1956 57 kışının gözdesi siyah elbıseler Sönmeyen bir yıldız Paris modası, yeni mevsime girer- en, gene baş rolü, ihtiyarlamak bilmez baş artistine verdi Ö meyen yıldız siyah elbisedir ve büyük terzilerin ifadesine göre siyah elbise- siz bir moda defilesini, tasavvur et- mek bile güçtür. Hakikaten 1956 - 57 kışında siyah elbisesi bulunmıyan şık bir kadın düşünmek mümkün de- ğildir. Sıyah bir elbise nasıl bir moda defilesinin "ekmek - peynir"i ise, bu kış şık bir kadının da gardrobunun -temel taşı olacaktır. Bu "ekme peynir" tabiri de doğrudan doğruya Parisli büyük moda evlerine aittir. Çünkü senelerden beri, her defilede siyah elbiselerin "ekmek - peynir" gibi satıldığım müşahade — etmişler- dir. Siyahın marifetleri iyah, kadına kibarlık verir. Siyah, kadım zayıf gosterır Siyah, ka- dını daha kadın, daha şık, daha cazi- beli yapar. Sıyah kadına emnıyet his- si verir. Yalnız siyah kumaş alırken bazı noktalara dikkat etmek lâzımdır. Si- nıspeten çok daha iyi kalite icab etti- rir. Fena bir kumaş, siyahta derhal sırıtır. Siyah kumaş seçerken onun güzel bir parlaklığa veya aksine tam bir matlığa sahip olmasına dikkat etmelidir. Çizgili kadıfeler saten, yünlü jerse, ince dra tok ipekliler ekserıya siyah rengını çok iyi tutar- Bu kumaşlar zengin manzaralı kumaşlardır ve dayanıklıdırlar. Siyah kumaş alırken çok az kumaş almamaya da dikkat etmek lâzımdır. En sade siyah elbise bile zengin bir kupa muhtaçtır ve siyaha sonradan 26 "Peynir - ekmek" gibi satılıyorlar parça ilâve etmek çok zordur. Çünkü aynı kumaşlar bile ekseriya değişik siyah tonlarla karşımıza çıkarlar. Bir kusur iyahın en büyük kusuru çabuk toz tutmasıdır. Fakat bu kadarcık kusur kadı kızında da bulunur. Ona itina göstermek, giydikten sonra, do- laba asmadan fırçalamak lazımdır. Siyahı ya buharla ütülemek lazımdır, ya da kumaşın tersinden.. Siyah bir elbıse hergün üst üste giyinilmemeli- dir. Siyah elbise dinlenmeğe muhtaç- tır. Onu dolapta koyu renkli elbise- lerin yanına asmak, kabilse her defa- sında bir naylon torbanın içine kal- dırmak lâzımdır. Yaşa göre kumaş Siyah her yaşta giyilebilir. Fakat seçilen kumaş yaşa ve tipe göre değişmelidir. siyah kadife gençtir ve bilhassa sarışınlara gider. Krepler, tok ipekliler daha ziyade mat tenli, siyah saçlı kadınlar içindir. Siyah saten parlak bir makiyaj ve parlak saçlara yakışır. Siyah jerse her yaşta ve her tipte kadına müna- siptir. Siyahın aksesuarları iyah bir elbiseyi fazla takıp takış- tırmadan giyinmek te pekâlâ ka- bildir. Bilhassa 1956 - 57 modasında bu sadelik elzemdir. Güzel dikilmiş, zengin bir kumaş yalnız başına kadı nı açacaktır. Tek bir çiçek, tek bir iğne, tek bir bilezik veya küpe kâfi- dir. Siyah elbise ile elzem olan şey itina ile boyanmış parlak dudaklardır. Tek elbise, değişik kıyafet Siyah elbise yaptırırken dikkat edi- lecek bir nokta, da onun çok fazla süslü olmamasıdır. Bu taktirde elbise ancak çok mahdut fırsatlarda giyile- cek, ömrünün büyük bir kısmını do- lapta asılı geçirecektir. İyi kumaş- tan, iyi dikilmiş sade bir siyah elbise!. İşte her kadına lâzım olan budur. Bu taktirde elbiseyi birçok vesilelerle gi- yinmek, ondan tam manasıyla istifa- de etmek mümkün olacaktır. Yalnız bu taktirde elbise ile biraz oynamak, onu bir ilâve yaka, bir ziynet eşyası, bir kemer, açılıp kapanan bir dekolte ile degıştırmek icab edecektir. Mese- lâ güzel bir siyah yünlüden yapılmış küçük japone kollu, erkek yakalı bas tan aşağı düğmeli, belden kesik bir düz siyah elbise düşünelim. Bu elbise- nin beline ince bir siyah deri kemer takıp yakasını iyice kapayınca onu mükemmelen büroya veya bir öğle yemeğine giderken giyebiliriz. Aynı elbisenin yakasını bele kadar düğ- melemeyip içinden bir beyaz saten jile gösterirsek ve beline de ay- nı satenden, arkadan sarkan bir zengin kuşak koyacak olursak, bu elbise ile akşam yemeğine de git- kabildir, gece dansa . Bu şekilde sade biçilmiş siyah elbise- lerin bir pratik tarafı daha vardır: Birinci sınıf bir gezme — elbisesi ol- maktan çıktıktan sonra gayet rahat ve güzel bir gündelik elbise de oluve- rirler.. Ev Mecburi bir yenilik Ankarada elektrikler sık sık ve sürpriz halinde arızalar yapmak- tadır. Bu yüzden ekseri nahoş, bazan da hoş hadiseler olmaktadır. Bir gece toplantısında iskambil falına bakmak AKİS, 10 KASIM 1956