10 Kasım 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

10 Kasım 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER da, gerekse peyklerde halkın memnun bulunmadıgım kabul ediyorlardı. A- ma onların kanaatince duruma ku vet ile hakim olunabilirdi. Tıto nu- munesi peykler ıçın kötü bir örnekti. Buna rağmen "K ve B", ortada bulunan ordunun müzaheretile — du- ruma hakim olmuşlar ve Moskova- dan dünyaya sulh güvercinleri — u- çurmaya — başlamışlardı. — Sovyetler sulh istiyordu Sovyetler şiddet ta- raftarı değildi, Sovyetler esir mil- le lerın hamişiydi, Sovyetler müs- temlekecilik — aleyhtarıydı, Sovyetler küçük memleketlerin iç işlerine ka- rışılmaması tezinin şampiyonuydu. İlk tereddütler Kremlının yeni pohtıkasının ilk başta muvaffak oldu aşikâr- dı. - Bilhassa Orta ve Uzak Doğu- da es müstemlekeler — Kremline yaklaşıyorlardı Aşırı — milliyetçilik mleketlerin diktatörlü- liderlerinin — elinde "K ve B" taktiği batı her taraf- ge mutemayıl silâh oluyı demokrasılerının ta sarsıyordu. rasında bir “üçüncü blok" ufukta görünmüştü. "Üçüncü blok”"un bu- günkü siyasi hava içinde muvazene- yi Rusyadan yana değiştireceğine şüphe yoktu. Ama Krutçef ve Bul- ganin Avrupadaki peyk memleket- lerin ananelerini, hislerini, istiklâl ve inşan gibi yaşama hislerini — he- saba katmamışlardı. Nitekim Demir Perdenin aralandığına dair ilk ü- midler belirir belirmez Polonya ha- diseleri başladı. Onu, — Macaristan isyanı takip etti. Aynı anda Krem lindeki kuvvetler muvazenesinin de değiştiği hissediliyordu. Krutçef ve Bulganının politikaları — iflâs et- mişti "Eskiler" — diye anılanlar, daima Doğu Almanyadaki ilk ayaklanmayı misal olarak gostermışlerdı Peyk milletler Rusyaya — kar öylesine kinle doluydular ki kuvvet elden bırakıldıgı anda ayaklanmalarını bek- emek İlâzımdı. Sosyal zme gelin- ce bu reJ r Perde ile ayakta tutulabılırdı Bu hafta nın başında Moskovanın siyasi çev— relerinde bütün gözler — Molotofa, Malenkofa, Mikoyana çevrikti. Sta- linin eski arkadaşları — Kremlinde ku vvet kazanıyorlardı. Buna —mu- kabil — Krutçef ve Bulganinin yıl- dızlarının söndüğü kanaati umu- mıydı. ruma hakim olmakta da- ne kadar devam edebileceklerdi? Şımdılık bir şey söylemek imkân- sızdı. Macar ihtilâlinin bastırılma- sındaki korkunç tarafı, batılıların Süveyşte — işledikleri hata kısmen örtmüştü. Nitekim Birleşmiş Mil- letlerdeki müzakereler sırasında a- rap bloku tecavüzü takbih etme- y yanaşmamıştı. Diğer taraftan "millt sosyalizm"in en hararetli ta- raftarı Yugoslavya da Macar ha- diselerinin aldıgı şekil — karşısında endişeye düşmüştü. Bu endişenin iki sebebi vardı. Mareşal Tito evvelâ bir komünist sıfatiyle Macaristanda sosyalizmin — toptan yıkılmasından endişe ediyordu. İkincisi, bir dik tör olarak batı demokrasısı usulle— rinin eski peyklerde — benimsenmesi kendi vaziyetini tehlikeye — sokacak, o da kendi memleketinde 1stemedıgı demokratlaşma hareketlerine giri- şecekti. Karar kimin eseri? B haftanın başında, Rusyanın Macaristandaki tutumunun de- ğiştiğini görenler kendi kendilerine Kremlinde emirleri artık kimin ver- diğini merak ediyorlardı. Ama, as- lına bakılırsa Rusya Macarıstandan çekilmeyi hiç bir zaman kabul et- Mikoyan — Malenkof — Molotof "Kve B” ye karşı "3 M" memişti. İlk gayretler Budapeştede Varşovadakine benzer bir hü- kümet kurma yolunda olmuştu. Ko- münist Kadar'ın Nagy hükümetine iştirak — ettirilmesinin manası buy- du. Fakat hadiseler kontrolü aşmış- tı.. Kısa samanda anlaşılmıştı ki ihtilâli "Rus aleyhtarı" de- ğil, "Komünizm aleyhtarı"dır. O zaman vaziyete hakim olmak için rus ordusu kozunu oynamaktan baş- ka çare kalmıyor akımdan şu anda Kremline hâ- lâ Krutçef ve Bulganinin hakim ol- duklarım söylemek kehanet değildir. Sadece "K ve B" politikası fîılen iflâs etmiştir. Politikanın iflâsı onun şam piyonlarını da uçuruma surukleyecek mi? — "Eskilerdin gayreti bu yokla- dır.. Yoksa — Krutçef ve Bulganin, taktik değiştirerek kadife eldivenle- rini çıkaracaklar mıdır Bu haftanın sonunda bir y Macaristan ve Süveyş hadiselerinin akislerine ve tesirlerine bağlı kalı- yordu "K ve B" politikasının esası, Rus imparatorluğunun kuvvetle de— ğil, politikayla tutulacağı idi. Bu im- paratorluğun politikayla tutulamaya- cağının anlaşılması, elbette ki kuv- vetle tutulabileceğinin — delili olmak- n çok uzaktır Amerika Cürüm ve ceza Geçen haftanın sonunda Amerika- nın küçük bir hapishanesinden 39 yaşında bir zenci kayboldu. Şeh- rin adı Wildwood, zencininki Jesse Woods idi. Jesse Woods sarhoşluk ve hadise çıkarmakla itham olunu- yordu. Fakat asıl suçu, bir beyaz kadına —"laubali şekilde" hitap et- mekti. Kadın Mary Evelyn Hill i- simli bir öğretmendi. Jesse Woods kendisine yoida rastlamış ve "Hello , merhaba şekerım' ; bu "laubalı hitap" anda ayaklanmıştı. bir beyaz kadına bu şe- kilde sesleniyordu!. Aman yarabbi. ne günlere kalınmıştı. Şehrin er- kekleri zenciyi linç etmeye karar vermişlerdi. - Küstah — Jesse'ye bir beyaz kadına hürmetsizlik etmenin Bir zenci ne demek olduğu öğretilmeliydi. Bu- nun Üzerine şerif M Bowman zenciyi hapishaneye tıkmıştı. Bu- nun bir sebebi de kendisini muhafa- za etmek gayretiydi. Fakat şerif, gece — hapishaneden ayrılmıştı. Geldiğinde — ise. nin yerinde yeller esiyordu. nın kilidi kırılmış ve mahpus götü- rülmüştü. — Müteakiben — hapishane civarında Jesse Woods'un kanlı göm- leği ve şapkası bulundu. Fakat ken- disi ortada yoktu. Her şey gösteriyordu ki dünyanın en büyük demokrasısınde insan haklarının 1 maralı mudafılerı olan Amerikalılar bir beyaz kadına "Şşt, merhaba şekerim" diye bitap eden zencilere ceza olarak ölümü seçmişlerdi. AKİS, 10 KASIM 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: