kalarda patlak veren hadiseler pek çok kimseyi üzmüş, fakat gene de İsveçten gelecek olan haberlere la- kayd bırakmamıştı. Radyolara kulak verenler Japo nya mağlübiyetleri hak- kında büyük laflar eden İsveçliler karşısında bu defa milli takımımızın alacağı neticeyi merakla bekliyor- lardı. derse ümit olanların sayısı bir hayli idi. Kafileye başkanlık eden Gü- reş Federasyonu Başkanı Vehbi Em- re, bu defa giderken gazetecilere bir şey söylememeyi tercih etmişti. İsveç- İilerin yüksekten atışı yanında fede- rasyon başkanının sükütu neticeden endişeli oldugumuz şeklinde tefsir e- diliyordu. Fakat hadiseler hiç te tah- min edildiği gibi cereyan etmedi. 9 aralık cuma akşamı ajans ilk müjde- sini Verdi. İsveçlileri 7 - 1 mağlup et- miştik. Bir tek Bayra Şit Andenberg'e karşı sayı ile maglup olmuştu. Diğer butun kilolarda ise biz galiptik. Ha- ber spor muhitinde büyük bir mem- nunluk yaratmıştı. Ertesi akşam ise Stokholm'de yapılan temsılı karşılaş- mayı da gene 7 - 1 kazanmış ve üçün- cü akşam i ıse hu başarıyı 8 - 0 lık e- zici bir galebe takip etmışti Bu ha- diseler karşısında hen ası- nında çıkan Japony: maglubıyetlerı ve bizi kuçuk gören, yazıları hatırla- yanlar "işte İsveçliler hak ettikleri cevabı şimdi almış oldular" demek- ten kendilerini men edemediler. Evet r üç müsabakada elde edilen mu- vaffakiyetler hiç bir zaman tevil g türecek ve kuçumsenecek neviden de- ğildi. Bu bakımdan güreş sporunda istikbale emniyetle bakılabilirdi. derasyon başkanının şahsına Tokyo mağlubiyetlerinden sonra hucum et- mek fırsatını bulanlar, şimdi susma bir köşeye çekılmek mevkııııde kalmışlardı Doğrusu bu başarı, on- lara da hak ettikleri cevabı veriyordu. Dogrusunu soylemek icap e- Boks Orta siklet dünya şampiyonası Orta boylu, zenci, ci, ikinci raundun elli bırmcı sani- yesınde attığı çok sert bir yumru la rakibini yere serişinden sonra halk muzları üzerinde taşıdı. Vaka 10 A- ralık cumartesi akşamı Şikago'da ce- reyan ediyordu. Rakibini nakavt e- den gencin adı Ray Sugar Robinson idi. İki sene evvel orta sıklet Dünya . şampiyonu olma na rağmen boksu bırakmıştı. Hayatını dans ederek ka- zanıyordu. Bu ünvan daha sonra Karl obo Olson'un eline geçmıştı Fakat Sugar Robinson son zamanlarda tek- rar ringe dönmek arzusundan kendi- İ Aynı ünvanı kazan- mak için uzun müddet çalıştı ve neti- cede geride bıraktığımız hafta içeri- sinde Şikago'da Dünya şampiyonlu- ğunu tayin edecek olan karşılaşma yapıldı. Bobo Olson lehine pek çok şahıs büyük miktarda bahse girmiş- ti. Fakat halkın sevgilisi Robinson azimli çalışmasının neticesini ikinci dakikanın elli birinci saniyesinde eski ünvanın elde etmekle aldı. 34 yakışıklı bir gen- ATÇILIK Yarışlar Son hafta Bu hafta yapılacak olan yatışlarla, 1966 yarış sezonu kapanmış ola- caktır. Bu vesile ile yarış idaresinin bir yıllık faaliyetine toplu bir bakış, yapılanları ve yap mıyanları orta- ya çıkaracağı için, faydasız olmaya- caktır, Türkiye Jokey Klübü 1964 ve 1955 butçelerıne koyduğu bir milyon altı bin lirayı mütecaviz tahsisata ragmen mevcut yarış sahalarını - Ankara'" dakınden başkalarına hipod- rom denem - esef, ihtiyaca uygun bir ş kle sokamamıştır Buna karşılık olarak denilebilir ki, "mev- cut yarış sahalarının modern bir hi- podrom haline getirilmesi daha çok para ve daha çok zaman isteyen bır iştir. Adana'da modern bir hipodro! inşası için bütün hazırlıklar yapıl— mıştır. Meşhur Hipodrom mimarı 1- talyan Vietti'nin hazırladıgı pro_ıeye göre, atçılıgımızın gu lge sinin an Çukurova, Balka arda esi olmaya n bir yarış sahasına sahip olacaktır. Diğer taraftan istanbul'da eaki Veliefendi çayırında yarış me- raklılarının ıstırahatını temin için bir çok yeni tesis, İzmir Hıpodromuna