Prof. Fuad Köprülü Gene bir. "görülen lüzum" var deler getirilecekti. Kırşehir meselesi i ükü yeni bir vilâyet teş- kanunu hazırlıyacaktı. Emek- lilik kanunu mu? Pek âlâ, emeklilik müddeti 25 yıldan gene 30 yıla rılacaktı. yordu, İktisad Şürası kurulacaktı. Her şey, her şey vaad ediliyordu. Tâ ki gurup, şu itimadı versin! Menderesı tanımak âdeta n Celal Yardımcı 00000 ? AKİS, 17 ARALIK 1955 Kapaktaki İktisadcı YURTTA OLUP BİTENLER Fahreddin Ulaş Kabine buhranının başından be- i Ankarada bütün gözler, bir tek bakanlığa çevrilmişti: Ekono- mi ve Ticaret Bakanlığı. Doğrusu istenilirse bu bakanlığın atfı, bun- dan senelerce evvel, daha eski ik- tidar zamanında "bakan yiyici" ya çıkmış ve bu vasfım 1950 ile 1955 Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının adı geçince dehşetle irkiliyorlardı. Her ha- kanlık evet, at o hayır! İşte bu yuzdeııdır ki geçen hafta cuma günü kabinenin listesi Mecliste o- kunup da Ekonomi ve Ticaret Ba- kanlığına Fahreddin Ulaşın geldiği duyulunca herkes, henüz dan dolayı olmasa da medeni cesa- reti bakımından İstanbul vekilini tebrik etmeyi vazife bildi. İlerde icraatından dolayı da tebrik edilecek miydi? Bilinmez. Ama her halde, mevcut şartlar — altında bu bakanlığı kabul etmek hakikaten cesaret,hattâcüretti. Fahreddin Ulaşın yetişme tar- zı böyle bir maka gelmeye mü- i. Tıpkı şımdıkı bakanlığı gi- du u. tahsilini Galatasaraylisesinde yap- mış, oradan bankacılığa başlamış- tı. Fransızca ve biraz İngilizce bi- liyordu. Oldukça —süratli yüksel- miş ve 1954senesinde Merkez Ban- kasının İstanbul Şubesi Müdürü olmuştu. Bu sırada kendisine D.P. tarafından İstanbul Milletvekilliği teklif edilmiş, o da adaylığım koy- mayı kabul etmişti. Bu hareketi Demokrat Partiye karşı bir sem- patisinin mevcut bulunduğunu, da- ha doğrusu 1950 den evvel herkes- te bulunan bu sempatinin onda da- vam ettiğini gösteriyordu alna par- tici değildi ve hiç bir zaman da o dar çerçeveye girmek istemiyordu. Milletvekili seçilmesinden bir bucuk sene sonra kabineye Devlet Bakam olarak alınmıştı. Döviz iş- leri iyi gitmiyordu. Sadece döviz kıt değildi, üstelik bunun idare e- mitesi dağıtılmıştı. Komitenin va- zifesi Fatin Rüştüden da alınmış konuşma yapınca ve ıçındekılerı bi- ökü aşba- unis bir sesle yeni vaad- lerde bulundu. Sadece Ziya Termenin konuşması karşısında değil, gurubun saat yediden evvelki ve — dokuzdan sonraki iki celsesinde de yapılan bü- tün şiddetli tenkidleri mülayim ta- vırla karşıladı. Her şey yapılacaktı. ve Başbakanlık Musteşarı Ahmed Salih Korura işti. — Fakat Başbakan u tedbiri muvakkaten almıştı, yoksa bir bakanın bu işle- rin başına geçmesini arzuluyordu. Tahsisleri yapsın, transferleri ge- ciktirmesin, kısaca eldeki mahdut imkânları iyi kullansın. İşte Fah- reddin Ulaş bu husus göz önünde tutularak Devlet Bakanlığına geti- rilmiş ve dovız ışlerını tedvire me- mur edilmiş Herkes bilmekteydi ki Fahred- din Ulaş bakanlığa getirilmeden önce hükümetin mali politikasıyla, ekonomi politikasıyla mutabık de- ğildi ve şiddetli tenkidlerde bulu- nuyordu. Devlet Bakanlığındaki hizmeti hayli karışık bir zamana tesadüf ettiğinden icraatı fazla bel- li olmamıştır. Şimdi, akanlıkla- rın en tehlikelisine buyuk bir selâ- hiyet ve serbestiyle gelmiştir. Ha- kikaten bu vazifeyi kabul etmeden Başbakan da bunu miştir. İstanbul Milletvekili Eko- nomi ve Ticaret Bakanı ılk şartı, "bazı za- ruretler" dolayısiyle caymaması, bir takım tesirlerin kendisini his- settirmeye başladığım anladığında Başbakana, verdiği açık kartı ha- tırlatmasıdır Fahreddin Ulaş büyük bir cid- diyetle ve aynı derecede iyi niyet- işine sarılmış bulunuyor. Mu- vaffakiyet şanslarının fazla olma- d - © r olacaktır. Eğer tedvir ettiği işleri bir plân. Ve programa bağlamak için gerekli teşkilâtı kurarsa bu- güne kadar hiç bir Ekonomi ve Ticaret Bakanının yapmadığı ka- dar hayırlı bir hizmette buluna- caktır. hükme varmak için bekle- mek lâzımdır. Ama, çok bekleme- ğe lüzum yoktur, zira ilk icraat bir işaret yarine geçecektir. Şimdilik, Allah kolaylık versin! Her şey halledilecekti. Kanun, nisam, teminat.. Ne istenilirse getirilecekti. Her kudret gurubun elindeydi, kim onun kararlarının aksine harekete cesaret edebilirdi? Birkaç gün evvel Zafer gazetesi- nin "Muhteşem Menderes" dediği Baş - bakan bir tak noktada direndi. Bazı milletvekilleri, tenkidlerini iyice ha- zırlıyabilmek için programın kendile- 7