DÜNYADA OLUP BİTENLER Süveyşte son Numaralar du. Fakat sivil hedeflere de isabetler vuku buldu ve ölenler oldu. Batı De- mokrasileri küçük Mısıra ölüm yağ- dırıyorlardı. Harekâtın hemen başın- -a tahrip edilen bir yer, Kahiredeki Arapların Sesi radyo istasyonu oldu. Bilhassa Fransızlar, intikamlarını al- mışlar, Kuzey Afrıkayı kendileri a- leyhinde tahrik eden yayınları dur- durmuşlardı. Sadece bu bile harekâ- tın hakiki maksadını göstermeye ye- ter de, aktardı bile... Hava hücumları dört gün aralıksız devam etti. Mısır hava kuvvetleri he- men tam amile yok edilmişti. Diğer israftan da İsrail kuvvetleri şehirleri, silâhları ve birlikleri teslim ala ala ilerliyordu. Bu arada Gazza düştü. Mısır askerleri hâlâ kaçıyorlardı. Ya- hudiler Hayfa açıklarında bir Mısır harp gemisini bile ele geçirdiler. Bu sırada diğer arap memleketlerinde heyecanlı nutuklar söyleniyordu. A- ma Mısırın fiilen yardımına koşan yoktu. Arap başkentlerinde, İsrailin, batılıların hareketi yüzünden kendı— lini daha iyi koruma şansına malik bulunduğu ileri sürülüyor, sonra arap liderler barışçı niyetlerinden bahsedi- yorlardı. İşin aslında, İsrail karşısın- da hepsi dehşete duşmuşlerdı Büyük büyük lâflar söyleyenler, sıra iş yap- maya geldiğinde ortadan kaybolmuş- lardı. Fakat İsrail, Kudüsü de yahudi idaresinde bırleştırmek emelinden vaz geçmemişti. Bu haftanın başında, hava hücumla rının kâfi tahribatı yaptığı mülahaza- 14 askeri harekat hedeflerdir sıyla İngiliz ve Fransızlar Mısıra paraşütle asker indirdiler. Mısırlılar, Port Saidin teslimi için derhal, müza- kereye giriştiler. Harbetmek akılları- na gelmiyor olmalıydı. Böylece Mısır blöfü paçavra oluyor, Nasır'ın haki- Samiye Gamal Göbek atmaya benzemiyor ki kuvveti ortaya çıkıyor, — şantajla yürütülen bir politika iflâs ediyordu. Bu aynı zamanda, Arap Birlisinin de fiyaskosuydu. Nitekim Salı gecesi Gmt ile 24'de ateş kesildi. Mısır ve İsrail Birleşmiş Milletlerin "Ateş kes" kararını kabul etmişlerdi. Zaten müttefiklerin de is- tedikleri buydu. Kabadayı Nâsır, şe- hirleri teslim edecek yerde -madem ki savaşmıyacaktı- ültimatomu kabul etseydi; "Kanımızın son damlasına kadar çarpışacağız" neviinden çöl arslanı edebiyatı yapmasaydı bugün- kü neticeye kanal bölgesi Mısır'ın elinden çıkmaksızın varılabilecekti. Batılılara karşı tek mukavemet, gene batıdan geliyordu. Geçen hafta- nın sonunda Londrada tarif tekerrür ettti ve İngiliz hükümetinin genç, kabiliyetli, parlak istikbale namzet, yakışıklı Devlet Bakanı -Dış ışlerını tedvire memur- thony Nutting Başbakana istifasını verdi. — Süveyş harekâtını tasvip etmiyordu. Bundan yirmi sene evvel de Londra hüküme- tinin aynı vasıfları taşıyan bir baka- nı, Ghamberlain'e aynı şartlar altın- da istifasını veriyordu. Onun adı, Anthony Eden idi. Buna mukabil, bütün arzuları Afrikadaki müstem- lekelerini muhafaza etmek olan Fransızlar Guy Mollet hükümetini Nâsıra karşı tecavüzünde destekli- yorlardı. Fransız İhtilâlinin prensip- lerinin unutulmasından bu yana asır- lar geçmişti. Hür Mısır hükümeti Müttefikler Kahirede bir hükümet darbesi arzuluyorlardı. Kral Fa- ruk un geri gelmesi bahis mevzuu Cumhuriyet muhafaza oluna- Dıktator Nasır yıkılmalıydı Ge çen haftanın sonun r Hür Mısır hükümetinin kurulduguna dair ha- berler yayınlandı. Fakat bunun aslı yoktu. Nasır kuvvet karşısında bo- yun eğmeye, büyük lâflar söylemenin ve atıp tutmanın cezasını çekmeye hazırlanıyordu. — Müttefikler — Mısır topraklarında ellerini kollarını salla- ya sallaya dolaşıyorlardı. Bir kaç gün içinde İngilizler ve Fransızlar Kanal bölgesine yeniden yerleştiler. Kendi- lerini oradan atmak, bu sefer, kolay olmayacaktı Mısır yenilmiş, Nâsır perişan olmuştu. Eden asıl savaşı, sa- atin ibrelerine karşı vermişti. Eğer zafer bu kadar süratle kazanılmamış olsaydı, eğer Mısır biraz mukavemet gösterebilseydi İngiliz Başbakanının Nâsır karşısında değil ama Avam Kamarası karşısında hezimete uğra- yacağı ve Kahire hükümetinin talihi- nin değişeceği muhakkaktı Birleşmiş Milletler Hazin bir alay ünyanın iki noktasında, Macaris- tanda ve Süveyşte silâhlar konu- şurken bir başka noktasında, New York'taki Hanhattan'da bulunan Bir- AKİS, 10 KASIM 1956