YURTTA OLUP BİTENLER lık olduğu yüzünden akan ve bun- taktisyenlerinin yüzüne bulasan oyunun fiyaskoya uğramasıyla birlikte Basında baş- gösteren hiddet, çıkan aleyhteki ya- zılar ve kaybedilen itibar milletve- killerinin gözünü açan en kuvvetli sebebi teşkil etti. C.K.M. P. İyi kapanmış kazan Geride bıraktığımız hafta içinde C K nin yayın organı Kudret gazetesini alanlar hemen aynı tip bir fotoğrafın her gün karşılarında arz-ı endam ettiğini gördüler. Gaze- tenin bas sayfasında C. K. M. F. Ge- nel Başkanı Osman Bölükbaşı, bir davette, pek resmi elbiselerle, bir ta- kım ünlü kişilerin elini sıkıyordu. Fotoğrafların altında, iyi düşürül- müş resim altlan bulunuyordu. Bun- ları okuyanlar, Devlet Başkanları- na alt kabul törenlerine alt havadis- leri hatırlamaktan kendilerini (o ala- madılar. Meselâ resim altlarının bi- rinde Cezayir Hükümetinin Ankara- daki gayrıresmi temsilcisinin C. K. M. P. Genel Başkanı Osman Bölük- başı tarafından kabul edildiği ve bu kabulde C. K. M. P. Genel İdare Ku- rulu üyesi eski Büyük Elçi Celal Tev- fik Karasapanın da hazır bulunduğu bildiriliyordu! Osman Bölükbaşı, hiç bir koalisyona girmeyeceğini açıkla- dıktan sonra Muhalefet Lideri sıfa- tını tam selahiyetle benimsedi ve tu- tumunu ona göre âyârladı. Bölük- başı, partisine gerçekten hakim bu» lunduğu için C. K. M. P. yi her türlü "ortaklaşa iktidar"dan zahiren uzak tutmaya da muvaffak oldu ama, bi- tirdiğimiz haftanın ortalarında ken- di safları arasında beliren bir huruç hareketi Türkiye Cumhuriyeti Muha- lefet Liderinin canını hayli sıktı. İtiraz evvelâ, eskiden D. P. li o- lup seçim, arefesinde C. K. M. P. ye iltihak edenlerden geldi. Bunlar Hü- kümetin bir an evvel (o kurulmasını ve C. K.M. P. nin bir iktidarda söz sahibi olmasını istiyenlerdi. İçlerinde fazlaca miktarda iş adamı ve genç milletvekili bulunuyor, grubun önder liğini de Atatürkün evlatlığı Ülkü- nün kocan Fethi Doğançay yapı- yordu. Seçim listelerinde adının kar- -ısına ibare- sini kondurmuş bulunan Doğançay eski bir D. P. liydi ve çok yakın za- manda C.K. M. P. saflarında yer al- mış, D. P. devrinde servet bir iş adamıydı. Doğançay ve daşlarının Hükümetin bir an kurulmasındaki (ısrarları (o haftanın ortasında salı günü suyun Oo yüzüne çıktı. 25 kişiyi bulan eski oODemok- 20 ratların elindeki kuvvetli silah "İs- tifa Ederiz" kelimeleri oldu. Nitekim A. P. Grubunun ikili ko- alisyona karar verdiği gün (Meclise Doğançay ekibi ceplerinde istifa mektupları olduğu halde (geldiler. Şayet A. P. grupu aksi karar almış olsaydı 25 kişilik eski D. P. liler C. K.M. P. n istifa edecekler ove "Müstakiller" adı altında Hükümeti kurması için İnönüye destek olduk- larını ilân edeceklerdi. . Memlekette bir hükümetin sü- ratle kurulması lüzumunu gören op- portünist Doğançay ve arkadaşları, teşebbüslerinde daha da ileri gittiler. O gün A. P. Grubunun içine kadar girdiler ve mutedillerle, müfritler a- asında bocalıyanlan teker teker ya- kalayıp tasavvurlarından