TIİYATRO daha iyi intibak edebilirlerdi veya bu roller daha iyi temsil edecek şahısla- ra oynatılabılırdı Ama asıl mühim olan gaye idi ve bu tecrube muvaf- fak olmuştu. "Cibali Karakolu" şim- di tiyatronun kaideleri ile çerçeve- lenmiş bir sanat eseri durumunda idi. Hepsinden evvel ve herşeyden çok Muammer bu tarafı ile takdire hak kazanıyordu. Jübileler Yıl 38 : İşler hep ters gidiyordu. Sanki ka- der, bir sanatkârın otuzbeş yıllık sanat hayatının jübilesi için hazırlık yapanlarla iddiaya girişmişti. Kader istiyordu ki, Türk tiyatrosunun İlk kadrosunda yer. alan çilekeş bir sa- natkâra tören yapılırken, o sanatkar- lara çatısı altındaki tozlu sahnesi ile uzun yıllar kucak olmuş bir binanın da gönlü hoş edilsin. Kader istiyordu ki Yaşar özsoy, insan ömrünün yarı- sının gongunu vuran otuzbeşinci sa- nat yılı senei devriyesinde ne hisse- derse, Tepebaşındaki salaş tiyatro da aynı şylerı Uysun.. albuki jübile- ciler İstiklâl caddesinde yeni yapılan omedi Tiyatrosunun o tarihe kadar açılmasını çok istemişlerdi. Ama, ge- ne de kaderin arzusu oldu. Komite Vali Gökay'ın himayesinde çalışıyordu. Bu gibi sanat jübilele- rinde âdet olduğu veçhile sanatla a- lâkası olmayan "zengin" bir program yapıldı. Alaturka fasıllar, birer per- delik "gülünçlü komediler", hattâ monologlar. Elhasıl, bir sünnet düğününde tertıb edilen eğlencelerin hemen hepsi mevcuttu. Jübile- komi- tesi mazurdu, zira, daima bir emek- tar sanatkâra maddi yardım maksa- dı ile tertib edilen bu kutlama tören- lerinin programı, bir sanat hadisesi olmaktan ziyade ve tamamıyle Üüc- rete tâbi bir eğlence gayesini güdü- yordu. Halbuki Yaşar özsoy, sanat- kârca kutlanmaya hak kazanmış bir sanat ömrüne sahipti. Aslında sahne- ye çıkışının otuzsekizinci senesinde idi ama, yuvarlatarak — otuzbeşinci yıl demişler, o da sesini çıkarmamış- tı. Tiyatromuzda, bilhassa eski ti- yatro eserlerimizde unutulamayacak kadar belirli karakterler yaratmış ci- lan Yaşar özsoy, hususi hayatında da kendi halinde, fakat engin bir iyi- lik havuzunda yaşa "Aslen Gumuşanelıyız Ziraat Ban- ARSASI Yaşar Öiso&f rolüne hazırlanıyor Işıkları Sahne kası eski müdürlerinden — Sofuzade Mehmet Rasim Bey ile Trabzonlu Eyüboğulları ailesinden Zehra hanı- mın büyük oğullarıyım... Tiyatro aş- kım Darülmuallimin'de başladı. 1333 de mektebi terkedip sahneye çıktım". diyerek hayatını anlatışında bile bir çekingenlik, bir mahviyet var. İlk defa Usküdar'da Dilküşa Ti- yatrosunda temsiller vermekte olan Burhanettin bey (Tepsi) in heyetinde figüran olarak sahneye adım atan ozsoy, daha sonra Darulbedayıı Os- maniye oradan "Milli Sahne"ye geç- miş; rahmetli Şadi ve aktör Raşit Rıza ile uzun müddet çalışmış, "Türk Tiyatrosu" teşekkülünde bulunmuş, bir müddet operet faaliyetine de iş- tirak etmiş ve nihayet 1936 senesin- de halen çalışmakta olduğu İstanbul Şehir Tiyatrosuna intisap etmiştir. Küçük Sahne 75 inci temsil , Muammer — Karaca tiyatrosu Bey- oğlunda, Belediye Su İşleri Mü- dürlüğü bınasının karşısındaki yeni tiyatrosunda "Cibali Karakolu" nun nci temsilini verirken, aynı saat- lerde İstiklal — caddesindeki Kuçuk Sahne tiyatrosunda da "Çayhane" i BİZDEN Cihangir'in en iyi yerinde cadde ve köşede 18 m. cephe ve 16 m. derinliğinde arsaya alınmış asgari raj yapmak üzere ortak aranıyor. Müracaat : Çetin EVEN Basın Reklâm Barosu İstiklâl Cad. Mis sok. Telefonlar: 49450 - 24151 32 yedi katlı apartman, depo veya ga- - Beyoğlu simli komedinin 75 inci temsili idrak edilmekte idi. Küçük Sahne tiyatro- su beş sene önce kurulmuş olmakla beraber, bu yıl statüsünde değişiklik yapılmış ve sanatkârların idaresinde, kollektif bir müessese haline gelmiş- ti. Yapı-Kredi Bankasının desteği ha- fiflemiş, kurucu ve rejisör kadrosun- da'bulunan Muhsin Ertuğrul uzaklaş- mış, başbaşa kalan sanatkârlar da, bağdaşamadıkları — arkadaşlarını ti- yatrodan uzaklaştırarak, kendi baş- larına buyruk kalmışlardı. Halen tiyatroda işlerin — arızasız yürüdüğü iddia edilemez ama, o ka- dar arızasız da tiyatro — bulunmaz! Sanatkârlar tarafından idare ve i- dame ettirilen , Küçük Sahne'de bir eserin yetmışbeşıncı temsili rekor de- ğildir, fakat mühim bar şeydır Bu başarıyı takdir etmek gere Operetler Vali diyor ki Memleketımızde kollektif tiyatro- n en istikrarlısı, halen Mak- sim _Salonunda temsiller vermekte o- lan İstanbul Operetidir. Üç sene ev- vel, Ses Tiyatrosu sahibi ile anlaşama yan bazı operet sanatkârlarının bir- leşmek suretiyle kurdukları İstanbul Operet tiyatrosu, — hakikaten" örnek bir birlik manazarası göstermekte- dir. Halen Avni Dilligil — tarafından, yazılmış "Vali diyor ki" adında mü- zikli bir komedi temsıl ediyorlar. Ne komedinin, ne müziğin, ne oyunun ve ne de Ingılız balesının yaptığı dans- ların büyük bir ehemmıyetı var. Bu- nunla beraber seyirci memnun) İstan- bul operetinin de seyirciyi memnun etmekten başka bir gayesi ve iddiası yok. AKİS, 17 ARALIK 1955