SPOR Beyoğlsor takımı Beşiktaşa ter döktürdü meyen maç yoktu. İstanbul sporun 4 golünü de kaptan Aydemir yap- mıştı. Genç Emniyet takımının da- ha henüz mahalli maçların havası- na uymadığı söylenebilirdi. Beyko- zun kuvvetli rakibi Adaleti bilhassa ikinci devrede çıkardığı oyunla da- ğıtması ve 3-1 mağlüp etmesi ilk nazarda hayretle karşılanmıştı. — A- ma doğrusunu söylemek icap ederse, Sarı-Siyahlılar haklı bir galibiyet almışlardı. —Adalet'in uğradığı — he- zımette geçirdiği iç krizin — büyük rolü vardı. Transferden bu tarafa takımı ikinci kümeden alarak bu- günkü olgun hale getiren Halil Özya- zıcı ile idareciler arasındaki fikir ih- tilâfları gittikçe derinleşmiş ve ni- hayet geçen hafta Halil'in bu vazi- feden istifasına kadar gelmişti. Trans ferde aldığı elemanlar için iyi ve va zife görebilecek, takımdaki boşluğu dolduracaklar diye düşünenler, Ada- letin — bu başarısızlıklarım iç krize bağlamakta gecikmediler. — Beşikta- şın Beyoğluspora 1-0 mağlüp durum- da iken ikinci devrede attığı iki golle zorla galip gelmesi — Siyah-Beyazlı takımın da henüz kıvama ulaşma- mış olduğunu gösteriyordu. Bu du- rum eğer devam edecek olursa, Be- şiktaşlıların hiç beklenmeyen bir ra- kip karşısında ve beklenmeyen bir zamanda ağır bir mağlübiyete uğ- rayı vermesıne şaşmamalıydı. Rus Dinamo takımı e stanbullu sporseverler önümüzde- ki hafta Demirperdenin gerisin- den gelen bir takımı daha seyrede- cekler. Bilindiği gibi iki hafta ev- vel Sofya Dinamosu Galatasarayın 50 nci yıldonıımunde gelmiş ve ma- çı 1-0 kazanarak gitmişti. Diğeri se geçen hafta Galatasaray'a 2- 1 34 yenilen Bükreş Dinamo takımıdır. Rus Dinamo takımı, Haziran ayında Fenerbahçenin Moskovaya yaptıgı zıyaretı iade —etmek sadiyle Türkiye'ye gelmektedir. Sıyası te- maslarda Batılılara kapılarını a- ralıyan Demirperde milletleri bu işi rtif — sahaya da intikal ettirmişlerdir. Sponm büyük bir propaganda vasıtası olduğunu bi- lenler Demirperde milletlerinin bu işe verdikleri enemmiyeti anlamakta uzun boylu müşkülat çekmemekte- dirler. Rus milli takımında oynayan dört fııtbolcuya sahip bulunan Dina- moluları! İstanbulda yapacakları iki karşılaşma futbolde ileri gitmiş milletler arasına — katılmış bulunan Rusların, futbol değerleri hakkında İstanbulluları malümat sahibi — ede- ektir. Fenerbahçe Moskovada Di- namoya 3-1 maglııp olmuştu. — Ya- bancı bir sahada ve yabancı bir se- yirci önünde - bu hiç bır milletin ya- bancı sahasına ve seyircisine benze- - aldığı netice, hakikaten tak- dıre değerdi. Son senelerde Mos- kovaya gidip te Dınamoyu mağlüp AKİS'E ABONE OLUNUZ P. K. 582 — Ankara eden şöhretli bir takım yoktu. Bu sefer saha ve seyirci avantajı Sa- rı-Lâcivertli takımdadır. — Liglerde iyi bir durum arzetmeyen Fenerbah- çenin ecnebi takımlara karşı çıkar- dığı ananevi oyunlarından birini Rus- lar karşısında — tekrarlaması — bek- lenmektedir. Pazar günü yapılacak Çarşamba günü yapılacak ıkıncı kar- şılaşmada ise emektar Müjdat me- rasimle futbolu bırakacaktır. — Fe- nerbahçeli idareciler Rus Din takımını karşılamak ve ağırlamak için, geçen hafta hummalı bir fa- aliyet göstermişlerdir; Kulüpler Bir istifa ışa boylu, tıknaz, kır saçlı bir m bir masa etrafında topla- nan 6 arkadaşına cebinden çıkardığı bir mektubu okudu. Mektubu oku- yan kır saçlı zat, Fenerbahçe kulü- bü başkanı Zeki Rıza a Sporeldi. O- nu hayretle dinleyenler ise Fener- bahçe kulübü ıdarecılerı idi. Mektup kulül başkanı Rize ibün ikinci millet- vekili Osman Kavrakoglu tarafın- dan yazılmıştı. Kavrakoğlu ışlerı- nin çokluğunu ileri sürerek Umum ka ptanlık vazifesinden istifa ettı- ğini bıldıı'ıyordu Reis: "Arkadaş- lar. ektubu müsaade ederseniz muzakere etmeyelım Kavrakoglu gelsın sebeplerını izah etsin" dedi. a Sporel'in bu teklıfıne di- ğer ıdarecıler itiraz etmediler. Ama doğrusunu söylemek leap ederse is- tifa meselesinden memnun olmayan- lar yok değildi. KKavrakoğlunun son zamanlarda bazı idareciler ile arası iyiden ıyıye açılmıştı. Hatta bir ara unutmuş göründüğü Umumi kongrenin dahi — yapılmasına taraf- tar olduğunu bir gazeteye verdiği beyanatta belirtmişti. Acaba Kav- rakoglu kendisini çok kuvvetli his- settiği için mi - Bazılarının tamamen aksine olarak - Umumi kongreye gi- dilmesi fikrini savunuyordu? Yoksa verilmiş bir sözün verine getirilme- sini mi istiyordu ? Bu suallere ce- vap bulmak — imkânsızdı. Osman Kavrakoğlunun istifasını bazı gaze- teler, sıhhi sebeplerle veya Ahmet Berman davasında uğrandan muvaf- fakiyetsizlikle izah ediyorlardı. Sıh- hı sebep mevcut değildi. Keza Ah- davasında uğranılan muvaffa- kıyetsızlıkle de Kavrakoğlu şahsen alâkalı bulunmuyordu. ünkü kara- rı İdare heyeti uzun müzakerelerden sonra ittifakla almıştı. Onun reyi dokuzda birdi. O halde, Kavrakoğlu- nun İstifası neden ileri gelmişti? Bu sualin cevabı idareciler arasında baş- gösteren anlaşmazlıklarda aranma- hydı. Bildiklerini pervasızca söyle- mek itiyadında olan İkinci başka- önümüzdeki günlerde — baklayı ağzından çıkarması ve istifasının sebeplerini sayıp dökmesi beklene- bilir. N. S. AKİS, 6 EKİM 1956