YURTTA OLUP BİTENLER delenin faydasız olduğunu bağıra ça- ğıra söyledi. İstifa sedaları arasına çok geçme- den müstafi Devlet Bakanı Nihat Su- yun ki de karıştı. Su da istifa edece- gini, hatta ettiğini, sonra istifasının cebinde olduğunu, daha sonra istifası- nı yazmak üzere bulunduğunu, arka- dan istifasını Genel Merkeze gönder- diğini, en sonunda da parti içinde kal- manın faydalı olduğunu ve içeriden mücadele etmek gerektiğini söyledi. Bütün bunlar 12 saat içinde ifade e- dilen sözlerdi. Bu kargaşalık perşembe Oo sabahı Meclisin şahane koridorlarında dola- şan A. P. li milletvekillerini öylesine sardı ki, kimin ne dediği anlaşılama- d Bir manalı tartışma O sabah, mutediller grubunun iki sivri milletvekili Turhan Kapanlı i- le Kâzım Yurdakul karşılıklı fikirle- rini savundular. Yurdakul mutedille- rin İhsan Sabri Çağlayangil tarafın- dan çekip çevrilen grubuna dahildi. Amaçları İnönüyle Koalisyon masası- na eşit şartlarla oturabilmekti. Böy- lelikle 11 Bakanlığın dağıtımında ol- dukça verimli sonuçlar elde edilebile- cekti. Yurdakul, Kapanlıya: — Partinin dışında kalmakla bü- tün kuvvetimizi kaybedeceğiz. Tatbi- kat bunu gösterdi. Bağımsız bir mil- letvekili kuvvetinden en az bir mis- li kayba uğrar. Mesele parti vi mücadeleyi kazanmaktır. Bu da laydır. Grup İdare Heyetini ele e rir, Grubu partinin genel politikasın- da kuvvetli bir organ durumuna s0- A. P.liler kuliste sohbet ediyorlar Leyleğin ömrü kar ve arzularımızı gerçekleştiririz." dedi Gece uyumamış olduğu yüzünden belli olan Kapanlı acı acı gülümsedi ve: "—Bizim karşı tarafla anlaşmaz- lığımız usule taalluk eden meseleler- de değil ki Kâzım bey.. Esasta ay- rılıyoruz. Bir parti ki Merkezi Yeni Delhidir, Romadır, oradan idare edi- lir. Bir parti ki içinde hakim olanlar bir Faşist zihniyetin temsilcileridir ve bunu Milliyetçilik kanalıyla örtüp istedikleri gibi at oynatırlar, bu par- tide mücadele etmenin faydası one- dir, sorarım?" diye cevap verdi. Yur- dakul görüşünü bir başka yönden sa- vundu: Necmi Ökten istifasından sonra Mecliste "Ben partimi bu kadar severim" — İyi ama, meselenin aslına ba- karsanız bu iş beş kişinin ihracıyla halledilecek iştir. Bunu temin elimiz- dedir, neden başka yola tevessül ede- lim? Kapanlı tekrar gülümsedi : — Düşünceleri itibariyle her tür- lü metodu rahatlıkla tatbik edenlere, hangi silâhla karşı koyacakslnız. Bu- nun iyisi ikiye ayrılmak ve belli zih- niyetin o temsilciliğini onlara bırak- maktır" dedi. Her kafadan bir ses Tartışma bir gece evvel paniğe uğ- rayan mutediller arasındaki fikir ayrılığından ileri geliyordu. İsmet Sez- gin, Halük Nurbaki, Turhan Kapanlı ve Cevdet Perin kitle halinde istifa et- meye kararlı 12 lerdendiler. Çağlayan- gilin organize ettiği diğer gruba ge- lince başka oyun oynamayı uygun bu- luyorlardı. Hedef Grubu ele eğirmek- ti. Sonra Genel Başkanı değiştirecek- lerdi. Partiyi derleyip toplıyacaklar, Koalisyon masasına ooturacaklardı. Gelgelelim bu düşüncenin etrafında toplananlar arasında da ayrı ayrı kart oynıyanlar vardı. Çağlayangil ve grubu öteden beri iki tarafın arasının açılmasını temi- ne çalışıyorlardı. Hedef Gümüşpalay- dı ve yerine t. S. Çağlayangil getirile- cekti. Çağlayangilin Kabinedeki yeri de hazırdı. Başbakan Yardımcılığını memleketin âli menfaatleri dolayısiy- le kabul edecekti! Bir başka taraf Ahmet Topaloğlu- nu Gümüşpalanın mirasçısı olarak gö- rüyordu. Mehmet Ünaldı ve beraberin- 12 lerin en şiddetlilerine gelince,