kiye dayanarak Meclis'i yeni seçim- lere gitmek üzere feshettiği hatırlar- dadır - her türlü Meclis murakabesinin dışında kalan Faure hükümeti. Dev- let Radyo ve Televizyon postalarına şiddetli bir sansür koymuş bulunu- yor. Bu iki önemli neşir organı. Kur- tuluş hareketinden sonra yapılan si- yasi gelişmeler sayesinde sadece ve sadece milletin malı olmuştu. Bunun için Radyo ve Televizyonun yalnız âmme efkârını aksettirmesi gerekiri Oysa ki, üç gündenberi haber bül- tenleri ve basın özetleri Hükümetin emri ile tanzim ve sansür edilmek- tedir ... Böylece değil sadece muha- lefetin, aynı zamanda halk efkârı- nın da Devlet Radyosunda sesini du- yurmasına imkân kalmamıştır. Bu hareketler, iktidarın uşağı ol- mayı reddeden Radyo ıdarecılerının şiddetli protestolarına rağme geçtikçe temadi etmektedir.3ffIW”a Faure ile Bakanlarının radyoyu ken- di şahsi propagandaları için kullan- maya hakları yoktur Faure Hukumetını yaptığı bu ha- reketlerin netıcelerı uzerınde düşün- meye davet ederi Şu satırların yazıldıgı şıralarda Fransız efkârının bu konudaki tepki- leri halâ devam etmekteydi. Uyanık ve memleket meselelerinde son ce hassas, aynı zamanda da kanun karşısında eşitlik prensibine candan bağlı bir efkâr olan Fransız âmme efkarının bu tepkisi karşısında, Baş- bakan Faure, elde etmek istediği ne- ticenin tam tersini alırsa hiç şaşma- mak gerekir. Amerika Birleşen sendikalar Geçen haftalar içinde, Amerika Bir- leşik Devletlerinde, bu koca Dev- letin iç politikasında olduğu kadar dış politikası üzerinde de geniş tesir- ler yapacak bir hadise vuku buldu. Gerçi bu hadise günlük milletlerara- sı politika dedikoduları ve meseleleri arasında dünya efkârında gerekli il- giyi toplayamamıştı fakat hadisele- re dikkatli bir gözle bakmasını bi- lenler için çok şeyler ifade ediyordu. Hadise şuydu : Şimdiye kadar iki ay- rı ve büyük federasyon halinde teş- kilâtlanmış Amerikan işçileri bu fe- derasyonları birleştiriyorlardı. A- merikan işçisinin, iç ve dış Amerikan siyasetinde daha kuvvetli ve tesirli ir söze sahip olması demekti. Amerikan işçi teşekküllerinin şim- diye kadar başlıca iki federasyon ha- linde teşkilâtlanmış oldukları malüm- dur. Bunlardan bırı on milyondan faz- la Üyesi bulunan "American Federa- tion of Labor Ş — Amerikan Çalışma Federasyonu dıgerı ise beş milyon üyeli C.I.O., yani İndustri- el Teşkilâtlar bırlıği'dır Şimdi bu iki işçi topluluğu, tek rA.F.L. yani A- merikan Çalış Federasyonunun başkanı George Meany'nIn başkanlı- ğı altında birleşmiş bulunuyorlar. AKİS, 17 ARALIK 1955 u iki teşkilâtın birleşmesi sanıl- dığı kadar kolay olmamıştır. A. F.L. . idarecileri arasında öteden- beri devam edegelmekte olan bazı fikir ayrılıklarının giderilmesi veya telif edilebilmesi için uzun çalışmalar gerekmiştir. Ancak Amerikan işçile- rinin müşterek menfaatleri bu bir- leşmeyi mutlaka icab — ettiriyordu. Ne olursa olsun bir birleşmeye ulaş- mak azmi bu fikir ayrılıklarının kar- şılıklı büyük tavizler bahasına da ol- sa, bertaraf edilmesini sağlamıştır. Yeni teşkilât yüz kırkbir sendi- kadan müteşekkildir ve onbeş mil- yondan fazla işçiyi, sinesinde topla- maktadır. Ancak bu rakamın bütün Amerikan işçilerinin O 25 ini bile bulmadığını unutmamak gerekir. Teş- kilât .idarecileri, birleşme sonunda şimdiye kadar hangı federasyona gi- receklerine dair bir karar verememiş bağımsız bir çok sendikanın artık İfİ“*K federasyona dahil olacakları