorlardı. Macar Radyosu hür dünyaya hitap ediyor- du. Top ateşine daha fazla dayana- mıyan Marie-Therese kışlası çöktü. Fabrika pencerelerinden ateş eden silâhlar susturuldu. Macar Radyo- sundan son defa kahraman ihtilâlci- lerin sesi duyuldu. Bu zayıf ve titrek bir kadın sesiydi ve son anda bütün dünyaya sesleniyordu: "Macaristanı kurtarınız! Yardımımıza koşunuz! Dünyanın medeni insanları, bizi kurta rınız! Adalet ve Hürriyet aşkına bize yardım ediniz. Belki son defa ola- rak Hür Macaristan sıze sesini du- yurmaktadır. Gemi batıyor, ışıklar sönüyor. Macaristanın üzerine çöken karanlık saatten saate kalınlaşıyor Yardan talebimize kulak ve ze askerle, silâhla yardım edınız Ge— liniz, kardeş ellerınızı bıze uzatınız. urtarın bizi! İmdat, ti. Marie-Therese kışlası çoktu fabri- ka pencerelerinden ateş eden silâhlar sustu. Hür Macar Radyosunun sesi bir daha duyulmadı. Ama beklenen yardım bir türlü gelmedi. Kahraman Macarlar dünya sulhü uğruna kur- ban edildiler ma Marie-Therese kışlası yıkılsa da, hiç bir fabrikadan ses çıkmasa da ve Macar Radyosu mezarlar gibi sessiz kalsa da Macar milleti zulme boyun eğmiyordu. Rus tankları altın- da çıgnenen bınlerce delikanlı ve genç kızın yerini, az sonra başkaları alı- yordu. Hürriyetin kokusunu alan kahraman Macar milleti, insan gibi yaşamak için ölümü göze almaktan çekinmemişti. Rusların topu, tüfeği, tankı ve zulmü onları bu yoldan geri çeviremiyordu. Belki Tuna, Budapeş- teden geçerken uzun müddet daha kırmızı akacaktı, fakat sonunda hür- riyet için ölmesini — bilenler, elbette buna lâyıktılar ve elbette ergeç buna sahip olacaklardı. AKİS, 17 KASIM 1956 Sevsinler! Bır hükümet, sporcularını O- lımpıyatlara göndermiyeceği- ni ilân ttı Sebep? Bu Olimpiyatlara, insan hak ve'hürriyetlerine saygı gösteril- meyen memleketler de katılı- yormuş. Onun için kendi spor- cularının böylelerinin sporcula- rıyla yarışması doğru değilmiş. Kim bu hükümet? Londra hükümeti mi, Washington hü- kümeti nü, İskandinavya hükü- metleri mi, Uruguay hükümeti mi? Hay e biri, ne Öteki.. Kendınızı lütfen sıkı tutu- nuz: Caudillo (bu kelimenin almancası Führer, İtalyancası Duçe'dir) Franko'nun hüküme- ti! Rusların korkusu usya Macaristanda da Polonyada- ki gibi milliyetçi bir komünist hü- kümet kurulmasını hoş görecekti. Fakat ihtilâlcilerin iş başına getirdi- ği Nagy hükümetinin hareket tarzı Rusları şaşırttı.. Nagy'nin Varşova Paktım yıkmaktan bile bahsetmesi, Rus askerlerine "Yürü" emrinin ve- rilmesine kâfi geldi. Kremlin ne pa- hasına olursa olsun "imparatorluk"u kurtarmak istiyordu. Rus işgalinden sonra iş başına geçirilen Kadar hü- kümetinin programında — -Rusların çekip gitmesi müstesna.- ihtilâlcilerin bütün isteklerine yer veriliyordu. Fa- kat bir sürü kan aktıktan sonra, Rus süngüsüyle,iş basma gelen bir. hü- kümetin vaadlarına kimse inanmamış DÜNYADA OLUP BİTENLER tı. Halkın itimat etmediği bir rejim, uzun zaman payidar olamazdı. e kendı halkım kurşundan geçirmek ü- e 850 Rus tankını davet eden alçak bır hukumete itaat etmek zilletlerin en büyüğüydü. Macar halkı bu zille- te katlanmaktansa ölmeyi tercih edi- yordu. Rus tanklarının saçtığı ölüm- den kurtulabilenler, yaralarım sar- mak için Avusturyaya sığınıyorlar ve yeni baştan çarpışmaya hazırlanı- yorlardı. İhtilâlin akisleri 9 yıl önce dünyayı yerinden oyna- tan Rus ihtilâllinin bu seneki yıl dönümünün dekorunu kahraman Ma- car ölüleri teşkil ett Rus ımparatorlugu dışındaki komü nist partileri de bugünü her yıl bü- yük coşkunluklarla kutlarlardı. Ama bu yıl imparatorluk dışı komünist! partilerinin sesi pek çıkmadı. İtalya- a kırmızı ciplere binen polis müfre- zeleri bir haftadan beri komünist Par ti merkezini muhafaza altında tutu- yorlardı. Binanın etrafım saran kız- gin halk toplulukları, parti merkezi- ni yakıp yıkmak arzusuyla yanıyor- lardı. Bu kalabalığın çoğu kömüniz- min uzun zamandanberi aldattığı işçi- lerdi. Komünistleri destekliyen büyük işçi konfederasyonunun genel sekre- teri Komünist Partisine karşı cephe almıştı. Sosyalist Nenni komünistler- le bütün alâkasını kesip atmıştı. Fransa' da ayni durumdaydı. Ma- car ihtilâlinin kanla boğulmasına ka- dar, komünizme sadık kalanlar, alda- tılmış olmaktan dolayı duydukları hıncı Fransız Komünist Partisinin merkezini yakarak çıkardılar. Komü- nist olmamakla beraber, uzun yıllar- dan beri komünistlerle iş birliği ya- pan J. P Sartre Fransız aydınlarının Ihtılalcılerın elıne geçen bır Rus tankı Elde kalan, istiklâl arzusu oldu