YURTTA OLUP BİTENLER İnönü rine evvelden verilmesini isteyen Sab- ri Dileğin takririni destekliyorlardı. Bir diğer kısmı ise hükümete güvenin acık değil kapalı oyla verilmesini tek- lif ediyordu. İşte Adnan Menderes bunlara şiddetle itiraz etti. Efendim, teamüle uygun değildi! Bu söz gülüm- semelere yol açtı. Nitekim müteaki- ben kürsüye gelenler Menderesin ne çabuk da teamüllere - düşününüz, ka- nunlara veya nizamlara değil, hatta teamüllere - itaatkâr davranır hale geldiğini belirtmekten kendilerini a- lamadılar. , programın tenkid edilecek bir tarafı yokta. Bütün vaadler ha- kiki şikâyetlerin devasıydı Ama bir nokta kalıyordu: , bu vaadleri çok dinlemişti. Bunların artık tahak- kuk edeceği hususunda Adnan Men- deresin şahsiyeti ve kabinenin kuru- luş tarzı ile onu teşkil eden bakanlar— azıları meselâ Ziya Termene, meselâ Hamid Şevket İnceye, mese- lâ Muhlis Eteye, meselâ Yusuf Aziz- oğlu ve İlhan Sipahioğluna emniyet vermiyordu. ' dan beş sene evvel aynı kürsüden aynı sözleri- söyleyen Başbakan niçin o vaadlerinin tama- mıyle zıddı bir politika takip etmiş- ? Niçin Kırşehir kaza haline geti- rılmış, niçin emeklılık müddetini 30 yıldan 25 eindirtmiş, niçin ispat hak- kı istiyorlar diye bir Çok demokratı partiden attırmış, niçin Anayasa me- selelerini ele almamış, ıskat hakkını Kongrede şiddetle müdafaa etmişti? Şimdi söylediklerini tatbik etmiye- ceğine, beş senelik icraatı en kuvvetli delil değil miydi? İşte böyle duşune— rek, açık oya sıra gelince - gizli o kabul edilmemişti - 37 mılletvekılı— nin muhalif kaldığı görüldü, 7 kimser rey çıkmıştı. Halbuki 1950 de Gurup ittifakla itimad vermişti. Doğrusu istenilirse yapılacak en iyi şey çekimser kalmaktı. Bir evvel- ki gurupta Adnan Menderesin şahsı- na itimad beyan olunduğuna göre, program da bütün şikâyetlere çare vaad edince kırmızı rey vermenin mânası olmazdı. Ama, beş sene ev» 8 Muhalifler Bölükbaşı vel söylenen nutuklar hatırlanınca reylerin renginin beyaz o imkân yoktu. Yeşil! Yani çekimser.. Yani, beklemeğe karar! Gurubun vazifesi S imdi, bir yandan kabineye yeni 5 giren bakanları, ama diğer taraf- tan da gurubu mııhım bir vazife bek- liyordu: Programın tatbiki için Baş- bakanı sıkıştırmak ve vaadleri fiil haline getirmek. Hem de, son sürat- le.. Bunun aksi hareketler oldu mu meselâ basın gene tazyik altına alın- mak istendi mi - zira her şiddet ha- reketi her yerde evvelâ basına tazyik yapılarak başlar - gurup derhal mü- dahale etmeli, hükümeti sigaya çek- meli, gerekırse derhal düşürmeliydi. Bir takım ucuz edebıyatla gözünün boyanmasına mâni olmalıydı. Bunun acısı çok çekilmişti, ona göre davra- nılmalı, eski yola avdet imkânsız ha- le getirilmeliydi. Bir de muhalefetle münasebet me- selesi vardı. Programda böyle bir maddenin olmaması tabiiydi. Ama iktidarın liderleri muhalefetin başın- daki şahıslarla münasebetlerini dü- zeltmezlerse, partilerin arasında şah- si endişe ve hislerden dolayı kırgınlı- ğın kalmasına yol açarlarsa memle- kette - ne yapılırsa yapılsın - arzu- lanan huzurun geri gelmesine mad- deten ımkan bulunamazdı. Buna gu- rup örnek olmalıydı. Muhalefetm hazırlıkları Demokrat Partide bunlar olup bi- terken Muhalefet çevreleri de hü- kümet programım tenkide hazırlanı- yordu. İsmet İnönünün, bir hayli za- mandır Meclıse koltugunun altında meşhur "eski çanta" sı oldugu halde geldiği görülüyordu. Bu "eski çanta", bilhassa Adnan Menderesin hiç hoşu— na gitmiyordu. Basın mensupları ise, çantanın muhtevasını merak ediyor- lardı. İsmet İnönü ihtiyatlı bir adam- dı, kabinenin listesi okunduğundan ben', hattâ ondan da evvel "eski çan- ta" yı yanında taşımasının sebebi bir sürprizle karşılaşmamak içindi. Prog- Alican ramın, tetkik edilsin diye muhalefete müzakerelerden Önce verileceğinden emin değildi. O bakımdan, program birdenbire okunuveru' de müzakere açılırsa o da "eski çanta" yı açacak- tı. Günlerden beri evinde, sabahleyin bir saat yuruyuşten sonra oturup ça- İışıyor. Ismet İnönünün — konuşmasının mühim kısmı iktisadi duruma dair o- lacaktı. Bunun yanında rejim mese- leleri, iç ve dış politika yer alacaktı. C.H.P. ni bir kadro hüküme- ti teşkil etseydı, itimad reyi vermeye - tabii bazı şartlarla - hazırdı. Ama okunan lıste reyin kırmızı olacagını belli etmişti. azırlanan sadece İsmet İnönü değildi. C.M.P. adına tenkidi Osman Bolukbaşı yapacak ve o da yeni hü- kümete ademi itimad beyan edecek- ti. Kırşehir Milletvekili günlerden be- ri evini dolduran eski gazetelerine gömülmüştü ve Demokrat liderlerin vaktiyle yaptıkları vaadleri not edi- yordu. O vaadlerin tutulmadığını is- pat ederse, yeni programda yapıla- cak vaadlerin de istikbali kendiliğin- den ortaya çıkacaktı. Osman Bölük- başının taktiği bu olacaktı. Koleksi- yonları zengin bulunduğundan Mec- lise pek hoş cumlelerı hatırlataca- ğından zerrece şüphe D.P. ye hâkim zıhnıyet h kkında herkesin bır tuhaf fikri olmalıydı ki müstakbel Hürriyet Partisinin kuru- cuları da ihtiyatlı davranmayı tercih etmişlerdi. Partileri henüz kurulma- dığından onların adına" söz söylemek hakları da yoktu. Onun için ünlerce evvel program tenkidi mü- zakerelerinde sıra kapmışlardı. Ek sözü Ekrem Alican alacak ve 19 la- rın müştereken hazırladıkları — bir metni okuyacaktı. Bu, müstakbel par- tinin resmi goruşunu teşkil edecek- ti. Ancak, bir işe pek fazla adam karıştı mı, o iş mükemmel olmaz. Ekrem Alicanın okuyacağı nutuk da son derece kuvvetli değildi, zira her kafadan bir ses çıkmıştı. Fakat öte- ki konuşmalar parlaklık vaad ediyor- AKİS 17 ARALIK 1955