bahsede- rek ikili koalisyon lehinde oy kullan- malarım sağlamağa çalıştılar. A. P. Grupu ikili koalisyon husu- sunda kararım vermiş ve Gümüşpa- la durumu İnönüye bildirmek üze- re Meclisin ikinci katma sıkmıştı. Geri döndüğünde A. P. Grup odasının kapısında ellerine sarılan bir millet- vekiliyle karşılaştı. Pala Paşanın eli- ni öpen Fethi Doğançaydı. Doğan- say, Gümüşpalaya: Paşam, memleket için en ha- yırlı kani verdiniz. Bunu candan tebrik ederim. Sizinle iftihar ediyo- ruz" dedi. Heyecanlı görünüyordu. .Gümüş- pala, Doğançayı tanımadan sırtını okşadı. Kim olduğunu bilâhare oya- nındakilere sordu. Durum kendisine izah edilince hayretler içinde kaldı ve kaşlarını kaldırarak: "— Allah, Allah..." dedi. Fethi Doğançay Koku alan burun Güven oyu üzerine C. K. M. P. içindeki eski D. P. lile- rin hareketi C. K. M. P. Heri ge- lenlerini ofazla ürkütmedi. Esasen haftanın başında yapılan Grup top» lantısında meselenin büyük bir kıs- mı halledilmişti. Bölükbaşı o gün, muhtelif hatiplerden sonra söz aldı ve 2 saat 20 dakika süren bir konuş- ma yaptı Konuşmasına 1846 yılındaki hatı- ralarıyla başlayan büyük lider olay- ların tahlilini yaptı, sözü D. P. dev- rine getirdi, D. P. devrindeki müca- delelerini birer birer »ayıp öktü, bu arada C. H. P. lideriyle-kendine has tâbirlerdendir- "hısım" olduğu zamanları bile andı. Bir ara, kendi- sini partide baskı yapmakla suçla- yan bazı milletvekillerine Genel İda- re Kurulu üyelerini işaret ederek: — Şunlara bakın.. Bunların ha- beri olmadan, ben herhangi bir hare- keti tek başıma nasıl yaparım? Bun- lar insanı tavanın sapına çevirirler" dedi. Üyeler gevrek gevrek güldü- ler. C.K. M. P. Genel Başkam 2 saat 20 dakikanın sonunda sözlerini bağ- larken, C. K. M. P. nin güven oyun- da aklıselimle hareket etmesi gerek- tiğini de belirtti. Hükümet progra- M. P. nin vaadleriyle ilgi- li bazı hususlar alınırsa müsbet o- yun mümkün olabileceğini söyledi. Aksi taktirde, Grup güven oyu ver- miyecekti. Bölükbaşı bitirdiğimiz o haftanın sonunda, kalabalıklaşmış Grubunun idaresinde eskiye nazaran daha mu- nis, realist ve basiretli davranması gerektiğini anlamışa benziyordu. Bu yüzdendir ki hafta içindeki (hususi konuşmalarından birinde Muhalefet Liderliği görevini memleketçi düşün- celerle ve sağduyudan ayrılmaksızın yapmak kararım bildirdi. Söylediği- ne göre, muhalefet için muhalefet yoluna sapmayacak, umumi efkârca kötü karşılanacak menfi (odavranış- lardan uzak kalacak, arkadaşlarının ve taraftarlarının e daha iyi yoklayacaktı. C. K. Genel Başkanı, şu anda Mü a an evvel hükümet kurulması arzusuyla dolu olduğunu sezmekten geri kal- madı ve partisinin tutumunu ona gö- re âyârladı. Büyük lideri dikkatli davranmaya sevkeden başlıca sebep, partisi için- -e şahsına karşı mevcut bir muhale- fetin gittikçe kuvvetlenmesidir. Da- ha Büyük Kongrede, kongre başkan- ığı için mücadeleye giren ve kaybe- den Afyon milletvekillerinden Hasan e bırakılması taraftarıdır Bu grubun AKİS, 20 KASIM 1961