" Müşküller her zaman doğa- bilir. Bugün de, müşkül görünen ba- zı hususlar tereddüt yaratmaktadır. Fakat anlıyoruz ki yeni Anayasamız ve partnerimizin Oo müşterek (milli Menfaatler etrafındaki anlayışlı tu- tumları herşeyi ohalledecektir" dedi re uzaklaştı. n dakika sonra Gümüşpala ve Genel Sekreteri Şinasi Osma kapıda göründüler. Gazeteciler bu defa da A.P. lilerin etrafını aldılar. Fakat A.P. liler hazırlıklıydılar. e Nitekim Osma, Gumüşpalayı konuşturmadan bir beyanat vermenin kolayını bul- du. Bir kâğıda karalanmış birkaç sa- tırlık beyanatı omuhabirlere okudu. Bu beyanat da diğer liderlerin söy- lediklerinden farklı değildi. İçerde Devlet Başkam ile memleket mese- leleri üzerinde müdavele-i efkârda bu lunulmuştu! Bu sırada gözler Başba- kanlığın kapısının iç tarafında A.P. liderinin gitmesini oObekleyen Bölük- başıya takıldı. İri lider, Gümüşpala gittikten soma merdivenlerde görün- mek istiyordu. Nitekim, A.P. liler gözden kaybolunca geniş adımlarla merdivenleri indi ve gazetecileri et- rafına toplayarak beyanatını dikkat- le yazdırmağa koyuldu.Beyanat dik- te edildikten sonra eski alışkanlığıy- la, muhabirlere: — Doğru yazabildiniz mi, oku- yun bakalım?" buyurdu. Okunan beyanatta bazı küçük düzeltmeler yaptı ve: '— Be an yanlış çıkmasın" diye de tenbih ett Sonra isteksiz eksiz gülümsedi ve gazetecileri ee kendi- sini bekleyen otomobile bind Gazeteciler akl önün- den ayrılmak üzereydiler ki, birden kapının önünde bir kaynaşma dik- kati çekti. Bu defa gelen Devlet ve Hükümet Başkam Gürseldi. Başkan bastonuna dayanarak ağır ağır in- meğe başladı. Arkasında Başyâveri Kadri Erkek ve doktoru Reşat Ya- . Gürsel gazetecileri güle- suallerini dinledi. Gürselden alacakları- nı zannediyorlardı. Bir gazeteci: — Paşam, liderlerle neler konuş- tunuz?" diye s ordu. En suali gülümseyerek (o kar- şıladı ve: "— Parti liderleri söylemişlerdir. Benim söyliyecek bir şeyim kalma- dı" diye cevap verdi. Kumandanlar Kurultayı Başbakanlıkta ederken, hemen arkasındaki Bakanlığının oGenel AKİS. 30 EKİM 1961 bu toplantı devam Başbakanlık o binasının Milli Savunma Kurmay Baş- YURTTA OLUP BİTENLER A.P. Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala I şakakta kanlığına ayrılmış kısmında, omuz- larındaki yıldızların sayısı yüksek Generallerden müteşikkil bir Yük- sek Komuta Heyeti aynı'"memleket meseleleri"ni görüşüyordu. O gün- kü toplantı, bir nevi Kumandanlar Kurultayı oldu. Ankarada bulunan Genel Kurmay Başkanıyla Kuvvet- ler Kumandanları ve yüksek rütbeli subaylardan başka Birinci, İkinci, Üçüncü Ordu Kumandanları, kendi bölgelerindeki yüksek rütbeli subay- larla birlikte başkente (o gelmişlerdi. "Memleket meseleleri", seçim sonuç- larının bilinen şekilde tecellisiyle or- taya çıkan durum ve bu durum kar- şısında takınılacak tutumdu. Türk Silâhlı Kuvvetleri, oOdaha seçimden önce, her durum karşısında takınıla- cak tutumu kendi arasında görüş- müş, karara bağlamıştı. Atatürk re- formları bir, 27 Mayıs devrimi iki, bunlara hiç bir şekilde el sürülmesi- ne imkân verilmeyecek, bunlara kar- sı oldukları bilinen kuvvetlerin mem- leket idaresine el koymalarına mü- saade olunmayacaktı. Nereye kadar gitmek icap ediyorsa, oraya kadar gidilmek suretiyle... O gün öğleden sonra, Başbakan- lıktaki toplantıya katılan liderler kendi partilerinin ileri gelenlerine Gürselle görüşmeleri hakkında bilgi . nezaketi daha iyi Türk Silâhlı verince vaziyetin . Gürsel, te kararlı bulunduğunu politikacıla- ra, hiç bir şüpheye yer bırakmayacak açıklık ve kesinlikle bildirmişti. Li- derlerin OoBaşbakanlıktan o çıkarken verdikleri tek tip beyanat, a zaman mâna kazandı. Anlaşılıyordu ki li- a yürürlükteki oOAnayasa gere- ğince T.B.M.M. mekanizmasının iş- İemesini teminde Kararlı, azimliydi- ler. . Memleket meselelerinin orada halledilmesi lüzumuna inanıyorlardı. Aksi yol felâket yolu olabilirdi. Li- derler o gün öğleden sonra Komutan- larla görüşecek olan Gürselden ha- ber beklemeyi karar Altına almışlar- dı. Bu izahatın Alican tarafından kendi arkadaşlarına verilmesi üzeri- ne Siyasal Bilgiler ve Hukuk Fakül- tesinde bir telâşlı haber dolaştırıldı: Demokrasi, elden gitme tehlikesiyle karşıkarşıyaydı! Bazı gençler, Baş- bakanlığın önüne koşarak gazeteci- ler kalabalığını arttırdılar. Bütün Ankarada son derece heyecanlı bir hava esiyordu Dananın kuyruğu Aralarında, bilinen otorite ve pres- tijiyle oOİnönünün de bulunduğu parti liderlerinin görüsünü almış o- lan Gürselle Komutanlar arasındaki dramatik toplantı öğleden Çankaya Köşkünde yapıldı. için, Köşkün büyük salonu tahsis e- dilmişti. Öğleden önce Genel Kur- mayda toplanmış bulunan kalabalık Komutanlar heyeti, tam kadrosuyla bu dramatik görüşmede hazır bu- lundu. Türk Silâhlı Kuvvetleri, De- mokrasiye paydos demek gibi bir ni- yeti asla taşımıyordu. Türk Silâhlı Kuwvetleri kışlasına odönmek arzu- sundaydı. Ama güvene ve huzura kavuştuktan sonra.. u güven ve uzur henüz sağlanamamıştı. Bu bir 7