nırken dikkat nn nokta, beli sıkmamak ve kem belden biraz aşağıda, gevşek Şekilde bağlıyarak kullanmaktır. Fransız kadın terzisi Chanel'in ortaya attığı eski zamanın baret şeklindeki uzun ve ekseri bir- kaç taş veya inci süslü bazen de tek bir inci veya taşla süslü basit iğne- leri bu yıl grene çok modadır ve orta dan hafifçe yarık yakasız elbise ve bluzların ekseri tek süsüdür. Geçen yıl Brigritte Bardot'un kullandığı başı saran kurdeleler saçları tutmak ba- kımından faydalıdır ve tutunmuştur. Sivri burunlu ayakkabılar yerlerini kare burunlu, orta veya kısa topuk- lu ayakkabılara terketmek üzeredir- ler. Bunlar attık yalnızca sokakta yürüyüş ayyakkabısı vazifesi "gör- memekte, gün geçtikçe abiye ayak- kabı ve hatta dans papucu olarak ta kullanılmaktadır. Çok uzun topuklu sivri burunlu ayakkabıların yakın da piyasadan kalkması mümkündür. Buna karşılık, kadını uzun boylu gösteren, yere kadar uzun ve dar ge- ce elbiseleri kısa dans elbiselerini tam mânasile mağlüp etmiştir. Hat- r ve uzun ev etek- leri ortaya im bunlar bazen a- ğır İpeklilerden, bazen çiçekli yünlü- den' veya düpedüz pamuklulardan, basmalardan, parlak poplinlerden ya- pılmıştır. Bluzlar yılın yıldızı olmak- ta devam etmektedir. Fakat bunların yakaları artık klâsik yaka değildir. Eksen, muazzam fiyonklar, bağlar, eşarplarla bağlanmaktadır veya kra- vat şeklindedir. Sade tayyörleri süs- leyen de bu parlak bluzlardır ve ek- serisinin yakasından bluzun yakası gözükmektedir. Blüzsuz tayyör mo- dası geçmiştir. vi elyaflı, gayri- muntazam dokulu kumaşlar çok gözdedir. Bunlardan, astarsız kulla- nılan hafif mantolar ve yumuşak tayyörler yapılmaktadır. Bu kumaş- zi tabii köpük rengi, el ren- , koray rengi modadır Söylentiler Vatın emprime modası devam ede- cektir. Renkler canlı, desenler stilize edilmiş çiçek veya geometrik şekiller halinde ortaya çıkacaktır. Çok değişik pembeler ve portakal rengi moda olacaktır. Yazın plaj elbiselerinin boyu diz kapaklarının üstüne çıkacaktır, Bas- ma desenleri pergelle çizilmiş hissini verecek ve çeşitli renkler gözün bu- güne kadar alışmadığı bir birleşimle yanyana getirilecektir. Siyah beyaz tezat halinde ve sık sık yanyana, ge ometrik şekiller halinde caktır. Basma ve pamuklular, mus- lin ve organzalar gibi ince olacak ve şeffaf kumaşlar halinde yeni bir tip AKİS, 15 OCAK 1962 Siyah - beyaz modası Akla kara kazanarak ortaya çak Şef- faf yaz mantoları moda olaca ve bazen elbise desenleriyle ape desenleri birbirine karışacaktır. Ar- kadan geniş dekolteli ince kombine- zon, askılı kombinezon biçimi elbise- ler yazın en gözde elbiseleri olacak- GERGEDAN YAYINLARI İlhan Berk OTAĞ Şiirler 250 Kuruş (Çıktı) YOLCUNUN KİTABI (Iren - vapur - Uçak tarifele- ri. hikayeler, fıkralar, karika- türler, otestler, obulmacalar) 300 Kuruş (Çıkıyor) Kitaplar posta pulu O karşılı- ğında gönderilir. GERGEDAN YAYINLARI P. K. 1013 — İstanbul AKIS — 6 AKİS Dergsinde teki ve bilgi mahsulü çok güzel yazılar oku- duğumuz olmuştur. O tip yazılar i- çin okuyucularınız herhalde size müteşekkirdir. Ancak, geçen sayınızda yayınla- dığınız, hem de ehemmiyet yere- rek yayınladığınız, "düt" deyince bilmem kat) bin dolar borç bulan meteliksiz milyonerler hakkındaki uzun yazınız kadar bomboş bir ya- zının bir benzerini son senelerde şahsen ben hiçbir yerde görmedim.. Hikâyedeki kahramanların fert olarak buldukları borcu, biz bazan hükümet olarak bulamıyoruz, a iki gözüm! evet anladık 12 kişi mil- yoner olmuş, olamayan ayni şehir- deki diğer yarım milyon insanın ismini neye yasmıyorsunuz? yok- sa o şehirde sadece oniki o"mâ- halle" mi varmış? Hayatın gayesi milyoner olmak mıdır? Meselâ. ,I milyonluk bir cemiyetin gayesi, i- cinden 20 tane milyoner çıkarmak ilim adamının eline ayda 710 lira geçmesi bu gencin miskinliğinden midir acaba? Bir odun tüccarı top- luma çok daha fâzla mı yararlıdır, çok daha zor mu ii çok daha fazla zekâ, veya emek mi ister? Lütfen, GimomİiZi "biraz daha az" ei kabul edin Ahmet E. Pontus - İngiltere * Amerikadaki milyonerlerin hikâ- yesini, hakikaten zevkle oku- dum. Bizim "salon sosyalistleri" nin yaptıkları edebiyata rağmen Batı toplumlarında fertlerin başa- rıya ulaşma için tam bir serbesti içinde oldukları ve bütün yolların, kabiliyetli olmak şartıyla, her sı- nıfa, her tabakaya, her sahsa açık Olduğu mükemmelen görülüyor. Zaten, fertlere gerçek gelişme im- kânının kapalı Sovyet toplumu için- de değil, açık Batı toplumu için- de tanındığı bilinmiyen bir ger- çek değil.. "ya Kabiliyetli olmayanlar?" denilecek.. Bir defa. kabiliyetsiz Sovyet vatandaşının durumunun kabiliyetsiz Ameri- kan vatandaşının durumu oya- nında bir felâket olduğu mu- hakkak. Sonra, sosyal adaletten Batıda anlaşılan, herkese bir ge- çim seviyesi sağlamak değil (omi- dir? Enver Aksek - İstanbul 25