20 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

20 Kasım 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER A.P. li Nihat Su C.H.P. lilerle sohbet ediyor Düşmanlığın sonu er. OÖnde Burhan. Apaydın ol- halde mutedil grup salon- j gazeteciler ora- bir nefes aldılar ve (o Mende resin avukatına koştular. Apaydın, pir hanım gazeteciden aldığı Yeni Harman sigarasını yakarken suratı- na patlıyan Foto Hüseyin Eserin flaşından kurtularak; "— Bugün mesele tamam, merak etmeyin, aklı selim galip gelecektir" dedi. Bir gazeteci: "— Siz konuşacak mısınız Bur- han bey?" diye sordu. Apaydın gü- lerek: "— Elbette, ben Gruba hissi ha- vayı getireceğim" diye' cevap o verdi ve sonra arkasında kardeşi Apaydın ve Kadri Özek olduğu hal- de grup salonuna yöneldi. Bu sırada Grupta, artık mutedil- lerin başlarından olan Nihat Su ikna edici bir konuşma yapmakta ve mem- leket şartlarını ortaya koyarak C. . P. li bir koalisyonun gerektiğini belirtmekteydi. Nihat Su konuşması- nı bitirdiğinde' kulise kadar o gelen alkış, A. P. Grubundaki buzların ya- vaş yavaş erimeğe başladığını orta- ya koydu. Hele Erol Akçalın konuş- ması işleri daha da kolaylaştırdı. Genç Aksal söz sırası geldiğinde ye rinden heyecanlı bir şekilde o kalktı ve kürsüye yürüdü. Aksal o sözleri- ne: — Ben bir C. H. P. zedeyim" di- ye başladı ve sonra C. H. P. li bir koalisyon fikrini savundu. Başka ya- pılacak çâre olmadığını söyledi ve "Bağrı Yanık Analar ile (birlikte bütün sanık yakınlarının Son sözler eski Demokratların key- 2 fini kaçırdı ama, mutedillerin arzu- ladığı neticeyi tacil etti. Gürültü patırdı Fakat müfritler de boş durmadılar. iç olmazsa ortalığı karıştırma- ğı denediler. Gökhan Evliyaoglu kürsüye fırladı ve; H, P. ile koalisyona git- mek namussuzluktur" diye bağırdı. Grup a karıştı ve: Tavzih et, tavzih et" sesleri duvarları yaladı. Ne var ki Evliya- zadenin aldırdığı yoktu. Aynı sözleri tekrarlamakta beis görmeyince ön sıraların birinde oturmakta bulunan Nuri Beşerin sabrı taştı ve yerin- den fırlayarak: — Namussuz sensin" diye kük- redi., Bu, zaten ortada mevcut kıvıl- cımı parlatmağa kâfi geldi. Yumruk- lar sıkıldı ve ortalık karıştı. - Mute- diller koştular ve Beşeri dış an çı- karttılar. Beşer koridora fırlayınca avazı > kadar bağırarak:. Bu herifi öldüreceğim, ğımın altında pestil gibi oezeceğim" dedi. oEvliyazede ise çömez Hami Tezkan ile koridorun öbür tarafına sürüklendi. A.P. Grubunun bu mesele deki ilk ve son kavgası da bu oldu Bu sırada Burhan Apaydın pek he- yecanlanmış olacak ki dışarı fırlaya- cak, o sırada kuliste bulunan Ferit a bularak salona (dâvet etti ve "— "Rica ederim efendim, memleket madara yor, içeri gelin' Belli ki mesele ciddiydi. lık A, P. li gruplar salona girmeğe başladılar. Müfritler neticeye giden yolda bir fena puan daha almışlardı Bunun içindir ki Grupta hücum ini- aya- içerde tayin edili- Kalaba- siyatifi mutedillerin eline geçti. Tak- dirler başkanlık kürsüsüne akın et- meğe başladı. Apaydınların o takriri C. H. P. ile bir koalisyona, hem de İnönünün başkanlığında bir o koalis- yona gidilmesini derpiş ediyordu. Aynı mealde takrirler pek o çoktu. Sinan Bosna ve genç A. P. iller ise bir başka takrirle Genel İdare Ku- ruluna salahiyet verilmesini istediler. Takrirlerin sayısı 30'a yakındı. Takrirlerin başkanlık divanına ve- rilmesinden sonra kulis birden ha- raretlendi. o Müfritler ve mutediller, taraftarlarım etraflarına toplayarak kendi fikirlerini yaymağa başladılar. Ortada bir kaç tez vardı. Bunlardan biri C. H. P. li bir koalisyonda vazife almak, fakat İnönünün başkanlığını kabul etmemekti. oğlu ile Tahsin Demiray gibi İnönü kompleksiyle malül A. P. lilerin bu tezi tutmadı. İkinci tez, hiç bir ko- alisyona, C. H. P. ile girmemek ka- rarında bulunanlarla teziydi ki obu fikrin öncülüğünü de Ömer Eken ve Aziz o Zeytinoğlu yapmaktaydılar. Bunlar ilk anda eski D. P. lilerden ve müfrit sağcılardan destek gördü- ler. Ne çâre ki bu destek çok geç- meden yıkılıverdi. Saatlerin 20'ye yaklaştığı o salı akşamı A. P. Grubu hiç bir karar a- lamadan, verilen takrirlerin aynı mealde olanlarının birleştirilmesi ve sonra umumi heyete sunulması şeklinde zahiri bir sebeple (dağıldı. Aslında, hakiki sebep bu değildi. A- . sıl sebep, o gece yapılması gereken kulis faaliyetiydi. Nitekim A. P. ba- gımsız milletvekili Malik Yolaç ile Abdurrahman Yazganın öncülüğünü yaptığı Belvü Palas toplantısı, Mec- lis koridorunda bunun için tertiplen- di. Saat 20.30 da Belvü Palas toplan- tısında bir takım kararlar alınırken Yüksel Palasın bir salonunda da es- ki D. P. liler aynı mealde bir toplan- tı yapıyorlardı. Gün ola harman ola Çarşamba sabahı A. P.li milletve- killeri erken o saatlerden itibaren Meclise gelmeğe başladılar. Geç ka- lanlar kulisleri idare eden başlardı. Bunun için Burhan Apaydın ve gru- bu meclise geldiğinde A. P. Grubu- nu toplantıya dâvet eden ziller çal- mağa başlamıştı. A. P. liler Grup salonuna girdiler ve birden bir sessizlik Meclisi kap- ladı. Herkes o bilhassa (o gazeteciler pür dikkat neticeye intizar ediyor- lardı. Bu sırada A. P. grubunda kür- süde A. P. Genel Başkanı Ragıp Gü- müşpala bulunmaktaydı. Gümüşpala memleket meselelerini ortaya koydu ve sonra Grupa hitap ederek: AKİS, 20 KASIM 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: