imkanı yoktu, Bu, kendine güvenme- yen insanlarım haraydı. İnönü, engin tecrübesinin verdiği selahiyetle ve se- «inin bütün sıcaklığıyla: "- Güçlükler vardır. Güçlü ükleri veniyoruz. Millete Oo güveniyoruz..." dedi. Gazeteciler toplantıya, üç saat önce yapılmış, karışıklıklara yol aç- mış ve tadsız şekilde nihayetlenmiş bir Gençlik Mitinginden gelmişlerdi. O yüzden keyifsiz hatta huzursuz- dular. Zira, memleketin, iki müfrit uç arasında nereye gittiğini merak ediyorlar, endişe duyuyorlardı. Tec- met Paşanın bu konuda söy- Ankara Gazeteciler Cemi- yetinin üye ve misafirlerinin i gelen, neşeli kahkahalarıyla landı: ve e ferahlık uyandır- dı. İsmet Paşa, gene herkesin hisset- tiği fakat formüle etmekte güçlük çektiği bir noktanın üzerine parmak bastı — Bu mitingler, gösteriler, Ba- sının kendi arasındaki sert tartışma- lar bir gün kendiliğinden sona ere- ir. Zira bunlar, itibarlarım kay- bedeceklerdir. geçenler mi- tingçilere istihfafla bakacaklardır. Okuyucular, o çeşit yazılan istihfaf- la okuyacaklardır. Bu ifrat hareket- leri, itibarlarım kaybettikleri (ogün tesirlerini de yitireceklerdir." Gazeteciler, ihtiyarları dışında, o gün öğle vakti kendilerini heyecana garketmiş olan hadiseleri ve başkent halkının o hadiseleri karşılayış tar- zını hatırladılar İsmet Paşa haklıydı. Kampanya Memleketteki ohavanın, önümüzde- ki şu iki hafta içinde inanılmaz derecede değişmesi, her kanattaki müfritlerin, sevimsiz laf ve yazı mu- gelm m benzemektedir. İnönü, ko- ı bu teşhisin ışığı "altında yapacaktır. Tecrübeli devlet adamı- ik m Görülen, memleket- pek büyük bir güç teşkil eden İti- dal” sahiplerinin, hangi kuvvetin ve i bulunurlarsa galisi aldığıdır. o Başbakan, kendi AKİS, 15 OCAK 1962 2 Kulağa Küpe 2X2-4 Daha, işin başında o belliydi: Ya af, ya lâf! Bizim akıllılar, lafı o tercih ettiler. Bandılar ki, lafla af çı- ar. Şimdi, iki grup ayılmış bulu- nuyor: Kayseridekiler ve baş- kenitekiler. Onlar anladılar ki lâfı oldukça ali mumla araya- sın ki, bulasın! Ama, o ne? Bütün gazetele- rinde ve bütün teşkilâtında ge- ne tek lâf: af! Anlamayacak ne var? Laf, affı yendi. ii dışında, macera heveslile- Işı biraz da bu gücün verdi- gi emniyetle konuşmalıdır. Hükü- metin, memleketteki bütün cereyan- ları hesaba katmaksızın ve meselâ sadece Koalisyonu, hatta Demokrasi- nin dış cephesini kurtarmak için ta- viz verme niyeti yoktur. Hükümet, A. P. liderleri basiret yolunda kaldıkları müddetçe şimdilik imkânsız bir af uğ- runda gemilerini yakmadıkça, teş- kilâttan gelen tertipli seslerin oo- yununa düşmedikçe, dar değil mem- YURTTA OLUP BİTENLER leketçi görüşle hadiselere le bu kompozişyonuyla devam edecek- tin A. P. yi Koalisyondan çıkarma- ya, böylece onu öldürmeye niyetli kuwetler yok (değildir. Ama, bu oyuna geldiği gün Türkiye Hükü- metsiz kalmayacaktır, sadece A. P. ele dışında Oo kalacaktır. ugün Muhalefeti temsil e- de en ve İnönünün Gazeteciler Cemi- yetinde yürekten övdüğü partilerin iyi niyet erbabı Türkiyeyi bir kaosun içine atmamak için her şeyi yapacak- lardır. Zira, pek çok kimse gibi en* lar da, kuvvetli bir İnönü Hüküme- tini memleketin, milletin aş tek çâresi görmekt tedirler. Bir "İnö- nü Koalisyonu", partnerleri kim olur- sa olsun daima var olacaktır. Bunu bilmek, memleketin yakın İstikbali konusunda İnönünün iyimserliğini paylaşmaya yetmektedir. Ya, pek uzun istikbal? 000! o zamana kadar, kim öle, kim kala!. Toplum Ortadakilerin tepkisi - nın tam sonundaki gün baş- nt halka ve daha iyisi, öğrenci teşekküllerini idare edenler bir işte mübalağaya kaçıldı mı itibarın azal- dığım gözleriyle gördüler, va rinde hissettiler. Cumartesi günü Öğ- le vakti, ellerinde çeşitli dövizler ta- şıyarak ve çeşitli şekilde haykırarak Ankaranın meşhur Bulvarında, 27 Mayısın yaratıldığı Sıhhiye - Kızılay İnönü G. Cemiyetinde Yeni İstanbul ve Son Havadiscilerle Siyasi mağrup ayrılığından dolayı boykot yok!