e A Kİ S Haftalık Aktüalite Mecmuası : 2, Cilt : V, Sayı : 84 Rüzgârlı — Sok. Ovehan Kat : 3 Daire : 7 P. K. 582 — Ankara Tel: 15221 — (Başyazar) 18992 — (Yazı Fiatı : 60 Kuruş * Sene İşleri ve İdare) İmtiyaz — Sahibi Metin TOKER & Umumi Neşriyat —Müdürü Cüneyr ARCAYÜREK * Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür ADEMHAN d Teknik Sekreter — : M. Nevzat ÜNLÜ * Yusuf Ziya Ressam İzzet ÇETİN * Karikatür TURHAN * Fotoğraf —: ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER Klişe: ; Doğan klişe ATELYESİ * Abone — Şartları 3 aylık (12 nüsha) 6 1lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira * İlân Şartları 4 renkli arka kapak (Tam sayfa) 350 lira Kapak içi 3 0 O - lira metin sayfaları Santimi 4 lira * Dizildiği ve — basıldığı — yer Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz: Fahreddin Ulaş Medeni cesur Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Bir —hafta müddetle iktidarın or- granı, kendisinden başka hemen bütün gazeteleri çok şiddetli bir Bunların i- kısmı ise mucadelenm musavı şart- lar altında cereya - min bulunmadıklarından susmayı tercih etti. Ötekiler Zafer refıkle- rine gereken İi — yaptı. Fakat bu, iktidar organının, "Ne başlığı altında bir takım gazete haberlerini gün- ler ve günler nakletmesinin önüne geçemedi. Zafer gazetesine göre "Başve- kil Adnan Menderes, istifa ettiği ve tekrar hükümet reisliği ile vazi- felendirildiği günden itibaren, memlekete hayırlı ve feyizli hiz- metlerde bulunacak bir — kabineyi kurmak için geceli gündüzlü faali- yet gösterirken muhalefet matbu- atı ve lıderlerı kasdı olarak, bazı ta er de her halde farkına varmadan, oyuna gelerek i bütün guçlerıyle a- ri iğbirar ve menfaatler yüzünden memleketi mutazarrır e- decek yollara gidilmekten bile" çe - kinilmemiştir. "umumi ef- karı zehirlemek için bir yalan ve iftira kampanyası açmış olanların elinde işlenmekte yeni bir tahrik ve tezvir mevzuu" haline getiril- iştir On günlük kabine bulıranından, onun gelişme tarzından ve akisle rinden memleketin zarar gördüğü- gelmez rivayetler ciddi havadisler- miş gibi yer almış, bir keşmekeş sürüp gitmiş, Meclis gurubunda bir takım suıstımal ithamlarının ni- ışığına çıkma fırsatını bulmasından sonra uzun zamandan beri kulaktan kulağa fısıldanan de- dikodular yüksek sesle tekrarlan- maya başlamıştır. Fantezist sıfa- tının da üstünde, düpedüz yalan haberler süratle yayılmış, bunların etrafında tefsirler yapılmış, mu- halefet de havadan faydalanmakta beis görmemiştir. Buhranın son günlerinde anarşi Zafer'in dediği gibi hükümetin, hattâ devletin iti- rına ve otoritesine zarar verecek bir mahıyet almış, temel muesse- DUICI llllğ buna kim sebebiyet ver- miştir? Tıpkı ekonomik buhranın mesuliyeti bir kaç muhalif politi- kacıyla bir kaç tarafsız gazeteye yüklenmeye çalışıldığı gibi şimdi siyasit buhranın ve onun neticeleri- nin de suçu başka omuzlara atıl- Ama hakikat gün gibi bunu ne Zafer'in siyah üzerine sarı- harfli başlıkları, ne de Aramızda galiz kelimeler ihtiva eden baş- makaleleri umumi efkârdan saklı- yabileceklerdir. Hakiki ul hü- kümet ve devlet ışlerını cıddıy al- mayan, demokratik — rejime inan- madığı için onun usullerini küçüm- seyen bir zihniyettir Bır tek batı ki hü- kümet ıstıfa ettiği zaman yeni hü- kümetin kurulmasına alt ça lışma— I efkâr günü gününe haberdar kılınmasın. göstere- kabine buhranları suni sis tabakalariyle kaplansın. Devle- tin elindeki radyo ve partinin elın- deki gazete hükümetsiz kaldığ mız günlerde, şimdi —" emlekete hayırlı ve feyizli hizmetlerde bu- lunacak bir kabineyi kurmak için geceli gündüzlü faaliyet gösterdi- ği" bildirilen Adnan Menderesin hangi faaliyetini haber vermiştir de muhalif veya tarafsız basın bu- nunla iktifa etmeyip sansasyon pe- şinde — koşmuştur? Aynı Adnan Menderesin kabineyi kurmak için "henüz" hiç bir teşebbüs yapmadı- ğı haberinden başka... Devlet radyosu ve parti organı gazete basının vazifelerini bir mu- ayyen şekilde anlayabilirler. Tıp- kı — parti lıderlerınden bazıları- nın — demokrasiyi bir. muayyen şekilde — anladıkları — gibi... — Ama her iki anlayış da bütün dün- yanın kabul ettiği olçulerın dışına çıktı mı, makbul değildir. Bir haf- ta müddetle basın, her türlü im- kânsızlığa rağmen, hattâ muhabir- istiskal edilmesine, kapılar- dan kovulmasına da aldırmıyarak istihbarat vazifesini lışmıştır. -Bund. efkârın şükranım hak Varsın Zafer gazetesi yağdırsın. Ne gam! O şimş basına değil, gazetenin sahiplerine zarar vermektedir. Basın, vazifesi- ni yaparken elbette ki zaman za- man hatalara düşmüştür. Fakat o0- nu bu hatalardan korumak, umu- mi efkârı, muntazam şekilde tenvir etmekle olurda. Halbuki resmi ma- kamlardan, bütün demokratik te- amüllerin aksine, buhran sırasında bir tek ses çıkmamıştır. Simdi bir buhranın mevcudiyeti kabinenin en mükemmel şekilde kurulabilme- si için geç ve titizlikle hazırlandığı söylenerek inkar olunuyor. Bu, ya- karda bahis mevzuu edilen zılınıye- tin hâlâ âkim bulunduğunun en güzel delilidir Ümid ederdik ki kabul edilen kötü netice, onu tevlid eden kötü zihniyete istikbalde başka türlü ha- reket etmek zaruretini ispat et- miş bulunsun. Yanılmışız; evet, de- ğişen hakikaten bir yoktur ve bu böylece, 1958 e kadar siirii[; gidecektir. Saygılarımızla AKİS