cilikte hatalar milyarlara ve.. En büyük şehrimizdeki son imar gayretlerini -bunlara Batı anla- mındaki İmar faaliyetleri diyemiye- ceğiz- çeşitli yönlerden incelemek faydalı, hatta şarttır. Bunlar teknik, idari ve politik yönlerdir. Bu dızıye daha başkalarını da eklemek kabilse de, netice itibariyle aynı kapıya çı- kacakları görülecektir. Bu yünleri aşağıda sırasıyla -ve oldukça kısal- tılmış bir şekilde- incelediğimizde bu faaliyetlere neden Batılıların an- lamında "İmar faaliyetleri" dene- miyeceğinin kısmen olsun anlaşıla- cağını umuyoruz. * Yanı şehırlerın plânlara göre ya- ası, mevcut şehirlerin de yıne planlara göre — geliştirilmeleri eski çok eski bir metoddur. Roma- Yollar llar ve Yunanlıların, hattâ daha önceki medeniyetlerin çağları, böy- le şehir nümuneleriyle zengindir. U- zun bir karanlık devreden sonra nesans'ı takibeden çağlarda planla- ma gayretleri yeniden görülmüş- Bunlar daha ziyade İ politik bünyesinin icabı olarak monarkların ve tiranların şahsi te- şebbüs ve arzııları şeklinde tecelli etmiştir.. Fakat bizim, bugün anla- dığımı nada Şehırcılık ve Şehir- lerin planlan ası, 18 inci yüzyılın nihayetinde Ingılteredekı makıne ıhtılalım takibeden "şehirlere goç- e" hareketinin neticesi olarak, zun ve çok meşakkatli, mucadelele- rin -politikacılarla uzmanların çe- kişmeleri- sonunda meydana geldi. İSTANBUL'UN ÜÇÜNCÜ "Mimarlıkta hatalar binlerle tamir edilebilir. Fukut şehir- nesillere malo 19 uncu yüzyıldan itibaren Avrupa da bır çok devletler Şehırcılığın sOs- yal önemini kabul etmişlerdi. An- cak devlet başka, şehir başkadır. Şehirlerin sahipleri devletler değil, belediyelerdir. akımdan Şehir- ciliğin kollektıf anlamının yayılma- sı De eledıye uyuşması so- nunda vrupada Hemşerilik psikolojisi çok eskı çağlardan, sı- nıf şuuru yüzyıldan beri yer- leşmiş o dugundan şehirciliğin dev- letler veya belediyeler elinde "ka- nunlaşması toplumun siyasi geliş- mesine muvazi olarak cereyan et- ti. 19 uncu yüzyılın ilk yarısında sı- rasıyla Almanya, İngiltere, İsveç ve Fransa, Şehır Beledıyelerının bir plâna sahip olma ecburiyetini" koymuşlardı. Bu planlar kanun de- açılıyor mekti. Değişmeleri yine kanunlar la olduğu gibi yanlış tatbıkatların- dolayı mesul idareciler de yi kanuna tes edileceklerdi. Uz- manlara hazırlatılan bu plânlar bütün keyfi müdahaleler ve şahsi kaprislere de set çekmekteydi. Son yıllardaki otomobil ve motor ihtilâ- lmın bütün genişliğine, savaş sonu sosyal dalgalanmalarının bütün hercumercme ragmen Avrupa şe- hırlerının "işler halde" kalmaları oplum lannın fiiliyat alanına çok erke_n tesı yapabilmesindedir. Teknik Üniversitede bir hocamızın söylediği gibi -ne yazık ki o da mes- lektaşlarının çoğunluğuyla son yıl- arda kör ve dilsiz kalmayı tercih etmıştır- bir toplumun seviyesi kişi- V. Henri PROST nin şuurundan topluluğun harekete geçişindeki süratle orantılıdır... * Butun devirler boyunca kendi ha- line terkedilen İstanbula bir iki yerli ve yabancı geçici müdahale is- tisna edilirse, ilk ciddi şehircilik ve plânlama teşebbusu ancak yirmi yıl önce yapılmıştır. Prost'un "Nâzım plânı" uzun etüdlerden sonra bele- dıyece kanunlaştırılmıştır. "Nâzım Plân", her şehircilik plânı gibi çok uzun vadeli olup kendisinden sonra gelecek plânlara "önderlik edecek", onları "yönlendirecek" mahiyette— dir. "Plân directeur" tâbiri, onun bu vasfını kâfi derecede açıklamak- tadır. Prost, 1937 de hazırladığı bu plânla İstanbulun ilkelerinden hare- ket ederek iskân, sanayi, liman, u- laştırma, genışleme ana şıryanlar gibi temel dâvaların çözümlerini bulmağa uğraşmıştır. Istanbul bu bakımdan hercümerç içindeydi. Değil ıstatıstıkler kadast Ti plânlarından aberi olan yoktu. Devirler boyunca yangınlar ve kaygısızlar tarafından devamlı bir katliama uğratılmış olan bu "Cennet-i âlâ" pek yeryüzüne ine- cek gibi gorunmuyordu Prost'un planı İstanbulun tarihinde çok ö- nemli bir dönemeçtir. Prost, plânı- nın yanına ehemmiyet sırasına göre bir de istimlâkler planı ilâve etmiş, bunun merhalelerini ve inkişaf isti- kametlerini açıklamıştır. Bu plân- lar ve ek raporlar -eğer hâlâ yok edilmedilerse- iki yıl öncesine kadar İstanbul — Belediyesi — arşivlerinde mevcut idiler. Arzu edenler görebi- lirle * Atatürk köprüsü — yapılmamış, Aksaray - Tepebaşı ekseni ta- hakkuk ettirilmemiş olsaydı bugün- kü tıkanıklık İstanbulu çoktan boğ- muş olacaktı. Demokrasimizin ilk tekmesiyle — kovduğumuz Prost'a İstanbul halkı, sadece bunun için ne kadar teşekkur etse azdır. Prost'- un tasarladığının yirmide biri faile yapılmadı. Yapılamadı. İmkanlar olsa da hepsi yapılamazdı. Şehirci- lik plânları bir nesil, beş nesil için değildir. Hiç bir şehirci eserinin ta- nnanını görecek kadar uzun ömürlü yaratılmamıştır... Savaş yıllarından sonra Prost ye- şil sahalar, yeni yollar, İstanbulun abidelerini kıymetlendirme, hele son basın toplantısında çok işittiğimiz “perspektiv görünüş” leri meydana ıkarma, düğüm noktalarını çözme, turistik yollar turistik bölgeler gi- i davaları sekiz yıl önce ve yine Nâzım plân gereğince ele almıştı. Fakat bunun için istimlâklar lâzım- dı; bazı kimseleri itelemek; bazı kımselerı pek sevdikleri malların— AKİS, 6 EKİM 1956