YURTTA OLUP BİTENLER Bu, nasıliş ? Ankarada, herkesin nan gençler bir değil iki şekilde bağırdılar: "Kahrolsun Gerici” ler", "Kahrolsun Komünistler". Aynı aksam, Ankara Radyo- su ilân etti: sun Komünistler muşlardır!" mi ne bir ses, ne bir nefe: Allah Allah? . Haydi, mahut Yeni İstanbul bu seslerden sâdece birini odu- yup, ötekine kulağım kapamayı tercih ediyor. Ama, onun sahibi Gökhan Evliyaoğlu? eki, bu Devletin resmi rad- yosuna "haber bültenlerini gön- deren gen resmi A. A. ya ne oluyor? Neden gülüyorsunuzt Ha, sahi! Basın-Yayın Bakanı da, Kâmuran Evliyaoğlu! heybetli oldu. Aralarından bir heyet Yeni İstanbula giderek bir "Hatırlat- ma Ziyareti"nde bulundu. Ama, bir taşkınlık olmadı. Sadece, "mukabele-i bilmisil" olarak bazı sağcı gazeteler yakıldı. a Ankarada, gençlerin mitingi dikkatle izleniyordu. A. P. liler, ilk 300 kişinin marifeti hakkın- da yaygara kopamadıkları halde pirelenmişlerdi. e İstanbul valisinin, yangın gecesi yürüyüş müsaadesi ver- mesi de Durum, Başba- kana duyu İsmet ni, meseleyi sükünetle mütalâa etti. Gece a doğru değildi. Gerçi Vali mekle belki de bir ri mi Zira. ortalığı lu veren hâ- dise o felâketi doğuran hâdisenin e- şiydi. Ama. kütlelerin bunu tekrara kalkışması tehlikeler yaratabilirdi. ri en şiddetli şekilde cezalandıracaktı Bu da, İstanbul Valisine bildirildi ve kendisinden gerekli bütün tedbir- lerin alınması istendi. Tulga bu ted- birleri başarıyla aldı, en ufak patırdı gürültü, sızıltı dırıltı olmadı. o Tabii gericiler olmadılar ama, kervan yürüdü. O gün İstanbul se- malarını genç ociğerlerden o çıkan "Kahrolsun Gericiler", "Kahrolsun 10 Komünistler" nidaları kapladı. Genç- ler, İstanbulda birbirlerine haykır- mıyorlardı. Gerçek gericileri ve ger- çek komünistleri telin (o ediyorlardı. Bu arada, e da gerekli şeref mevkiini o verdile en talebe liderleri, Ah — Efeoğlular, Me- tin Kumbasarlar, Faruk (Narinler, Yalçın Gürseller konuştular, güzel, mantıklı sözler söylediler. Miting, er- tesi gün bütün kendini bilen gazete- lerde bir ciddi başarı olarak akset- tirildi. Taklit merakı Hâdisenin oOburada bitmesi gerekirdi değil mi? Ama, hayır! Kıvılcım evvelâ İzmire, oradan Ankaraya sıç- radı. Ancak bu arada gerçek ateş sönmüş, hareket manasız şekil o al- mış olduğundan her iki tertip de fi- yaskoyla neticelendi. Sadece fiyas- koyla neticelenmekle de kalmadı, kavgalara yol açtı ve milli menfaat- lere rm 4 , enazoilk 300 kişi- lik güruhun davranışı kadar zarar verd irdeki ve Ankaradaki miting- lere “büyük kalabalıklar katılmadı. İz- mirde iyi başlayan toplantı kısa za- manda, karşılıklı gazete yakmak he- vesi yüzünden, Atatürkün Ege deni- zine bakan heykeli altında boğazlaş- maya gitti. Ankarada aynı şey ol- u. Ufak gruplar, gençliğin (odeğil, kendilerini tahrik edenlerin organıy- mışlar gibi birbirleriyle o dalaştılar. Zaten bunların, bu maksatla toplan- tıya katılmış oldukları anlaşılıyor- u. Bu yüzden, gerçekten bir milli gös- teri yapmak isteyen ciddi talebeler, Siyasal Bilgiler, Hukuk, Dil Tarih a v.3. gibi fakültelerin mensupları in- fial duyarak toplantı eydanından ayrıldılar. O alan seri “kalan ve bir kısmı sakallı olan talebelere bazı siviller de katıldı. Tadsız hâdiseler birbirini takip etti. Zaten Mülkiye, Hukuk gibi fakülteler mitinge ina- nlımaz derecede az öğn renciyle gel- Toplantının sun'i, şorlama olduğu üzerinden akıyordu. Tıpkı, İzmirdeki gibi. Asıl büyük kütle, ne sağcı, ne solcu, sâdece Atatürkçü ve Demokrasi taraftan, tahriklere kan- mayan, ne vakit vaziyet alınması ge- rektiğini bilen ai sükünetlerini muhafaza ettiler Böylece, bitirdiğimiz hafta hâdi- selerinin topun içinde bir büyük fay- dası oldu. e bir miting yapma ii umumi efkâr önünde itibarı- nı gerçekten kaybetti. Hatta, gülünç, lüğün hududuna gelip dayandı. Bu yüzden, maksatlı gayretlere kapıla- cak pek ufak gruplar hariç, Türk LK "potansiyel gücü"nti kaybet- mede daha dikkatli çenli ve bu gücü nereden gelirse gelsin "Mües- ses Nizam", yani Demokratik Cumhu- riyet tehlikede göründüğü gün cö- mertçe sarfetmek üzere dikkatle mu- edecektir. musibetin bir iyi tarafı var- dır" a muhtemelen, işte bu- dur. İşçiler Sendikadan partiye Ki sendikacı) müzdeki ubat ayının içinde, "Türkiyede İlk defa büyük ve cid- Ankarada Üniversite öğrencileri "Son söz" g Ayırıcı mitinginde unsurlara — İhtar AKİS, 15 OCAK 1962