DÜNYADA OLUP BİTENLER Nükleer Heyecan Sovyet denemeleri Sovyet Rusya Başbakanı ri Komünist Partisi 22. Kongresin- de, Sovyetlerin Ağustos sonun nda ye- niden bağlamış oldukları nükleer de- nemelere Ekim ayı sonunda nihayet vereceklerini, fakat bundan evvel 50 megatonluk bir bomba daha patlata- caklarını ilân, etmesi üzerine bütün dünyada olağanüstü bir heyecan ve başgöstermiştir. Bu silâhın askeri bakımdan değeri ve mânası olmadığını, bunun sırf bir psikolojik bombadan ibaret bulunduğunu ifade eden askeri uzmanların yanısıra, bu tâkatta bir nükleer infilâkta hasıl radyoaktivitenin insanların hayat ve sıhhati üzerinde yapacağı korkunç etkileri hesaplayan bilginle- rin beyanları, tasa ve korkuların art- masına yol açmış, Sovyetleri bu dev bombanın infilâkinden vazgeçirmek için çeşitli yollardan teşebbüslere ge- çildiği görülmüştür. Bunları birkaç maddede toplamak mümkündür: — Evvelâ sokaktaki endişesini kaydetmek lazımdır. bidayette bilginlerin mütalâalarını merakla takip şeklinde belirmiş, da- ha sonra endişeyi oaksettiren basın ve türlü teşekküllerin tenkit ve te- şebbüsleri halinde meydana çıkmış- tır. İngilterede "Yüzler Komitesi" a- dını alan ve umumiyetle nükleer si- lâhların denenmesi ve kullanılması- na aleyhtar olan hareket, sinesinde barındırdığı ünlü bilgin ve yazarlar- adamın B hallerine de yol başkentlerde de türlü eğilimli teşekküller bazan ken- di memleketlerinin makamlarına, ba- zan da Sovyet Rusya elçilik veya konsolosluklarına başvurarak bu 50 megatonluk * patlamadan vazgeçil- mesini oldukça taşkın o hareketlerle talep etmişlerdir. 2 — Resmi teşebbüsler: Bu yolda evvelâ Amerika Birleşik Devletleri- nin önayak olduğu malümdur. Ame- rika hükümeti resmi bir deklarasyon ile Sovyetlerden bu denemeyi yap- mamalarını istemiştir. Daha resmi bir teşebbüs oJaponyadan gelmiştir. Japonya bu konu ile ilgili olarak Sovyet Rusyaya, ikisi de reddedilen, iki muhtıra vermiş bulunmaktadır. İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Ho- me ve Hollanda Dışişleri Bakanı Luns'un parlâmentolarında bu Sov- yet teşebbüsünü takbih etmelerinden gayrı, Tito, Nehru, Nkruma gibi AKİS, 30 EKİM 1961 hatırlı liderlerin de "büyük bomba"yı takbih ettiklerine şahit olunmuştur. Hattâ bu devlet adamlarından Oo bazıları ve bunlarla beraber İngiliz İşçi (OPartisinden bir grup mebus, endişelerini ifade için Krutçefe birer omektup da gönder- "tarafsız" ve mişlerdir. 3 — Nihayet dev bombanın yarat- tığı heyecan ve endişe Birleşmiş - Milletlerde de akisler uyandırmaktan hali kalmamıştır. Nükleer silâhlar ve denemeler meselesi (oGenel Kurulun bu dönem gündeminde esasen yazılı bulunuyordu. oFakat meselenin 50 megatonluk bir takat ile aktüaliteye girişi, bir yandan Batık ve tarafsız- ları işi yeni bir ışık altında ele alma- ya zorlamış, diğer yandan Sovyetleri de, zevahiri büsbütün feda etmeden Nikita Krutçef Kaç megaton? İşin içinden sıyrılmak için yeni ma- nevralara ve çok sıkı bir taktiğe sevketmiştir. Bombanın etrafında çı- kan gürültünün en ilginç tarafı da burada, Birleşmiş (o Milletlerde cere- yan eden çekişmededir. Hep aynı cevap Sovyet Rusyanın bütün bu protes- to ve müracaatlara verdiği ce- vaplar daima aynı kalıyordu. Gerek Krutçef ve diğer Sovyet idarecileri, gerekse Birleşmiş - Milletlerdeki Sov- yet Rusya delegesi, hükümetlerinin bu denemelere istemiye istemiye ve ancak savunma o zaruretleri yüzün- den başladığım, zira Batılıların te- cavüz niyetleri obeslediklerini, öte yandan üç atom devletinin -Ameri- ka, Sovyet Rusya ve İngiltere- dene- meleri geçici olarak durdurmuş ol- masına mukabil, Fransanın Büyük Çölde nükleer deneme yaptığını, hattâ ne malüm, Amerikanın da bu denemelere yer altında devam etme- si ihtimali bulunduğunu ifade etmek- teydiler. Denemelerin tekrar durdu- rulmasına gelince, bu konuyu baş- lıbaşına mütalâa ve müzakere etme- nin mânası kalmamıştı. Zira, Sov- yetlerin iddiasınca (Cenevre konfe- ransını Batılılar baltalamışlardı, naenaleyh nükleer odenemeleri dur- durmak bahsini Krutçefin Birleşmiş- Milletler kürsüsünden yaptığı silâh- sızlanma teklifiyle, tam ve umumi bir silâhsızlanma ile birlikte müza- kere etmek lâzım gelirdi. Bu mantık silsilesinin devamı o- larak Sovyetler, Birleşmiş - Millet- lerde silâhsızlanma meselesinin ko- geçmeden, doğrudan Kurul umumi heye- tinde müzakere edilmesini ileri sür- müştür. Bu manevra ne ise ki vak- tinde önlenebilmiş, normal usülü tâ- kiben silâhsızlanma o bahsinin evve- lâ Il no.lu komisyon olan Siyasi Ko- misyonda görüşülmesi kararlaştırıl- mıştır. Komisyonlarda Genel Kurulun iki komisyonu nük- leer denemeler işiyle meşgul ol- maktadır. Siyasi Komisyon, mesele- yi esasından ele almıştır. Özel Siya- si Komisyon ise, endirekt olarak, nükleer denemelerden hasıl olan rad- yoaktivite meselesini incelemektedir. hati için tehlikeli radyoaktivite ile yüklenmesine sebep olanların mesuliyetine (o işare mekte ve radyoaktivitenin devamlı olarak kontrolü için ilmi işbirliği is- tenmektedir. Bu. Sovyetlere endi- rekt bir ihtar olmuştur. Bununla be- raber, bin güçlükle çıkarılan bu ka- rarın Sovyetleri asla heyecanlandır- madığı, üç gün sonra dünya rasatha- nelerinin Yeni Zambley tarafında çok kuvvetli bir infilâki haber vermele- rinden anlaşılmıştır. . Bu, beklenen 50 megatonluk infilâk mıydı? Buna evet diyenler de, hayır diyenler de olmuş ve çoğunluk infilâkin ancak 30 megaton gücünde olabileceği fik- ri üzerinde buluşmuştur. Bununla beraber infilâk, Birleş- miş - Milletlerde açılan dâvayı dur- durmuş değildir. Siyasi Komisyon uzun ve çetin tartışmalardan sonra