İKTİSADİ VE MALİ SAHADA makta idiler. Fakat bu, kolay iş de- ğildi. Batı boykottan bahsetti. Ama isteyecek veya istemiyerek kanaldan vazgeçmek Batıya pahalıya patlıya- caktı. Geçen yıl günde ortalama 1.100.000 varil petrol kanaldan geçen tankerler le Avrupaya tanınmıştı. Kanal kulla- nılmayacak olursa İran Körfezinden sevkedilen petrolün Afrikanın güne- yinden dolaşması gerekecektı Bu çok uzun oldu. Tankerleri de teslım edebıldıklerı petrol mıkta- rında çok ir azalma olacaktı. Meselâ İngıltereye yapıla sevkı- yat için 6.000 mil yerine 11.000 m lik bir yolu geçmek gerekecektı Bir harp zamanı T-2 tankerinin tes- -im kapasitesi günde 2.400 varilden 1.350 varile düşecekti. Batı yarıküresine gıden ikmal yol lafı da bu durumun tesirinden ken- dini kurtaramıyacakt Çünkü Ame- rika Birleşik Devletleri günde 300. 000 varil Orta Doğu ham petrolü ithal ediyordu. Küveytten Nevyork'a olan mesafe Süveyş yolu ile, 8.500 mildi. Ümit Burnu ile bu mesafe 12.000 mile çıkıyordu. Mesafedeki :)u yüzde 40 artış, T-2 tankerinin yo- unu Fakat 7.600 dolar geçış resmi öden- dikten sonra bile Süveyş yolunun sağlayacağı tasarrufun 46.000 do- lar olacağı hesaplanmıştı. Çok büyük tankerlerin ortaya çı- kışına kadar, Ümit Burnundan do- laşmak pahalıya mal olacaktı. Bu- gün için bu uzun yoldan ikmali ida- me ettirecek miktarda tanker yok- tu. Böyle olunca eldeki tanker- lerden azami istifade sağlamak için Avrupanın petrol ikmalini Amerika Birleşik - Devletleri ile Venezuella başta olmak üzere Batı yarıküre- sinden yapmak gerekecekti. Dünyaca tanınmış bir petrol uz- manına göre Avrupaya günde 500 bin varil petrol göndermek ve Orta Doğudan yapılan ithalâtın kesılme- sini telâfi maksadı ile Amerika leşik Devletlerıne 250.000 varil pet- rol temin etmek için Batı Yarıkü- resindeki — petrol istihsalini günde 750.000 varil — nisbetinde artırmak zarureti vardı. Bu 500.000 varil de üney ika yolu ile Avrupaya ula- şabilirdi. Bu hesaplar iyimser bir tahmıne, Doğu Akdenizdeki petrol borula tam verimle işlediklerine, yani Avru- paya günde 800.000 varil kadar petrol gönderdiklerini kabule dayanıyordu. Zaten dünyaca tanınmış petrol uzma- nı da Mısırın hareketlerinin diğer Or- ta Doğu Arap devletlerini millileştir- me kararlarına sevketmesi halinde bu hesapların fazlaca hayalperest sayı- labileceğini teslim ediyorı Üstelik bu yeni petrol ıkmal siste- mı Batı Avrupa ekonomisinin üzerine r bir yük olarak çökecekti. Petrol fıyatlarının yükseleceği muhakkaktı. an Körfezi petrolünün Kuzey - Batı Avrupada teslim fiyatı, petrol Kuzey Afrikadan dolandığı takdirde, varil 14 başına 3.08 dolardan 3.81 dolara fir- layacaktı. Batı yarıküresinden sev- kedilecek ham petrolün Kuzey - Batı Avrupada teslim fiyatı 3.81 dolardan daha azdı. Nitekim bu rakam Ame- rika Birleşik Devletlerinden sevkedı- lecek ham petrolün varili için 3:70, Venezuella'dan sevkedilecek olan pet- rol için de 3.50 dolar olacaktı Batı yarıküresinden ham petrol sa- tın almak için fazladan sarfedilecek dolar yeküânu bir yılda 400 milyonu bulacaktı. Bunun ne büyük bir kayıp olduğu ortadaydı. Bu kayıp daha da büyük olabilirdi: Çünkü Doğu Akdenizdeki petrol boruları kullanılamaz hale ge- lebilirdi. O zaman bir a imkân bulmak gerekecektı Bu da Turkıye- den geçirilecek borularla Irak pet- rollerini Akdemce akıtmaktı. Fakat bu birdenbire olacak bir şey değildi. Mevcut petrol borulanndan istifade edememek Batı eri- kayı da sıkıntıya sokacaktı Çünkü Venezuelladan ve Birleşik Amerika- dan sevkedılecek petrol miktarını çok büyükölçüde artırmak Zzorunda ka- lmacaktı. İstıhsalde böyle büyük bir artış kısa vâde içinde sağlanamazdı. Çünkü bu birçok yeni istihsal ve u- lâıştırma tesisleri kurulmasına bağlı Şu halde Avrupada olduğu gibi A- merikada da petrolü vesikaya bağ- lamak, daha başka kontrol tedbirle- rine başvurmaktan başka çıkar yol kalmıyordu. Bütün ikmal ihtiyaçları- nın Batı Yarıküresince - sağlanabile- ceği kabul edilse bile bunun için Av- rupanın fazladan ödemek zorunda kalacağı dolar miktarı yılda 1,2 mil- yar dolan bulacaktı Yükü — hafi iletmek için — Amerika Bırleşık Devletleri Batı Avrupaya kredi açmakla kalmıyacak daha faz- la dolar bağışında bulunmak florun- da kalacaktı. ütün bunlara bakılırsa Nasırın kanal mevzuunda bildiği gibi at oy- natmasına ses çıkarmamak, belki de, biraz daha ucuza gelecekti. Demirperde Ne haber? omunıst dunyasında olup biten- arak öğrenmek hak- h olarak Batılılar için pek mühim bir meşgale idi. Bilinmeyen herşe- ye karşı duyulan merak bu mevzu- da daha şiddetli olarak hüküm sü- rüyordu. Rusya yepyeni bir yol tut- muştu. Bugüne kadar, elde ettiği ne- ticeler acaba nasıldı? İstihsal na- sıl bir artış gösteriyordu? — Hal eçim seviyesi yükseliyor muydu" şçi sınıfına dayandığı bilinen komü- nist rejiminde işçiler arzuladıkları refaha kavuşmuşlar mıydı? Bunları öğrenmek isteyenler ya propaganda maksadı ile yayınlandık- larından şüphe edilmeyen resmi Sov- yet rakamları, ya Demirperde andı- ğından içeriyi söyle bir görmüş olan- ların, ya da oradan kaçıp hürriyeti seçenlerin anlattıkları ile yetinmek zorunda kalıyorlardı. Böyle olunca Sovyet ekonomisi hakkında verilen hükümlerin büyük ölçüde hatalı 0- labileceklerini kestirmek zor değil- Meselâ bazı kimseler komünizmin kapitalizmi kendi silâhı ile yani is- tihsalle — yeneceğine — inanıyorlardı. Komünizm plânlı hareket ettiği için kaynakların israfına yer vermiyor. istihsalin büyük — ölçüde artmasını mümkün kılıyordu. Bu görüşü savu- Poznan fuarından bir görünüş Refah ve hürriyet pahasına kalkınma! AKİS, 6 EKİM 1956