Li Haftalık Aktüalite Mecmuası Yıl : 9, Cilt : XXIV, Sayı : 415 Yazı İşleri: Rüzgârlı Sokak No.: 15 Tel: 11 89 92 P. K. 582 Ankara İdar Rüzgârlı Sokak No.: 15 Rüzgârlı Matbaa Tel: 10 61 96 Başyazar: Metin Toker (KİS Neşriyat Ltd. Şirketi adına imtiyaz sahibi ve Müessese Müdürü Mübin TOKER Yazı İşlerini filen idare eden Mesul Yazı İşleri Müdürü Kurtul ALTUG Karikatür: TURHAN Fotoğraf : Hüseyin EZER Associated Press Türk Haberler Ajansı Klişe : Doğan Klişe Bu mecmua Basın Ahlâk Yasa- nına uymayı taahhüt etmiştir. Abone şartları: 3 aylık (12 nüsha) : 10.00 lira 6 aylık o (25 nüsha) : 20.00 lira 1 senelik (52 nüsha) : 40.00 lira ilân şartları : Santimi: 20 lira 3 renkli arka kapak : 1.500 TI. İlân işleri : Telefon : 10 61 96 Dizildiği yer : Rüzgârlı Matbaa Basıldığı yer : Milli Eğitim Basımevi FİYATI: 1 LİRA Basıldığı tarih : 10.6.1962 Kapak Resmimiz Necmi Ökten Tehlike çanını duyanlardan Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları, Bu hafta AKİS, birbirinden ilgi çekici ve her biri, zihinlerde mevcut bir suali cevaplandıran üç önemli yazı sunuyor. Biz içerde kendimizi yerken ve burnumuzun ucunu dahi görmek için vakit bulamazken dünya umumi efkârı, bu umumi efkâra istikamet veren siyaset adamları, basın mensupları bizi nasıl görüyorlar? Bırak- tığımız intiba nedir? Dışardan görünüşümüz nasıldır? Bize el uzatıla- cak mıdır ve nasıl uzatılacaktır? Bu suallerin cevabı, mecmuanın ba- şındaki DIŞ ÂLEM kısmındadır. DIŞ ÂLEM kısmının "Türkiye" başlıklı yazısı, bir ay boyunca Ba- tı Avrupa memleketlerini gezen ve oralarda çeşitli temaslar yapan Baş- yazarımız Metin Toker tarafından hazırlandı. Bu temaslar, Türkiyede kritik günlerin yaşandığı bir sıraya tesadüf ettiğinden daha da alâka çekici oldu. Türkiyede cereyan eden hâdiselerin nasıl intiba bıraktığı, biz bu hâdiselerin tam ortasında bulunduğumuz için bizim tamamile farkettiğimiz bir husus değildir. Halbuki bugünkü dünyada tek başı- mıza değil, bir camia, Atlantik Camiası içinde, menfaatlerimiz ve en- dişelerimiz başkaları tarafından da paylaşılır halde yaşadığımızdan do- layı bıraktığımız intiba ziyadesiyle önemlidir. Metin Toker, yazısında işte bunları anlatmaktadır. Aslında bize dost olan, şahısbeşahıs dostu- muzun çok bulunduğu bir camia içinde uyandırdığımız çeşitli tesirler şüphe yok ki bilhassa Ankarada ve umumiyetle her çevrede dikkatle göz önünde tutulacaktır. Kabuğumuzdan çıkmamız ve üzerinde dönüp durduğumuz kapalı çemberden kurtulmamız zamanının geldiği bu ve- sileyle şöylece bir hatırlanacak olursa AKİS, kendisini çok önemli bir görev yapmış sayacaktır. Ya, Ankaradaki hava nedir? Hâdiselerin mahiyeti dış görünüşle- rine ne derece uymaktadır? Başkent, daha ne kadar hükümetsiz kala- caktır ve kriz nasıl düğümlenecektir? Gerçekleşebilecek ihtimal veya ihtimaller hangisidir? Bir haftadır herkesin aldım kurcalayan bu konu- lara AKİS, YURTTA OLUP BİTENLER kısmımızdaki "Millet", "Hükü- met", "A.P." ve hepsinden önemlisi "Haftanın İçinden" başlıklı yazı- larıyla ışık tutmaktadır. İsmet İnönünün işi neden ağırdan aldığı, ne beklediği, çeşitli çevrelerin cereyanları bu yazılarda ve onları süsleyen çerçeveli fıkralarda hem etraflı şekilde anlatılmakta, hem de tefsirleri yapılarak berraklığa kavuşturulmaktadır. Gözler önüne serilen gerçek- lerin bir takım kimseleri memnun etmeyeceği şüphesizdir. Ama, bu, gerçeklerin saklı tutulması için bir sebep değildir. Unutmamak lâzım- dır ki gerçeklere sırt çevrilmesi, hele mevcut kuvvet ve temayüllere ters teşhisler konulması, memleketin sorumlu şahsiyetleri olarak Meclise gelenlerin hâdiselerin seviyesine çıkamaması bundan önce bir defa çok ıstıraba malolmuştur. Şu anda memleketin sağlam kuvvetlerinin ve bilhassa Ordunun tu- tumu, niyeti, durumu nedir? Herkesin aklındaki bu üçüncü sualin de cevabı, YURTTA OLUP BİTENLER kısmının "Ordu" başlıklı yazısın- dadır. Bu yazı, pek çok kimsenin gözünü açacak noktaları ihtiva et- mektedir. Son zamanlarda Türk Silâhlı Kuvvetleri, bilhassa A. P. nin propa- ganda organları tarafından konu edinilmiş ve partinin müfritleri o yol- dan kışkırtılmıştır. Gerçi daha o tarihlerde AKİS bu yayınların ta- mamile yalan olduğunu yazmış ve doğrudur diye bir hareket hattı tut- turulursa neticenin hüsran olacağını hatırlatmıştı. Buna rağmen, A. P. nin idareci takımı, bizzat uydurduğu yalana en sonda kendi oina- nanların safdilliği içinde telafisi kabil olmayan adımları atmış ve mu- kadder neticeyle karşı karşıya kalmıştır. Zaten, çok kimse AKİS'in bu sayısını, isteristemez D. P. iktidarının son devirlerindeki, olacakları obirbir haber vermiş bulunan AKİS'lere benzetmekten kendini kolay alamayacaktır. AKİS ne o zaman keha- nette bulunmuştu, ne şimdi bulunmaktadır. Zira, bindiği dalı kesen adama "Düşeceksin" demek kehanet değildir. Saygılarımızla AKİS