Bugday mahsulü siloya Sonra da ihraç reddedebilir, fakat ihraç mallan bu kararı bekleyemezlerdi. İhraç malla- rında ayarlamalar, ister istemez yapı- lacaktı, esasen yapılıyordu da.. Hele son gunlerde fiili devalüasyon sahası- nın bir ayli genişletildiği gözden kaçmıyordu. Ekonomi ve Ticaret Ba- kanı gayesinin "bü tun mahsullerimi- zin fiatlarını, 'dünya piyasaları aya- rına getırmek onlarla rekabet edecek bir sev mak" olduğunu oyledı Malıyet fıatlarını kısmak çok usun vadeli bir gayret sayılabılecegı— ne göre, herhalde zirait mahsullere Verılmesı mutad olan primlerin saha- sı genişletilecek, miktarı da muhte- melen arttırılacaktı. Bundan başka deblokaj dövizleri için Tesmi kura muvazi yenı bir kur tesis edilmişti. Uzun zamandan beri bahis mevzuu edilen "Alım Satım Kontuarı" kuru lursa, bu teşekkül, paramızın dış de— ğeri mevzuunda yeni bir safha açmış olacaktı. Kontuar mühim maddelerin ihracat ve ithalâtını bir elde toplıya- cak, uygun gördüğü kurlar üzerinden ihracat ve ithalât yapacaktı. Böylece de Türk parası namütenahi kurlara sahip olacaktı. Sistemin bizatihi kötü olduğu söylenemezdi. Dr. Schaht'dan beri, bir çok memleket bu usüle baş- vurmuştu. Bu arada muvaffakiyetli neticeler elde eden memleketler de mevcuttu. Yeni sistemin devalüasyo- na tercih edilmesini icap ettiren se- bepler de bulunabilirdi. Bu sayede a- şırı fiat yükselmeleri şeklinde kendini gösterecek olan psikolojik tesırlerın önlenmesi düşünülebilirdi. yed devalüasyonun vukuu temin edılecek ve şuyuu önlenecekti. Vuku ve şuyu mevzuu bilhassa para sahasında ya- bana atılamazdı. Fakat muhtelif kur sistemi, ancak iyi tatbik edildiği tak- dirde faydalı olabilirdi. Sadece dış ve iç fiat tekliflerinin esiri olmak tehli- AKİS, 10 KASIM 1956 iriyor imkânı aranacak kesini önlemek çok zordu. Memleket iktisadi hakkında umumi bir görüşe, bir plâna dayanmak sistemin muvaffa kiyeti için kaçınılmaz bir şarttı. Ne- reye gidilmek istendiği, neyin teşvik edileceği, nelerin frenleneceği iyice bilinmeliydi. Ancak bu takdirde yeni sistem, —hâdiselerin sürüklediği bir macera olmaktan çıkarak şuurlu bir politika haline gelebilirdi. İKTİSADİ VE MALİ SAHADA A.B. D. Sam Amca iş başında S on aylar içinde Amerika., Hindis- tana 300 milyon dolar tutarında bir kredi artı. Yugoslavyaya iktisadi yardımda bulunmaya devanı kararını aldı. Peyk memleketlere de yardıma hnzır olduğunu ilân etti. Endonezya ile flört ediliyordu. Nasır bile biraz daha. ihtiyatlı hareket etseydi, büyük ölçüde Amerikan yardımına, nail ola- bilecekti. Amerikan yardımının sa- hası gün geçtikçe genişliyor ve söz dinler dostlara verilen bir mükâfat veva silâhlanma vasıtası olmaktan çıkıyordu. Muti evlatlar kadar asiler de gözetiliyordu. Amerikan yardımı, mazide olduğu gibi. Amerikan dış po- litikasına sıkı sıkıya bağlı bu lunu— yordu Dış polıtıkaya tabi olar istikamı de derışıklıge . Son vahım siyasi hadise- ağmen, Amerı a ve Rusya "bir ama"ya mecbur olduklarını kabullenmişlerdi. Mücadele iktisadi sahaya intikal edecekti. Bütün Asya ve Afrika milletleri kalben fethedil- meyi bekliyorlardı. Ruble ve dolar bu memleketlerde bir meydan muha- rebesi vereceklerdi 1948'den bu yana 1 milyar Ameri- kan yardımı gören Yugoslavya, bu yıl 300 milyon dolarlık bir Rus yar- dımı görmüştü. Rusya Hindistana yardım etmek için âdeta yalvarıyor— du. Hindistan da bu yeni aşığın ni- yazlarını kabul etmekte bir mahsur görmüyordu. ©oÜÜ ÜüÜÖdÜDdÜüÜĞÜĞCÜ Hâflxbl( öĞODÜcüdcd0düddücdüdcücdüĞjğüldüğcüğÜüü z 'i değildir! Hatsattır ve bilhassa traşftan evvel ve Sönrü ifinoli bir bakıma müuhtaçtır. Muntartaman EREM NİVEA. kullanmakla cildinize İyilik yapmış ve erkeğe hat gerginliğini sağlamış olursunuz. Cildiniz kösele y (Gergin ve düzgün cildil erkekleri, kadınlar çok bığqnlrıı-fll cüdüdcüüüdü # öüüöösrücüücüücüücücdüdüücü Cildin "Ilı arsurlarındak olımı Kiteia | Evcerit ıl!llııı M PhT lşer n girer ve İşanlar letir ederik | gençlik ve körüvatind 1ağlar. CREME 23