Bilgisayar tüm bunları değiştirdi. Prophet-5 ve OB-X gibi ilk bilgisayarlı synthesizer'lar atalarına benzeyecek şekilde tasarımlanmışlardı - her fonk- siyon için bir kol ya da şalter. Ama kol- lar pahalı olduğundan, tasarımcılar kisa sürede birkaç ön panel kontrolu- nun tüm işi görmesini sağlayarak, mü- zisyene daha ucuza daha yetkin bir synthesizer verebileceklerini farkettiler. Bu durumda kullanıcı “Evet, şimdi bu kol DFO hız kontrolü” diyen bir komu- tu bilgisayara vererek işe başlıyordu. Daha sonra kolu çevirdiğinizde bilgi- sayar DFO hızini ayarlıyordu. Uç vakalarda, yalnızca tek bir kol ya da sürgünün, tüm bir ön panelin bütün işlerini yaptığı görülebilir - ya da kol yerine biri parametrenin değerini artırıp diğerini düşüren iki düğme. Bu sistem aletin daha ucuza satılmasını sağlarken, kullanmaya ilk başlayan kişinin epey tökezlemesine de yol aç- maktadır. Bir programda anlamlı bir değişiklik yapmak, dört beş farklı pa- rametre arasında ileri geri sıçrayıp durmak, bunların değerlerini iyi ses veren bir kombinasyona doğru ayar- lamak anlamına gelir genellikle. De- neyimli programlayıcılar bile bazen yanlış düğme bileşimlerine basmış ol- duklarını ve değiştirmek istemedikle- ri bir parametreyi ayarladıklarını far- kedebilirler. Bazı aletler, parameireyi tekrar baş- langıç noktasına ayarladığınızda gör- sel bir belirti vererek hatanızı tamir edebilmenizi sağlarlar. Ne yazık ki “DU parametreyi yeniden ayarla” komu- tu bulunan bir alet bilmiyoruz. Bildiği- miz en iyi sistem a) Programın sizin ayarladığınız haliyle aletin belleğin- deki halini A/B yapmanızı (karşılaştır- manızı sağlar, bu arada b) Gerekli duruma göre bu parametrenin orijinal ya da ayarlanmış nümerik değerini gösterir. Yanlış bir pbarametreyi çağırıp de- giştirmek ciddi sorunlara yol açabilir, çünkü belli bir barametrede yaptığı- nız ayarlamalar o anda işitilebilir bir sonuç vermeyebilir. Yine de ayarla- malar bilgisayar tarafından kaydedil- mektedir. Örneğin diyelim ki, osilatör 2'nin çıkış düzeyini, osilatör 1'deki dal- gabiçimini daha iyi duyabilmek ama- cıyla geçici olarak 0'a getirdiniz. Şim- di yanlışlıkla osilatör 2'nin perdesini çağırıp onunla oynamaya başladınız. Hiçbir değişiklik yokmuş gibi gözükü- yor. Hatanızi farkedip tekrar osilatör 1'in dalgabiçimine dönüyor ve onu didiklemeye girişiyorsunuz. Osilatör 2'nin çıkış düzeyini açtığınızda, perde- si hâlâ daha onu yanlışlıkla bıraktığı- nız yerde olacaktır. Veri giriş sistemlerini öğrenmek, te- melde sesi, parametreler için bir dizi 54 T Hİi ĞK ETA” YAYT EA F';.J;i_.,ı:vjıjfı._;_n:jı gıgpgfjüştüşw b el gNFT . ŞA (e Ç iç bağlantılı nümerik değer olarak görmeyi öğrenmek demektir. Bu dü- şünceye alışmanın en iyi yöntemi, onu uygulamaktır. Bir program çağırın, oy- namak istediğiniz parametreyi seçin ve sese ne olduğunu anlamak için ona bütün değerleri adım adım verin. (Bu arada birçok synthesizer'da yeni bir değer girdikten sonra yeni bir no- taya basmanız gerekmektedir. Eğer hâlâ programı değiştirmeden önce- ki nota basılı durumdaysa, hiçbir de- gişiklik duymayabilirsiniz. çünkü bilgi- sayar daha önceden verilmiş nota değerlerini değiştirecek şekilde Tasa- rımlanmamıştır.) İkinci bir bağlantılı parametreyi de değiştirin ve ilkine dö- nüp adım adım izleyin. Çeşitli değer- lerin birbirlerini nasıl etkilediklerine şa- şıracaksınız. Belleğin Korunması ve Huzurun Sağlanması Bir fabrika programında değişiklik yapmak bazı kişilere rahatsızlık verir: commodore “Ya programı bozacak bir şey yapaır- sam? Ya yanlışlıkla o büyük dehşetli bas programını zedelersem? O prog- rama ihtiyacım var. En iyisi hiç elleme- yeyim.” Korkmayın. Makinenin belle- ğinde bulunan bir programı bozabil- mek İçin son derece dikkatsiz olma- nız gerek. Bir kere, bütün synthesizer'ların arka panelinde “yazı koruması” ya da “yazma yetisi” yazan bir şalter vardır. Bu “yeti yok” ya da “koruma” pozis- yonundayken, bellekteki herhangi bir programı bozmak hemen hemen im- kânsızdır. (Bunu yapmanın hemen he- men tek yolu pillerin ölmesine izin ver- mek ya da daleti yere düşürmektir.) Hangi şalter pozisyonunun belleği ko- ruduğunu öğrenmeye dikkat edin. Ba- zı durumlarda “açık”, “bellek koruma- sı açık” anlamına gelirken, bazıların- da da “yazma yetisi açık” anlamına gelebilir. İlk durumda güvenlik için- deyken, ikincisinde ip üstünde oynar- sınız. Diğer aletlerin bu sistemlerinde farklılıklar vardır. Örneğin Yamaha DX7 açıldığında her zaman “yazı ko- ruma” durumunda ısınır. Bir programı