TİYATRO Kültür Kobraların derdi. Tepesindeki (saçları oadamakıllı dö- külmüş iyi giyimli -yakışıklı de- nilebilir- adam, dindeki Salem siga- rasından derin bir nefes çektikten sonra: "— Biz piyesin provalarına devam ediyoruz. Programa göre piyesin 20 Ocakta sahneye çıkması lâzım. Ama son olaylar dolayısıyla bir gecikme olabilir, belki de hiç oynanmaz,, de- di. Adamın sesinde dikkati çekecek bir tokluk vardı. Kendisini sahnede sananlar fazla aldanmazlardı. Dev- let, Tiyatrosu Genel Müdürü Cü- bıraktığımız leri bir AKİS'çiye söylerken hakika- ten üzüntülü görünüyordu. Zira Ge- nel Müdür, bahis konusu piyesin oy- nanmasını gerçekten isteyenler ara- sında bulunan bir sanatçıydı. Gecikme al veya hiç oynanmaması ihtima- li olan eser ise, Fakir Baykurtun "Yılanların Öcü" adlı romanından Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Er- gin Orbeyin sahneye uyguladığı bir eserdi. "Yılanların Öcü" Cumhuriyet gazetesinin Yunus Nadi oOArmağanı yarışmasında birinci olmuş, gazetede tefrika edilmeye başlanınca da haki- katen dikkatleri üzerinde toplamış- tı. Yayınevleri, eseri basmak için bir- birleriyle yarış ediyorlardı. Senaryo- sunu prodüktörler kapışıyorlardı. Bu arada genç bir sanatçı -geçen yıl Cahit Bir zamanlar 30 Okurer maziye bak.. Konservatuarı bitiren Ergin Orbey- romanı piyes haline getirip, Devlet Tiyatrosuna sunmuştu. Orbey, eseri hazırlarken Baykurtla konuşmuş, ü- zerinde gerekli değişiklikleri yapmış, romanın yazarının tasvibini de al- mıştı. kalınarak hazırlanmıştı. eserdeki diyalogların büyük bir kıs- mı, piyese aynen aktarılmıştı. 1961-1962 tiyatro mevsiminde oy- nanmak üzere sunulan eser, Genel Müdürlükçe Edebi Heyete sevkedil - let Tiyatrosunda temsil edilecekti. Doğrusu istenirse bu kabule en fazla Baykurt hayret etti. Zira genç romancının, başından geçen za- man zaman tebessümle hatırladığı bir kaç acı hatırası vardı. Baykurtun düşüncelerinde olduğu, Bütçe müzakereleri let Tiyatrosu bütçesi tartışılırken meydana çıktı. Müzakerelerde pek çok hatip Devlet Tiyatrosunun lehin- de konuştu. Ancak bir ara, Tevfik İ- lerinin Milli Eğitim Bakanı olduğu sırada Özel Kalem Müdürlüğünü ya- pan -Evet, evet, Herinin Özel Kalem Müdürlüğünü yapan. İzmir Sena- törü Cahit Okurer söz aldı. Müzake- relerde bulunan Devlet Tiyatroları Genel Müdüründen masum bir sual ordu. haklı nde Dev- Okurep -Tevfik Derinin Özel Ka- lem Müdürü- Yılanların Öcü adlı oyuna itiraz ay Gerekçesi de pek önemliydi! Bir zamanlar -İlerinin Milli Eği- tim Bakanlığı sırasında- bu eser hak- kında takibat açılmış ve bazı ger- çeklere varılmıştı: Yasar, bu eserde komünizm propagandası yapıyordu!.. Eser hakkında o zamanın Talim Ter- biye Heyetinin verdiği rapor vardı. Nasıl olurdu da böylesi bir eser Dev- let Tiyatrosunda sahneye konulur- du? Hamamda türkü Okurerin sözleri, komisyon üyeleri asında manalı tebessümlere yol açtı. Zira komisyonda bulunanlar, hikâyenin içyüzünü pek iyi biliyor- lar ve İzmir Senatörünün telâşını an- lıyorlardı. Başını 27 Mayıs kayasına vuran D. P. politikasının i numaralı savu- nucusu Tevfik İleri ile Baykurt, gün- lerden bir gün İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü binasında karşılaşmışlar ve yılanların Öcü" adlı eser üzerin- de tartışmaca girişmişlerdi. Deri sâ- Fakir Baykurt Dertli dolap dece Baykurt ismi üzerinde durdu- undan, ağzına geleni söylemiş, Bay- kurt buna karşılık kendisine tek sual sormuştu: — Eseri okudunuz mu efen- dim?.." Deri, eserin sâdece iki sayfasını okuduğunu itiraf edince, Baykurt kendisine, has bir şekilde gülmüş ve işi uzatmamıştı Ancak iş bununla kalmadı. Deri başkente döner mez eseri aldı, okudu. Sonra, Kalem Müdürü olan Cahit Okureri ça- gırdı ve: kırmak rapor "— Bu adamın kafasını lâzım! Eser hakkında iyi bir hazırla" emrini verdi. Okurer, doğrusu işinin ehli çıktı. Eseri incelerken, en azından birkaç kırmızı kalem harcadı ve işine geldi- ği yerleri tespit ederek, Talim Ter- biye Heyetine sunulacak bir tanzim etti. Ancak, ne olursa olsun, o devirde de bir takım sağduyu sa- hibi insanlara rastlanıyordu. Kuru- lun üyelerinden pek çoğu, eserin ede- biyat ve sanat otoritesi sayılan pek çok kimse tarafından takdir edildiği- ni, birincilik verildiğini belirtip Deri* nin raporunu tasdik etmedi. Fakat ile ri, birkaç gün sonra, itiraz eden kurul üyelerinin bulunmadığı bir toplantıda raporu tasdik ettirdi ve fazla bekle- meden Baykurtu Şavşat Ortaokulu türkçe öğretmenliğinden alıp, mer- kezde kâtip olarak vazifelendirdi. İş- lem, görülen lüzum üzerine yapılmış- tı. Fakir Baykurt bu işi deşince, ken- disi bakanlık emrine alındı. 27 Ma- AKİS, 15 OCAK 1962