MUSİKİ Konserler Amerikan Orkestrası Geride bıraktığımız hafta Eastman Müzik Okulunun "The Eastman Philharmonia" adındaki öğrenci or- kestrası Ankara ve İstanbulda kon serler verdi. 85 kişilik topluluğu Ho- ward Hanson idare Se zi mış bir besteci olan Han Avru ve Amerikanın bellibaşlı e m misafir şef olarak yönetmiş bir sanatçıdır. The Eastman Philharmo- nlayı virtüöz orkestra seviyesine ge- tiren de odur aranın yeni konser salonu bu kadar mükem- mel bir topluluğa kapılarını ilk defa açmaktadır. Konser hem teknik yön- den, hem de ifade ve yorum yönünden gerçekten basardı oldu. Programda Mozart'la "Saraydan Kız Kaçırma" uvertürü, Ravel'in "Kaz Ana a- nuel de Falla' nın "Üç Köseli Şapka" Purcell'in o"Dioclesian" süitleri (ove Hanson'un Romantik Senfonisi yer almıştı. Dinleyicilerin bitmek tüken- çalınırken madeni nefesli (o çalgılar ve flütler, (o soloları gelince ayağa kalkıyorlardı. o Vakıa salondaki Amerikalılar kendi mars- larını m. pek keyiflenmişlerdi ama, k. dinleyiciler Senfonik kon- serde iu çeşit hafifliklere alışık ol- madıkları için War anson'un garip davranışını hoş karşılamadı- lar. Herhalde propagandanın bu ka- dar kabası sevimli olmuyordu, aksi tesir yapıyordu. Dr. Howard Hanson, Misafir şef AKİS, 15OCAK 1962 Bir Türk eseri Cumhurbaşkanlığı (Senfoni Orkest- asını geride bıraktığıma hafta Dr. Hans Hörner idare etmiştir. Dr. Hörner, Ankarada yedi yıl şeflik yap tıktan sonra 1955 yılında Stuttgart'a gitmişti. Bu defa Ankaralılar eski dostlarını misafir oşef olarak tekrar e görüyorlardı. . Konser m şefi, hem solisti, hem de prog- ramı bakımından son derece ili çeki ciydi. Önce Pfitzner'in Küçük Senfo- nisi çalındı. Bu, eserin Türkiyedeki ilk icrasıydı. Pfitzner'den sonra Vi- kompozisyonları gibi Türk müziği te melleri üzerine oturmuştu. Bestecinin, Türk milli müziğinin melodik ve rit- mik özelliklerinden ustaca faydalandı $ı söylenebilir. Konçerto bütünüyle ro mantik bir hava taşıyordu. Tabii ve rahat bir dili vardı, kemana yatkın- dı. Buna Kan, eseri olağanüstü bir başarıyla çaldı. Vakıa melodik hatlar orkestrada kopuyordu, temalar nefes- lilerde ortaya yeteri kadar belirli çıkmıyordu ama, herhalde konçerto- nun dünya yüzündeki en iyi icrası buydu. Konser Bnahms'ın 4. Senfo- nisiyle sona erdi. Radyo Gaf üstüne gaf Evvelki o haftanın ortalarında, çarşam ba gecesi Ankara Radyosu "Genç- ler için Senfonik Müzik" programı- nın 36. sını yayınladı. Bu program- da Musorski'nin Ravel tarafından or- kestralanmış bir piyano süiti din- letilecekti. Eser spiker tarafından İ- zah edildi ve bu suretle gençlere son derece bocuk bir türkçeyle yanlış, kısmen lüzumsuz pek çok şey öğretilmiş oldu. Ankara Radyo- su en önemli ihtisas kadrosu mü- zikten anlamıyan bir zat tarafından işgal main beri bu kurumun devirdiği çamlar dinleyicilerin Dev- üvenini temelinden Fakat i- dari makamlardaki yetkili kişiler as- gari müzik kültürüne sahip olmadık- ları için, kırılan potlar Bakanlıkta hiçbir yankı bulmamaktadır. Her- halde spikerin, Musorski' im Sergisinden Tablolar" zah e bile anlamasına imkân,yoktur. Mese- la spiker, "Müziğin önünde durduğu linde olmayı andıran bir scherzodur" Ulvi Cemal Erkin Sağlam temeller üstünde demişti. En anlaşılmaz cümlelerden biri de şuydu: "Müzik çanları ve aZa- metli bir klişe yürüyüşünü tasvir e- der Spikerin izahları arasında hem anlaşılmaz, hem gülünç olan kısım- . Meselâ, "Beşinci tablo, yumurtadan çıkmamış civcivlerin ba- lesidir" o gibi.. Ayrıca, basit konser kılavuzlarından yapılan yalan yan- lış tercümeler yüzünden dinleyicile- re yanlış bilgiler de verildi. Buna da birkaç Örnek göstermek kabildir. Spikere göre, "Birinci tablo gözucuy- oyulmuştur. Spikere göre, ci tabloda Hartmann Patisteki yeraltı mezarlığının iç süslemelerini