YURTTA OLUP BİTENLER ten bahsedilmemiş miydi? — F.K.G. Sultan Mehmedin ordularına 1la bir kumandan olamazdı. Dinamizm! İstanbula bu lâzımdı.. İşte Yeni Sabahın sahibi "Küçük valinin maceraları"na son verilmesini böyle bir sırada emretti. Sönen ışık ira kim ne derse desin F.K.G. nin popüler olduğunu inkâra imkân yoktu. Hele bu esnada valilikten u- zaklaştırılırsa bu vasfı büsbütün kuv vetlenecekti. Halk, en zıyade fiziğin- den dolayı onu seviyor! .. Sonra, pek fazla ciddiye alınmayan bir ba- bacan hali de vardı. Valilikten ayrı- lırsa ne olacaktı? Herkes biliyordu ki F.K.G. iktidar değişikliğinden sonra mevkiini mu- hafaza etmesini iki büyük Demokrat arasındaki ihtilâfa medyundu. O i tilâf zamanında a Menderes F.K.G. nin yanında , yer almış, fakat F.K.G. az sonra kendisini sevmeyen- lere dahi sevdirmişti. Şimdi konjonk- tür pek bilinmiyordu Her halde bilinen "Büyük İmar Hareketi" esnasında Park Otel rüz- gârlarının "Küçük vali"yi Yeni Sa- bahtaki yerinden ettiğiydi. Anlaşılan rüzgâr o istikamette kuvvetliydi. Hükümet Bir gözde şahsiyet u haftanın başında Erzurumda Başbaka Adnan Menderesin ağ- zından çıkan iki isim insana gayrı ihtiyar? bir üçüncüsünü düşündürdü. Şeker fabrikalarından — bahsederken Hükümet Başkanı bugünkü İşletme - ler Bakanı Samed Ağaoğlunun gay- retlerini övmekle kalmadı, eski Işlet- meler Bakanı Sıtkı Yuvalıyı da -ya- aydı- minnetle andı. Soyledıgıne gore fabrikalar, biraz da onların ese- Evet, iyi. iki İşletmeler Bakanının arasında, gene Adnan Menderes kabınelerınde bir başka zat aynı mevkii işgal et- mişti. Maamafih Başbakanın ondan Sıtkı Yırcalı Gurbetten dönüş bahsetmeyişini tabii görmek lâzımdı zira Sıtkı Yırcalının halefi ve Samed Ağaoğlunun halefinin adı Fethi Çe- likbaş idi. Devam eden bir politikaya emeği geçmiş kimselerden bahseder- ken Samed Ağaoğluyu ve Sıtkı Yır- calıyı bir arada anmanın akla derhal Fethi Çelikbaşı getireceğini Adnan Menderes elbette ki bilirdi. Ama bir müddetten beri refakatinde dolaştır- dığı Sıtki Yırcalıya bu iltifatı yap- makta fayda görmüştü. Nitekim bir sonraki törende —kendisine uzatılan makası, büyük bir lütufkârlıkla Sıtkı Yırcalıya uzattı ve onun elinin uğu- runu ortaya koydu. Halbuki işin as- Imda bu 1lütfun Samed Ağaoğluya tevcihi gerekirdi. Her şey gösteriyor- du ki Sıtkı Yırcalı için Meclısın açıl- dığı şu sıralarda "bir ' düşü- nülmektedir. Kabinede boş yerler ol- duğu gibi Meclis Başkanlıklarının da seçimle yapıldıgı hatırlardaydı. Sıtkı Yırc. aşbakana yanında ilk, İstanbul da görünmüştü. Anadolu A]ansı Adnan Menderesm şehirde tet- kikler yaptığını — bildirirken refaka- tinde Balıkesir mılletvekılı Sıtkı Yır- calının da haber ver- mişti. Tahmin olunduğuna göre Sıtkı Yırcalıya ilk teklif edilen Maliye Ba- kanlığıydı. Fakat eski Ekonomi ve Ticaret Bakanı bunu kabul etmemiş- ti. Halbuki Sıtkı Yırcalının malüm hadiselerden önce bu bakanlığı hara- retle arzuladığı -Hasan Polatkan da- hil- herkes tarafından biliniyordu. Fakat şimdi, Sıtkı Yırcalının mesuli- yeti daha az bir makamı tercıh et- tiği söyleniyordu. Belki Dev- let Bakanlığı.. Yahut daha iyisi, Mecliste vazife. eclisteki vazi- fenin i olmayaca- ğL tabiiydi. Sıtkı Yırcalı tıpkı Re- fik Koraltan gibi Partinin Genel Kurulu azasıydı ve milletvekilleri a- rasında -1950'den bu yana hayli kay- betmiş olduğu halde- tutuluyordu. Samed Ağaoğlunun nasıl bakan ol- duğunu hatırlayanlara Sıtkı Yırcalı- nın Başbakan nezdindeki vaziyeti ve Menderesin ona karşı tutuma çok natuktu. Doğuya yapılan bir yurt se- yahatinde Balıkesir milletvekiline ver ayrılması ve bilhassa bu yerin çok yüksekte bulunması söylentilere kuv- vet verecek mahiyetteydi. Boşlukları doldurma zamanı abinedeki münhallere bu haftanın ortasına kadar hiç bir tayin ya- pılmamıştı. Gerçi evlet Bakanı Şem'i Ergin Milli Mudafaa Bakanlı- %ında adetta asil olmuştu. Ama Dış şleri Bakanlığına kimin getirileceği henüz meçhuldü. Bazı kimseler Et- hem Menderesin oraya getirileceğini söylüyorlardı. Fakat bu, tahakkuku pek vârid olmayan bir ihtimaldi. Et- hem Menderesin kendisini bir Baş- bakan olarak yetıştırmekte olduğu ki bundaki başarısını ve ümid veren halini görmemek, mümkün değildi; Ethem Menderes daima son decere dikkatliydi- gözden kaçmıyordu. Dış İşleri Bakanlığının iki belli başlı tali- bi vardı: Samed Ağaoğlu ve Zeyyat Mandalince. Fakat bir "outsıder" her zaman için mümkündü. Münhal bakanlıklar iktidar millet- vekıllerı arasında kalp yakmakta de- ordu. Gerçi Ethem Vassafın bu devre Meclise girmemiş olması yakıştırma tayinlerinin cazibesini a- zaltıyordu ama, gene de fantezi sayı- lacak isimlerin zaman zaman ortaya atılması Ankarada günlük hadise ha- lini almıştı. Fakat Adnan Menderes'- in kabinesindeki boşlukları Meclisin faaliyete geçmesinden önce doldura- cağı saııılıyordu Bu bakımdan bu hafta salı günü Başbakanın Doğu seyahatinden İstanbula değil, Anka- raya gelmesi alâkayla takip edildi. Fakat Cumhurbaşkanı yoluna devam ettiğinden ümidlilerin biraz daha bek- lemeleri gerekiyordu. Bu ise kendi- lerine ancak fayda sağlardı. AKİS, 6 EKİM 1956