DEMOKRASİ .» Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti arasında hiçbir fark yoktu. Her iki partiyi de milyonerler besli- yordu. Yani dizgini ellerinde tutan mılyonerlerdı Wall Street'in adamla- rıydı. rikada seçime iştirak nis- betinin 96 50 civarında dol aşması, basit vatandaşın "Ali Hoca" ile "Ho- ca Ali" arasında bir fark olmadigını düşünmesinden ileri — gelmes kün değil aniydi? Bir sendıkacı, bır iktisatçı ve bir de gazeteciden mü- teşekkil Rus müşahit heyeti Ameri- kaya bu fikırlerle gelmişlerdi. Dönüp önüp " " okuyan medreseliler gi- bi, herhalde ayni fikirlerle memleket lerine döneceklerdi. aamafih Rus müşahitleri hakikaten çalışkan tale- belerdi. Bütün gazetecileri âdeta yu- tuyorlardı. Bütün söylenenleri işit- mek için sırf kulak kesılmışlerdı gözleri hiçbir şeyi kaçırmamak için fal taşı gibi açıktı. Se çımlerın netice- si hakkında şu düşünceye varmışlar- dı: Eisenhower kolayca kazanacaktı. Bunu bilmek için posteki saymaya lüzum yoktu. Zira milyonerler her Öd partiyi de destekliyorlardı ama, Cumhuriyetçi Partiyi tutan milyoner- lerin sayısı, rakip partinin para baba- larından çok daha fazlaydı. Üvey evlâtlar Seçım çok kimsenin zannettiği gibi iki aday arasında geçmiyordu. Ya- rışın daha bir çok meçhul heveslısı vardı. 1952 de meçhul başkan adayla- rının topunun elde ettiği oy sayısı 300 binin, biraz üstündeydi. Bu miktar umumi oy mikdarının ancak binde beşiydi. Bu yıl işler kötü gidebilirdi. Zira bu fedakâr adaylara kimse yüz vermiyordu. Parasızlık yüzünden, te- levizyon onlara hemen hemen kana- lı gibiydi. Beyaz Saray gizli Vesika- ları tetkik hususunda Dem ya tanıdığı imtiyazı bu fedaılerden e- sirgemişti. Fakat seçimlerin bu üvey evlâtlarını hiç bir şey durduramazdı. İdeal adamlarıydılar, vazifelerini ya- pacaklardı. Mesela 44 yaşındaki Kra- jewski, kendini uzun "zamandan beri bir milli piyango tesisine ve fakirlere bedava bira verilmesi gayesine vak- işti. Bu sene programına yeni o- "sapık çocukların — ebeveynine karşı soğuk harp" — mevzuunu ilâve etmişti. 61 yaşındaki Dr. H. Shelton, sadece sebze yemek ideali için yaşı- yordu. Seçim parolası "Hiç birinizde kalp ve böbrek hastalığı yoktur"du. 75 yaşındaki Dr. Arden Holtwick, Fahrettın Kerim için çalışıyordu: İç- ki, zünden kaldırılmalıydı Sos- yal 1ht11a1 için didin: y Hass'ın n seçim nutkunu ancak 9 kişi din- ledı Fakat day durumu izah etti: "Ben işçiler için konuşuyorum, fakat onların hepsi şu anda işlerinin başın- da bulunuyorlar". Son perde eçim piyesinin bütün esrarı da- ha perde kapanmadan çözül- müştü. Ike kazanacaktı. Geçen ay bir sürpriz korkusuyla "harp plânları"nı 20 Richard Nixon İyi yetiştirilmiyen - halef yeniliyen Cumhuriyetçiler, huzura kavuşmuşlardı. Yapılan muhtelif son dajlar Ike'ın devrilmez bir aday oldu- ğunu göstermişti. Bütün iktisadi güç- lüklere rağmen çiftçiler ona sadıktı- lar. Hatırı sayılır miktarda zenci, oy- larım