DÜNYADA OLUP BİTENLER Süveyş Buhran devam ediyor üveyş Kanalının Akdeniz'e açılan ağzından, Portsait'ten geçenler, burada, kolu kanal boyunca uzanmış bir heykel görürler. Bu, Süveyş Ka- nalını açtıran tanınmış Fransız Dip- lomatı Ferdinand de Lesseps'in hay- kelidir. De Lesseps'in heykelinin ka- idesinde de şu yazı okunur: “"Aperire Terram Gentibus - Dünyayı butun milletlerin faydasına açmak için". Gerçekten, Doğu ile Batı yarıküre- lerini birbirine bağlayan Süveyş Ka- 8 yıldanberi, kapılarını istisna- sız bütün dünya devletlerine açık tu- tarak bu devletlerin bırbırlerıyle da- ha çabuk temas imkânım sağlamak- ta ve gene aynı şekılde, her devletin, dünyanın her köşesinden ve bütün nimetlerinden faydalanmasını kolay- laştırmaktaydı. Ancak, Ingıltere ve Fransa'nın ileri surdııgııne göre, Sü- veyş'e 1888 İstanbul Andlaşmasıyla verilen serbest geçit rejimi, Süveyş Kanal Kumpanyasının 26 Temmuz'- da Mısır tarafından devletleştırılme- sinden sonra, tehlikeye düşm Lesseps'in heykelıne kazılan prensı- bin daha ne kadar bir zaman için rürlükte kalacağı — kestirilemez ol- muştur. Ekonomilerinin en geniş kı- sanlarını Süveyş Kanalından geçen gemilerin taşıdığı Orta Doğu akar- yakıtlarına — dayay İn gıltere ve Fransa'nın bu ıddıasındakı aşırı en- dişe ve telaş payları bir yana bıra- kılsa bile, Kanalın yalnız Nâsır'ın ha- kimiyet ve kontrolü altına geçmesin- den sonra durumun eskisi kadar iç açıcı ve güven verici olmadığına şüp- he yoktur. Dünya siyaset semasında beliren anlaşmazlık bulutları ancak şu günlerde Kahire'de — yapılmakta olan görüşmeler sonunda dağılacak veya koyulaşacaktır. ——— ——— — — Kahire'de yapılan goruşmeler Mı- sır Cumhurbaşkanı Nasır ile Ameri- ka Birleşik Devletleri, Avustralya, İsveç, İran ve Habeşıstan temsilci- leri arasında cereyan etmektedir. Sü- veyş Kanalı Kumpanyasının Mısır ta- rafından — devletleştirilmesi — üzerine Batılı devletlerle Mısır arasında pat- lak veren gerginlik ve anlaşmazlığa bir hal çaresi bulmak üzere toplanan Londra Konferansına katılan devlet- ler arasında bir görüş birliği kurula- madığı malumdur. Bu — konferansta devletler iki bloka ayrılmışlar, — bir blok -içindeki ufak görüş ayrılıkları- na rağmen- Kanalın milletlerarası bir teşekkülün idaresi altına konulması- nı isterken, diğer blok da Mısır'ın görüşünü destekleyerek milletlera- rası bir rejimin bahis konusu olama- yacağım, kanalın Mısır'ın hâkimiye- tine bırakılması ve Mısır'ın da kana- h 1888 İstanbul Andlaşmasındaki hü- kümler gereğince idare etmesi ge- rektiğini ileri sürmüştü. Bilindiği gi- bi, birinci blok Batılı devletlerden, Ikıncı blok da Doğulu devletlerden ibaretti. Batılı devletler içinde, bu anlaşmazlıkta mutedil bir yol takip etmeye azmetmiş Birleşik Amerika, Milletlerarası Anlaşmazlıklarda öte- denberi çekimserlik meyletmiş İs- kandinav devletlerı, daha konferan- sın başladığı gündenberi Mısır'ın hü- kümranlığına saygı göstermek az- minde — oldukları anlaşılan - Bağdat Paktı Devletleri ve nihayet. Kanal kumpanyasının devletleştırılmesı ü- zerine en büyük gürültüyü koparan Fransa ve İngiltere yer alıyordu. İ- kinci blokta ise Sovyet Rusya, Hin- distan. Seylân ve Endonezya bulunu- yordu: İki blok arasındaki görüş ayrılık- larının giderilmesinin çok güç olaca- ğı daha konferans başlamadan bili- niyordu. Nitekim Londrada yapılan toplantılar da bu görüş ayrılıklarını giderememişti. Londra Konferansı n tek başarılı neticesi Batılı dev- letlere Süv Kanalı mevzuunda eyş kendi aralarındakı ufak tefek anlaş mazlıkları gidermek imkânını sağ lamasıydı. Hakikaten Londra Konfe- ransının başla dgı günlerde, Batıl devletler bloku içinde de bazı görüş ayrılıkları vardı. Konferansa katılar Bagd at Paktı Devletleri -Ira Türki- e ve Pakistan- ile Habeşıstan Ame- rıkan Dış İşleri Bakanı Foster Dulles tarafından konferansa sunulan Batı hlar plânını bazı değişikliklerle kabul edebileceklerini bildirmişlerdi. Bu de ğişiklikler Batılı plânın kurmak iste- diği sistemin ruhuna dokunmuyordu. Bağdat Paktı Devletleri ve Habeşis- tan Süveyş Kanalının milletlerarası bir teşekkülün idaresi altına bırakıl- ması konusunda Batılı plâna iştirak ediyorlardı. Konferansın biteceği günlere doğ- ru Pakistan temsilcisi, ile Amerikan Dış İşleri Bakanı arasında yapılan bir görüşmeden sonra, Birleşik Ame- rika. Bağdat Paktı Devletleriyle Ha- beşistan'ın endişelerini yerınde gör- düğünü bildirerek, konferansa katı- lan devletleri Pakistan' ın ıstedıgı ta- dilleri ihtiva eden Batı plânım kabu- le davet etmişti. Bu davete icabet e- den devletlerin sayısı sadece onsekiz di. Sovyet Rusya, Hindistan, Seylân ve Endonezya temsilcileri böyle bir plânın Mısır'ın hükümranlığı ile te- lif edilemeyeceğini ileri sürerek Dul- les plânım kabule yanaşmamışlardı. Onsekizlerin temsilcileri L şte şu günlerde Mısır Cumhurbaş- kanı ile görüşmeler yapmakta 0- lan Amerika Birleşik Devletleri, A- vustralya, İsveç, İran ve Habişistar temsilcileri, Dulles plânını kabul e- den onsekız devletin bu plânı Nâ- sır'a sunmakla görevlendirdikleri tem- Vicky'nin "The New Statesman and Nation"da çıkan karikatürü LÜTFEN YAZILARI "ÇİNİ" LEYİNİZ AKİS, 8 EYLÜL 1956