ümidini izhar etmektedirler. Diğe yandan hiç bir teşkilâta baglanma— makta inat eden bazı as! sendikaların, bu arada kamyon şoförleri ve do işçileri sendikalarının yeni Teşkilât karşısında takınacakları durum da merakla beklenmekte yeni teşkılatın “önümüzdeki seçimlerde oynayacağı rol da merak- la beklenen hususlar arasındadır. A- merikan işçi teşekküllerinin Başkan- lık seçimlerinde rol ötedenberi önemli olmuştur. Ancak teşkilâtın değişme- siyle oynanan rolün de değişeceği zan- nedilmemelidir. İşçiler, öyle anlaşılı- yor ki, her sefer olduğu gibi bu sefer de Demokratları destekleyeceklerdır Buna mukabil yeni Teşkilâtın A- merikan dış siyasetinde ne gibi bir yol tutulmasını isteyeceği kesın ola- rak söylenemi .F.L. son derece kominizin aleyhtarı bir teşkılattı ve Ruslara karşı takip edilmesini iste- DÜNYADA OLUP BİTENLER diği politika da o derece sert bir po- litikaydı. C. I. O. ise daha mutedil bir teşkilât olmakla tanınmıştı. Ye- ni federasyonun başına koyu bir ko- minizin düşmanı olan George Meany nin geçirilmesi bu teşekkülün dış po- litika temayülleri hakkında az çok bir fikir verebilirse de kesin bir hük- me varmak son derece zordur. Netice olarak şunu söylemek ge- rekir : İki federasyon halinde iken bi- le kuvvetli olan Amerikan işçileri, birleştikten sonra büsbütün kuvvet- lenmiş bulunuyorlar. Böylece temer- küz etmiş teşebbüslerin yanısıra te- merküz etmiş bir işçi topluluğu mey- dana gelmiştir. Bu ise kudretli işve- renlerin karşısına — kuvvetli bir işçi sınıfının yer almasına — yarayacak, bundan sonra Amerikan iş vereni ile Amerikan işçisi arasındaki münase- betler bir alt ve üst münasebeti de- ğil, eşitlik esasına dayanan münase- bet olacaktır. Darısı cümlenin başına... Birleşmiş milletler Yerlerinde sayanlar Bundan iki ay kadar önceydi. Dört Dışişleri Bakanı Cenevre'de top- lantılarına — başlamak üzereydiler. Dört devletin en yüksek kademeli temsilcileri tarafından ilk Cenevre konferansı sırasında yaratılan iyim- serlik havası henüz dagılmamış, bü- tün görüş ayrılıklarına Tağmen bir anlaşmanın hâlâ e bek- lenmekte olduğu fîkrı hararetini kay- betmemişti. Bu iyimserlik havasına kapılıp böyle bir anlaşma fikrine i- nananlar, diğer meselelerın yanısıra, silahsızlanma konus bir gö- rüş birliğine ulaşılabılecegını de dü- şünmüyor deği Aslında sılahsızlanma meselesi ü- zerindeki Rus ve Amerikan görüşleri arasında buyuk bir fark olduğu söy- lenemezdi. Ancak iki Devlet Temsıl— cileri silâhsızlanmada esas tutulacak prensiplerin tatbik sırası Üzerinde u- yuşamıyorlardı. Amerikalılara göre silâhsızlanmanın kontrolü ilk plânda tutulmalı, iki Devlet askeri üs ve te- sislerinin bulundukları yerleri birbir- lerine bildirdikten sonra bunları h vadan teftiş ve kontrol edebilmeliydi- u Amerikan teklifi geçen Ce- nevre konferansı sırasında — Başkan Eisenhower tarafından — yapılmıştı. Gerçi Ruslar bu teklife kategorik bir red cevabi vermemişlerdi, fakat konuda düşündükleri kimsenin mev- hulü değildi. Ruslara göre silâhsız- lanmanın kontrolü ikinci derecede bir Once atom silâhları yasak edil- sonra diğer silâhların tahdidi kararlaştırılmalıydı Kontrol mesele- si ancak bundan sonra bahis konusu edilebilirdi. Üstelik havadan değil de, karadan yapılmak şart Ruslarla Batılılar arasındaki di- ğer görüş ayrılıklarına nazaran o ka- dar telif edilemez görünmeyen bu gö- rüş ayrılıgının giderilmesi o günler- d an meselesi zannediliyordu. 15