ona vereceklerdi. Yarış tahmin- cileri, neticeleri riyazi bir katıyetle evvelden bildirmek cüretine bile k pılmışlardı: Ike'ın 347 oyuna muka— bil, Stevenson 183 oy alabilecekti. Amerika iktisadi bakımdan en mü reffeh günlerini yaşıyordu. Milli gehr gün geçtikçe artıyordu, kriz korkusu unutulmaya yüz tutmuştu. İke'ın ifa- de ettiği gibi Amerıkalılar 1956da Mareşal V Bulganın Zehirli hediye 1952'ye nazaran çok daha mesuttular. Başkanın değişmesi için hiç bir se- bep yoktu. Dimyata prince gitmek kimsenin aklından geçmiyordu. Bet - baht aday Stevenson'un talihsizlikle- rinden biri de buydu. Zenginlik insa- nı, oy pusulasını derıştirmeyecek ka- dar tembelleştiriyordu. Te e ça- nı çalanlara kimse kulak asmıyordu Stevenson'un azanması büyük bi sürpriz olacaktı. Fakat A erika, sürprizlerin de eksik olmadığı bir memleketti. 1948'de herkes seçimleri Dewey kazanacak diyordu. Fakat Truman, seçimlerin İbni falcılarını yeise düşürmüştü. Fakat sevgili Ike'- ın koştuğu bir yarışta sürprizin vu- kuuna inanmak çok zordu. On par- mağında on marifet bulunan koyu de- mokratlar bile adaylarının kazanaca- ğına inanmıyorlardı Tek mühim nokta isenhower de, Stevenson da m tesna kalıtede iki liderdi. İkisi de Amerıkayı idare etmeye lâyıktı. İki- si de dünyanın sevgi ve itimadım ka- zanmıştı. İ e aşırı fikirlerden nefret eden mutedil kimselerdi. Biri kelimenin manasıyla münevver Ur liderdi, dıgerı daha ziyade aklı selimiyle tanınmıştı. Seçimlerde söy- ledikleri sözler ne olursa olan, her ikisi de ayni siyasi fikirlere inanıyor- lardı. Zira mahsul fiatlarının tesbiti, zenginlerin hükümeti. Hidrojen bom- bası hakkındaki münakaşalarda ileri sürülen, görünüşte biribirine zıt fi- kirlerin pek ehemmiyeti yoktu. Tek mühim nokta, Ike'ın bütün gayretlerine rağmen Cumhurıyetçı Partinin günün ıcaplarina ayak uy ramaması ve geri kafalı bir parti 0— larak kalmasıydı. — Partinin yenıleş— miş gibi görünmesi, sadece İIke'ın şahsiyetine dayanıyordu. — Eisenho- vverMn sıhhatinin bozulması, enerjisi- nin kaybolması halinde geri kafalıla- rın partiyi ele geçirmelerinden kor- kutabilirdi. Ike'ın en büyük kusuru, kendisine bir halef yetiştirmemiş el- mMmasıydı. Stevensonun gerisinde hakikaten bir parti vardı. Stevenson ortadan çekilse bile, parti onun takip ettiği yoldan ayrılmıyacaktı Bu durumda Amerikalıların ve bü- tün dünyanın endişe edeceği tek nok- ta, Ike'ın vakitsiz ortadan çekilmesi ve halefleri tarafından siyasetinin terkedilmesiydi. Bu tehlikeyi Eisenhower de gayet iyi biliyordu. İ- kinci defa adaylığı kabul etmesinin sebebini şöyle anlatıyordu: "Tekrar adaylığı kabul edişimin bir tek sebe- bi var. Zira başladığım işi bitirmek istiyorum". " Bütün dünya -Ruslar dahil-, Ike'ın Cumhuriyetçi Partiyi yenileştirmek yolundaki mücadelesinde — muvaffak olmasını, Amerikaya modern bir Cum huriyetçi Parti bırakmasını temen- ni etmekte müttefikti. AKİS, 10 KASIM 1956