da bir çok ilâveler yapılmı ır. Bu cevap bile işin ne kadar tere tutuldugunu göstermeye kâfi gelirdi. Zıra, İstanbul gibi yarışçılığın en mühim bir merkezi dururken Adana gibi tali bir mıntıkada Hipodrom in- şa edilmesi. Jokey Klübünün mevcut imkânlarına göre zamansızdı. Bun- dan başka, İstanbul yarış pisti ufak bir masraf ve himmetle düzeltilebi- lecekken bunun yerine tribün ve gi- şelere yüzbimierce lira sarfedilmişti. odern Ankara Hipodromu, mül- kiyeti Husust İdareye ait olduğu ıçın buraya yapılacak masraflar boşa gi- decektir bahanesiyle, en ufak bir a- âka ve ihtimamdan mahrum bıra- kılmıştır Bu yüzden kum pist atla- tın çalışmasına müsait — olmayacak kadar bozulmuş, çim yarış pisti işe artık üzerinde yarış yapılamaz hale gelmiştir. Bahsimnüşterekler ve idare Y arışların tertipçi ve ıdarecisi olan Jokey Klübü. yarışl muazza, kâr getıren bir "sanayi' add tme kte- ir. Bu yüzden, başarılarını ıfade et- mek ıstedıklerınde sık şık ”yi ayii" e Yarışların buyuk kâ tadadır. Fakat mahıyetı itibarile bir amme hizmeti olan bu işe, bir sanayı gözü ile bakmak ve işleri ona göre tutmak, bu hizmeti Jokey Klübüne devreden Tarım Bakanlığı tarafından tasvıb edilemiyecek bir görüş tarzı olmalıydı. G l rinin en mühim kısmanı bah- simüştereklerden aldığı hisseden te- min eden Jokey Klübü, halkın bu rağ betini, ona sağladığı kolaylıklardan ziyade artan hayat güçlüklerinin top- vazibesine bulunmakta- luluğu talih oyunlarının evketmesine borçlu ır. Jokey Klübü foto-finiş — cihazını getirtmekle, halkın itimat ve rağbe- tini kazanmakta ileri bir adım atmış, fakat totalizatör, startıng gate gibi modern yarışçılıgın zarurı vasıtaları- enüz temin etmediği için hu ham- lesi tam olmamıştır. Atlar Son senelerde atçılığın — yarışçılık kolu m mnunıyet verıcı ilerleme- lere mazhar olmuştur. Bugün saha- atları hem yet, kem de keyfi- yet ıtıbarıyle eskısıne nazaran çek ir duruma geçmiştir. Bunda ikramiyelerin artmasının olduğu ka- dar Devlet Haralarının ve bunların yanı başında hususi teşebbüse ait haraların yetiştiricilikte daha modern usullere göre hareket etmeleri amil olmuştur. Bilhassa arap atı yetiştiri- ciliğinde vasıl — olduğumuz iye Türkiyeyi arap atı yetıştırıcılıgının şampiyonu yapmıştır. Jokeyler Yarışların at kadar lüzumlu bir un: olan Jokeylerin durumu, maalesef yarışçılıgın ilerlemesi ile mutenasıp olarak inkişaf etmemış— Jokey ye tıştırılmesı için bir şebbus yapılmadığı gibi, mevcut Jo- keyler de gunku şartlar yüzünden hayat ve istikballeri bakımından en ufak bir teminattan bile mahrum bu- lunmaktadır. Bu da şüphe — yok ki, huzursuz bir hava yaratmaktadır. Görülüyor ki, yarışçılığın bütün davaları ya henüz el sürülmemiş, yahut da yanlış yerden tutulmuş ola- rak ortada durmaktadır. Jokey Klü- bü mevcut kadrosunun ımkansızlıkla— rı içinde bocalamaktadır. Yarışların murakabesi ile gor vli — olan Tarım Bakanlığı müessir bir mural kabe Cİ- hazı kuramamıştır. — 1965 yarışları, yarışlarla ılgılı her konuca en sela- hiyet son merci olan Yüksek Komıserler Heyetının teşekkul ede- memiş olmasına rağmen yapılmıştır. Bir çok aksaklıgın ve huzursuzlugun sebebi de budur Irak'tan gelen atlar Devlet Başkanı Bayar'a Irak Emiri İ edilen atlar- if - geçen cumartesi girdikleri koşuları cidden parlak bir şekilde kazandılar. C um- pazar günü ni dakoglu ıle bırlıkte Hipodroma gelerek atlarını gözden geçir ve n idmanı ile ilgilenen- leri tebrık ve taltıf etti. Cumhu! rbaş kanının yarış atlarına olan sevgi ve alakası yeni değildi. Başbakanlığı zamanında da yarış atları beslemiş ve yarışlara iştirak ettirmişti. Bun- lar arasında Cap Gris Nez isimli saf- kanı girdiği koşularda çok büyük muvaffakiyet kazanmıştı. AKİS, 17 ARALIK 1955