leşmiş Milletler Teşkilâtının Genel Merkezinde diplomatlar ortaya levha- ların en hazinini koyuyorlardı. Güven lik Konseyinde bir adam çıkıyor ve "istiklâllerine sahip olarak hürriyet i- çinde yaşamak ısteyen insanlara kar- şı girişilen Şşen'i tecavüz"ü alenen takbih ediyordu. Kimdi bu adam ? So- bolefi. Sovyet delegesi.. O Sovyetler ki Macaristanda cinayetlerin en feci- sini işlemekten çekinmemişlerdi. A- ma görüşülen mesele Süveyş mesele— siydi ve Mısırlılar Sobolef için "istik- lâllerine sahip olarak hürriyet içinde yaşamak isteyen insanlar" idi. - Aynı Güvenlik Konseyinin başka bir celsesinde iki adam çıkıyordu. Bi- rincisi Milletlerarası münasebetlerde silahlı müdahale devrinin İflâsından haberdar olunup olunmadığım haykı- rarak soruyor. Kendi kanaatince, o devir çoktan geride kalmıştı. İkinci- si milletlerin kendi mukadderatlarını bizzat tayin prensibinin ayaklar altı- na alınmasından şikâyet ediyordu. Birincisinin adı- Pierson Dixon idi ve İngiltereyi temsil ediyordu: ikincisi ransa delegesi Guiringaud idi. O İngiltere ve o Fransa ki Süveyşte, şikâyetçisi oldukları muameleyi Mı- sırlılara tatbikten çekinmiyorlardı. Evet, bu haftanın içinde Manhattan'- daki manzara hakikaten hüzün veri- ciydi. İki mesele, iki görüş Birleşmiş Milletlere iki mesele ak- settirilmişti. Her ikisinde de, esas itibarile aynı neticeye varıldı. Süveyş meselesi Birleşmiş Milletlerde görü- şüldü. Amerika ve Rusya tecavüzün aleyhinde cephe aldılar. Konsey, alâ- kalılara emir yerine geçecek bir ka- rar vermeliydi. İngiltere ve Fransa vetolarım kullandılar. — Yapacak bir şey yoktu. O zaman meselenin Genel Kurula havalesi istenildi. Bu muame- le sırasında veto hakkı yoktu; teklif ekseriyetle kabul edildi. Genel Kurul- da aynı şeyler söylenildi. Genel Ku- rulda da veto bahis mevzuu olmu- yordu. Ancak Genel Kurul emir vere- miyor, temennide bulunuyordu: İngi- lizlerin ve Fransızların Mısır toprak- larından çekilmeleri, — milletlerarası bir polis kuvvetinin teşkili istendi. Genel Kurul batılıların tecavüz hare- ketini tasvip etmiyordu. İngilizler ve Fransızlar umursamadılar bile Po- lis kuvvetini, şimdilik bizzat kendile- ri temsil ediyorlardı! Ruslar, bu tu- tam karşısında ateş puskurdtıklerını bildirdiler. Birleşmiş Milletlerin yük- sek prensipleri ihlâl olunuyordu. Derken Güvenlik Konseyi Macaris- tan hadiselerini ele aldı. Amerika, İn- giltere, Fransa — Sovyetlerin hareke- ketini tel'in ediyordu. Sovyetler Ma- caristana yeni kuvvet göndermeme- li, mevcut birliklerini de çekmeliy- di. Rusya, kararı veto etti. Meselenin Genel Kurula havalesi teklif olundu ve teklif kabul edildi. Aynı şeyler, bu sefer enel Kurulda tekrarlandı. Rusyanın hareketi tasvip olunmadı ve AKİS, 10 KASIM 1956 Cabot Lodge İki cami arasında Güvenlik Konseyince alınması isteni- len karar sureti, bir menni oOlarak ekseriyet topladı, Ama, Ruslar umur- samadılar bile.. Macar Hükümeti ken- dilerinden yardım istemiş, onlar da Varşova paktı gereğince yardıma koşmuşlardı. Cereyan etmiş başkaca bir hadise yoktu. İşte bu tutum kar- şısında da Ingılızler ve Fransızlar a- teş puskurdu er DÜNYADA OLUP BİTENLER "Sağırlar mühveresi" bu kadarla kalmadı. Sovyetler Başbakanı Mare şal Bulganin Eisenhower'e bir mesaj yolladı. Bu mesajda Süveyşteki İngi liz, Fransız tecavüzünün durdurulma sında Amerika ile Rusyanın işbirliği yapması isteniliyor, büyük bir par lak lâflar ediliyordu. Eisenhower mu- kabil bir mesaj gönderdi. Mesajında Macaristandan bahsediliyordu. Rus- lar bu memleketi derhal terketmelile Macarların kendi mukadderatını ta yin hakkını tanımalıydılar. Başkala rının iç işlerine ademi müdahale poli tikasını Rusyanın terketmiş olması Eisenhower'i son derece Üzmüştü. Böylece herkes, sadece kendi fikir' nı söylüyor, otekının taleplerine kar: "evet, ama sen şimdi onu bırak, as bu meseleye bakalım" diyordu. Ar taşmanın yolunun bu olmadığı mı hakkakti ve anlaşmaya varılamama sının sebebi de buydu. Açık tek kapı ir hal çaresi, sadece Süveyş isim de görünüyordu. İngiltere ve Fran sa kendi kuvvetlerinin verini Birleş miş Milletlere ait bir polis kuvvetini almasına prensip itibarile rıza göster mişlerdi. Şimdi Birleşmiş Milletler kalan, bu kuvveti biran evvel derle- mek ve Orta Doğuya göndermekte Böylece Süveyş, — Birleşmiş Milletle tarafından işgal edilecekti. Bunu Kanaldan geçişi milletlerarası kont rol altına almak manası taşıdığı açık— İngilterenin ve Fransanın gaye rınden birinin de bu olduğu bılındıgın den maksad kısmen hasıl olacaktı. Nasır ise prestijinden kaybetmiş sa yılacak ve darbelerin en büyüğün böylece yiyecekti N D ÜÜ di Üli "ROCK'N ROLL"