Sayın İsmet İnanünün Başbakan- lığa tâyin (oedildiğini yayınla- yan bir gazetenin ilân sayfasında hava yollarından (o birinin reklâmı da vardı. Pilotun resminin yanındaki ya- zıda "tecrübeye hergün ihtiyaç var" deniliyordu. Mecmuanızın resimlerinin altın- daki yazılana nü malümdur. Ama sayınızda sayın Paşamızın resmi- ndi altına bu reklâm yazısından uygunu bulunmaz Evet, artık öomeii kullanma- ü bizler de yeteri Okadar "tecrübe" sahibi olduk. Adnan Kemal Müceldili Manisa haftanın bütün (Aktüel mevzularını içine almakla bera- bazı mevzuları, bilhassa işçi dâvalarını ilgilendiren Oo hususlara verme gayretleri derginiz için, Partiler adlı yazılarınızda minya- tür bir mevzu teşkil (e edebilirdi, Bu, dergi için bir noksanlıktır ka- nısındayım. İsa Barda - Konya * Atam! yobaza taviz vererek in- kılâplarını hiçe saymaktan — çe- kinmiyen, bir bütün olarak bırakıp ebediyete gittiğin ulusu ikiye bö- lüp memleketi sefalete sürükliyen, böylece ihtilâli meşrulaştıran bir zihniyetin yöneticilerinden ikisinin, kendi cezasın' kendi veren (oNa- mık Gedik ile, Türk adaleti önün- de mahküm olan Samet Ağaoglu- nun Cumhurbaşkanına ayağa kalk- mıyan ve millete "Bağrı o Tanık Türk Anaları" olarak tanıtılan ka- --ları suanda T.B.M.M. nde mil- oturuyorlar! müsterih uyu aziz Ata! Gençlik olarak senin inkılâpla- rına bekçilik etmek, dünyanın en mukaddes ve en şerefli bir vazife- sidir. Ruhi Kahraman - İstanbul 22 ti koyulaştırdı ve omemlekette hü- küm süren "Hükümet buhranı" hak- kında fikirlerini sordu. Gençler ol- dukça üzgündüler. Bir kısmı, ihtilâ- lin boşuna yapıldığını bile samimi bir ifade ile belirtti. Gürsel de genç- lere içini dökdü ve: "— Akla hayale gelmeyecek bir durum" diyerek söze başladı. Sonra: "— Ben de C.H.P. nin daha faz- la milletvekili oçıkaracağına oinanı- yordum. Ama ben bundan altı ay önce, partilere, seçimlere gidilmesini teklif ettim. Basta C.H.P.. hepsi bu- na şiddetle itiraz ettiler" diye devam etti. Salonda bulunan geçler pürdik- kat Devletin basını odinliyorlardı. Sl konuşmasını: — Yassıadanın omesuliyetim ü- yerlerine almaktan çekindiler. Bu konuda C.H.P. içinde muhtelif hizip- ler çarpıştı" diye tamamladı. Daha sonra da, donuk gözlerle. yette yürüyüşler yapili teklinde konuştular. Gürsel gülümsedi ve gençlere iti-i dal tavsiye etti. Sonra da: "— 27 Mayıstan bu yana olduğu gibi bütün engeller sükünetle aşıla- cak ve huzura, istikrara kavuşula- şeklinde teminat verdi. mak için ellerinden geleni yaptıkla- rını Devletin başına söylediler. Gür- selin kaşları çatıldı ve: " —Bazı partilerin daha da ileri giderek buhranı uzatacaklarını san- mıyorum. Eğer daha da ileri gitmek isterlerse, gereken müdahaleyi ya- pacak kudretteyim" dedi. Bu sözler gençleri teskin etmiş- ti. Gürselin eli tekrar sıkılarak ziya- ret sona erdi Karışıklık, konuşmanın ana hat- larıyla ertesi sabahki Hürriyet gaze- tesinin birinci sayfasında yer alma- sıyla patlak verdi. (o Demeci okuyan Çankaya Parkı Paydos! hükmünü gençlere bildirdi: C.H.P. nin seçimlere erken memesi bugünkü durumu mey- dana getirmiştir. Memleketin bu ha- le düşmesinde en büyük mesuliyet C.H.P. nindir M.B.K. icraatından şimdiye ka r C.H.P, yi sorumlu tutanlar çok m Son seçimlerde de bu du- -un neticeye birinci derecede tesir icra etmiştir. Fakat e konuşmada ilk defa olarak, M.B.K. nin başı da M.8 K. icraatından C.H.P. yi sorumlu tutanların arasına, samimiyetle ka tıldı Gürsel daha sonra, İnönünün ka bine kurmaya muvaffak olamayaca- ğı yolundaki ciddi fikrini faydalı zi- yaretin . ziyaretçilerine açıkladı. Kudret gösterisi Curnhurbaşkanı oGürselin tenvir edi- ci izahatı ei heyecan- landırdı. Hattâ bir Partileri ora eder mahi- herkes, birbirinin Ooyüzüne hayretle baktı. C.H.P. liler ise, erken seçim konusunda o reddettikleri bir teklifi bütün zihni gayretlerine rağmen bir türlü hatırlayamadılar. Şaşmayan- lar, arada sırada Çankaya Parkında Cumhurbaşkanının meşhur "Halkla Sohbet Toplantıları"na katılanlar ol- du. Onlar, bundan daha hayret veri- ci fikirlerin, görüşlerin de Gürselden sâdır olduğuna bizzat şahit olmuş- lardı. Fakat bitirdiğimiz ohafta, Hyde Park diye bilinen Çankaya Parkının nüdavimleri Cumhurbaşkanını o bo- şuna beklediler. Devlet işleriyle zi- yadesiyle meşgul (o Gürsel gelmedi. Haftanın sonunda ise Yapı Malze- mesi Sergisinde gazeteciler okendi- siyle konuşmak fırsatım bulamadı- lar. Sadece Başyâver Kadri Erkek, bir açıklamada bulundu " — Cumhurbaşkanı onem cak!" AKİS, 20 KASIM 1961