DÜNYADA OLUP BİTENLER da, gerekse peyklerde halkın memnun bulunmadıgım kabul ediyorlardı. A- ma onların kanaatince duruma ku vet ile hakim olunabilirdi. Tıto nu- munesi peykler ıçın kötü bir örnekti. Buna rağmen "K ve B", ortada bulunan ordunun müzaheretile — du- ruma hakim olmuşlar ve Moskova- dan dünyaya sulh güvercinleri — u- çurmaya — başlamışlardı. — Sovyetler sulh istiyordu Sovyetler şiddet ta- raftarı değildi, Sovyetler esir mil- le lerın hamişiydi, Sovyetler müs- temlekecilik — aleyhtarıydı, Sovyetler küçük memleketlerin iç işlerine ka- rışılmaması tezinin şampiyonuydu. İlk tereddütler Kremlının yeni pohtıkasının ilk başta muvaffak oldu aşikâr- dı. - Bilhassa Orta ve Uzak Doğu- da es müstemlekeler — Kremline yaklaşıyorlardı Aşırı — milliyetçilik mleketlerin diktatörlü- liderlerinin — elinde "K ve B" taktiği batı her taraf- ge mutemayıl silâh oluyı demokrasılerının ta sarsıyordu. rasında bir “üçüncü blok" ufukta görünmüştü. "Üçüncü blok”"un bu- günkü siyasi hava içinde muvazene- yi Rusyadan yana değiştireceğine şüphe yoktu. Ama Krutçef ve Bul- ganin Avrupadaki peyk memleket- lerin ananelerini, hislerini, istiklâl ve inşan gibi yaşama hislerini — he- saba katmamışlardı. Nitekim Demir Perdenin aralandığına dair ilk ü- midler belirir belirmez Polonya ha- diseleri başladı. Onu, — Macaristan isyanı takip etti. Aynı anda Krem lindeki kuvvetler muvazenesinin de değiştiği hissediliyordu. Krutçef ve Bulganının politikaları — iflâs et- mişti "Eskiler" — diye anılanlar, daima Doğu Almanyadaki ilk ayaklanmayı misal olarak gostermışlerdı Peyk milletler Rusyaya — kar öylesine kinle doluydular ki kuvvet elden bırakıldıgı anda ayaklanmalarını bek- emek İlâzımdı. Sosyal zme gelin- ce bu reJ r Perde ile ayakta tutulabılırdı Bu hafta nın başında Moskovanın siyasi çev— relerinde bütün gözler — Molotofa, Malenkofa, Mikoyana çevrikti. Sta- linin eski arkadaşları — Kremlinde ku vvet kazanıyorlardı. Buna —mu- kabil — Krutçef ve Bulganinin yıl- dızlarının söndüğü kanaati umu- mıydı. ruma hakim olmakta da- ne kadar devam edebileceklerdi? Şımdılık bir şey söylemek imkân- sızdı. Macar ihtilâlinin bastırılma- sındaki korkunç tarafı, batılıların Süveyşte — işledikleri hata kısmen örtmüştü. Nitekim Birleşmiş Mil- letlerdeki müzakereler sırasında a- rap bloku tecavüzü takbih etme- y yanaşmamıştı. Diğer taraftan "millt sosyalizm"in en hararetli ta- raftarı Yugoslavya da Macar ha- diselerinin aldıgı şekil — karşısında endişeye düşmüştü. Bu endişenin iki sebebi vardı. Mareşal Tito evvelâ bir komünist sıfatiyle Macaristanda sosyalizmin — toptan yıkılmasından endişe ediyordu. İkincisi, bir dik tör olarak batı demokrasısı usulle— rinin eski peyklerde — benimsenmesi kendi vaziyetini tehlikeye — sokacak, o da kendi memleketinde 1stemedıgı demokratlaşma hareketlerine giri- şecekti. Karar kimin eseri? B haftanın başında, Rusyanın Macaristandaki tutumunun de- ğiştiğini görenler kendi kendilerine Kremlinde emirleri artık kimin ver- diğini merak ediyorlardı. Ama, as- lına bakılırsa Rusya Macarıstandan çekilmeyi hiç bir zaman kabul et- Mikoyan — Malenkof — Molotof "Kve B” ye karşı "3 M" memişti. İlk gayretler Budapeştede Varşovadakine benzer bir hü- kümet kurma yolunda olmuştu. Ko- münist Kadar'ın Nagy hükümetine iştirak — ettirilmesinin manası buy- du. Fakat hadiseler kontrolü aşmış- tı.. Kısa samanda anlaşılmıştı ki ihtilâli "Rus aleyhtarı" de- ğil, "Komünizm aleyhtarı"dır. O zaman vaziyete hakim olmak için rus ordusu kozunu oynamaktan baş- ka çare kalmıyor akımdan şu anda Kremline hâ- lâ Krutçef ve Bulganinin hakim ol- duklarım söylemek kehanet değildir. Sadece "K ve B" politikası fîılen iflâs etmiştir. Politikanın iflâsı onun şam piyonlarını da uçuruma surukleyecek mi? — "Eskilerdin gayreti bu yokla- dır.. Yoksa — Krutçef ve Bulganin, taktik değiştirerek kadife eldivenle- rini çıkaracaklar mıdır Bu haftanın sonunda bir y Macaristan ve Süveyş hadiselerinin akislerine ve tesirlerine bağlı kalı- yordu "K ve B" politikasının esası, Rus imparatorluğunun kuvvetle de— ğil, politikayla tutulacağı idi. Bu im- paratorluğun politikayla tutulamaya- cağının anlaşılması, elbette ki kuv- vetle tutulabileceğinin — delili olmak- n çok uzaktır Amerika Cürüm ve ceza Geçen haftanın sonunda Amerika- nın küçük bir hapishanesinden 39 yaşında bir zenci kayboldu. Şeh- rin adı Wildwood, zencininki Jesse Woods idi. Jesse Woods sarhoşluk ve hadise çıkarmakla itham olunu- yordu. Fakat asıl suçu, bir beyaz kadına —"laubali şekilde" hitap et- mekti. Kadın Mary Evelyn Hill i- simli bir öğretmendi. Jesse Woods kendisine yoida rastlamış ve "Hello , merhaba şekerım' ; bu "laubalı hitap" anda ayaklanmıştı. bir beyaz kadına bu şe- kilde sesleniyordu!. Aman yarabbi. ne günlere kalınmıştı. Şehrin er- kekleri zenciyi linç etmeye karar vermişlerdi. - Küstah — Jesse'ye bir beyaz kadına hürmetsizlik etmenin Bir zenci ne demek olduğu öğretilmeliydi. Bu- nun Üzerine şerif M Bowman zenciyi hapishaneye tıkmıştı. Bu- nun bir sebebi de kendisini muhafa- za etmek gayretiydi. Fakat şerif, gece — hapishaneden ayrılmıştı. Geldiğinde — ise. nin yerinde yeller esiyordu. nın kilidi kırılmış ve mahpus götü- rülmüştü. — Müteakiben — hapishane civarında Jesse Woods'un kanlı göm- leği ve şapkası bulundu. Fakat ken- disi ortada yoktu. Her şey gösteriyordu ki dünyanın en büyük demokrasısınde insan haklarının 1 maralı mudafılerı olan Amerikalılar bir beyaz kadına "Şşt, merhaba şekerim" diye bitap eden zencilere ceza olarak ölümü seçmişlerdi. AKİS, 10 KASIM 1959