20 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

20 Kasım 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

" Aklı selime uygun karar ala- lım arkadaşlar. 45. maddesi sarihtir. Tüzü temayülü- rımızı bu ışık altında alacağız." de- di. Bu, ortaya derhal bir yeni durum çıkardı. Demek ki, partiye Genel Merkez istikamet verecekti. Grupta- ki yoklama ise, hinnihacette Koalis- yonun A. P. den ne miktar oy top- layabileceğini gösterecekti. Nitekim, iştirak adedinden fazla oyun çıktığı bir gürültülü oylamada koalisyonun 84 taraftarına mukabil 89 kişi aleyh- te kaldı. Ancak altı üye, daha sonra Apaydına gelerek takriri iyi anlama- dıklarını, aslında koalisyon taraftarı olduklarını bildirdiler. | Gümüşpala- Toplumların, kendilerine (ogöre bir takım hususiyetleri olu- yor. Bunlar mevcut ortam ve sevi- yeyle alâkalı. Hoşa giderler gitmezler. Ama hoşa gitseler gitmeseler de vardırlar, oradadır- lar. Şimdi, bir gerçek: 1950'ye dar, Turkiyenin her köşesinde C ka- başlamışlardır. gün.. Devir değişmiş, rejim de- Demokrat iktidar ikiz kardeşi almış, ötekini asla a- ratmayacak tarzda bela olmuştur. Yeni bela, on yıl, civarındakilerin iflahım kesmiştir. Ama, onun tu- tumu neticesi D. P. nin de iiflahı kesilmiş ve bir gün gümbürtüyle yıkılıvermiştir. Bu, bir başka gerçek: Turkiye- nin her köşesinde bir D. P. linin e- linden on yıl boyunca çekmiş ne kadar adam varsa, hepsi, 27 Mayıs akşamından itibaren o D. P. li kapısında davul çalmaya başlamış- lardır. Bir gün, iki gün, beş gün. On yıl boyunca en fazla zulme uğ ramış olanlar C. H. P. liler olduk- larından bu işte sen önde onlar yer almışlardır. fasıl, tam buçuk yıl devam etmiştir. çalmanın arkasından ihbarlar gel- miş, ihbarları iftiralar tâkip et- miş, iflahı kesilenler aynı başarıyla iflah kesmişlerdir. "İhtilâl bizim tarafa gelmedi!" şikâyetinin mâna- AKİS, 20 KASIM 1961 linin f nın tabiriyle, temayül anlaşılmıştı. Şimdi, i kat'i karar verilecekti! Tarihi karar Bundan sonra gazeteciler A. P. Meclis Grupu İdare heyetinin top- lantı salonunun yolunu tuttular. Mer- divenlerde Gümüşpala ve arkadaşla- rına yetişmek kaabil oldu. Gümüşpa- la yanında Şinasi Osma, Kâmuran Evliayoğlu ve Cavit Oral olduğu hal- de merdivenlerin önüne kadar geldi ve sonra asansöre binmek için yan- larından ayrılan Nihat Suyu gazete- cilere gösterek: Şunlara bakın, gençler nasıl merdivenleri çıkıyor. İhtiyarlar nasıl asansörü tercih ediyor" dedi ve — Haydi gençler, biz merdiven- lere" diye ilâve etti. Basın mensup- ları ve A. P. idarecileri merdivenleri trmanmağa koyuldular. Gazeteciler bu arada suallere başladılar. Bir ga- o ZA Milli sı, benim iflahımı kesmiş olanların iflahını ben, henüz lâyıkıyla kese- medimden ibaret kalmıştır. Ama anlaşılıyor ki, arada asıl iflahı kesi- H. P. olmuştur. Bir gerçek daha: 15 Ekim akşa- mı, bir buçuk yıl canına tak etmiş adam, boynuna davulu taktığı gibi soluğu C. H. P. linin evi önünde al- mıştır. Vur tokmağı, vur.. Son gerçek: İsmet İnönünün Başbakan olduğu duyulur (o duyul- maz, tokmak tekrar el değiştirmiş, davul eski D. P. lilerin evi önüne nakl-i mekân eylemiş, iflah kesme teşebbüslerine, bırakıldığı o yerden devama kalkışılmıştır. Davul Kafaya tokmak Felâket: YURTTA OLUP BİTENLER zeteci: "— Paşam, şimdi ne olacak?" di- ye sordu. Pala Paşa arkasına döndü ve suali cevaplandırdı: — Şimdi Genel İdare Kurulu toplanacak ve karar alacak" Bir baş- ka muhabir: " — Karar ne olur dersiniz?" diye sorunca bu suale Osma cevap verdi: "— Herhalde, beklediğiniz (oka rar"... D blokunun üst katına çıkıldığın- da saatler 12.20'yi gösteriyordu. Ge- nel İdare Kurulu üyeleri Grup İdare Heyeti salonuna girdiler. İçerde A. P. nin Senato ve Millet Meclisi Grup İdare Heyetleri toplantı b ag Hep birden ayağa kalktılar " — Müşterek toplantı ma diye sordular. Suali Beşer dı cevaplandır- — Hayır, Genel İdare Kurulu. Davulcular! peki ama, bu davulcularla biz ne yapacağız? Bizi, hislerimizi tah- rik ederek, düşmanlık duygularını ayakta tutarak, yüreğimize korku salarak onlar idare ederlerse, poli- tikacılarımız o faktörü başlıca fak- tör sayıp taraftarlarını davul o se- sinden korumayı esas vazife sayar- larsa bir anlaşmaya varmak kabil olur mu? C. H. P. kendi teşkilâtına bu yoldaki her taşkınlığın oÖnlen- mesini isteyen Ur tamim yollamış- tır. Vaktiyle D.. P. de aynı şeklide hareket etmişti. Ama toplum bu ol- dukça. toplumun şartları bu kaldık- ça, umumi seviye yükselmeyip ba- sit ve iptidai hisler her şeyin üstü- ne çıktıkca C. H. P. nin tamiminin de, tıpkı eski D.P. tamimi gibi, Kı- zılay meydanından iki adım öteye tesir etmesini beklemek hayaldir. Çâre? Çâre şu : Elbirliğiyle bir kurmalıyız ki davul çalma sebep lerini ortadan kaldırsın, elbirliğiyle bir rejim kurmalıyız ki ihbar mües- sesesi, iftira müessesesi tesirli ol- maktan çıksın, kaale alınmasın, el- birliğiyle bir rejim kurmalıyız oki kimse kimsenin iflahını kesemesin Bu imkânı rejim verdiği müddetçe bir iflah kesme heveslisi mutlaka çıktığına göre bu çâreyi, memleke- tin iflahı kesilmeden mutlaka ger- çekleştirmeliyiz. ebep, yani partizanlık ortadan kalkınca, bakınız kimse avulun m, Ramazanda sahur vak- rejim düşünürsek, daha bin yıl bekleriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: