la milletvekillerinin aralarına karış- tı. Grup, Meclis kulisinin döndüğü salonun dibindeki kahve ocağının yanında alelâcele bir "ayak divanı" topladı. Bazı İzmir milletvekilleri ve Aydın milletvekillerinden birka- çı, Apaydınlarla başbaşa yerip ne yapacaklarım kararlaştırdılar. Gök- han Evliyaoğlu derhal duruma va- ziyet etti ve: — Aman telâşlanmıyalım! Baş- gili muhakkak zorla istifa ettirdiler. Yapılacak tek şey, yeni bir aday bul- mak veya oy vermemektir" dedi. Etraftakiler baş salladıla kan içeri koştu ve milletvekillerini dolaşarak telâş etmemelerini, o yeni bir aday bulacaklarını veya bir çâ- re düşüneceklerini bildirdi. A. P. li Demokratlar, kısa süren fiskosların- dan sonra dağıldılar. Her biri bir ya- na giderek yeni durum hakkında ku- lise başladı. sağdnyu: Zamanı değil! parti isindeki karışıklık, Cumhur- başkanı seçimine kadar devam etti. Son Havadis ekibi, kuvvet gös- terisi yapılması hususunda hâlâ 1s- rar ediyordu. Hele Gümüşpala, Gür- sel ve Komutanlarla vardığı anlaş- mayı, ve işin mahiyetini anlattığında âdeta bir kıyamet koptu. A.P. içinde kayıplara uğradığını gören Başgilci grup Gümüşpala ve Osmayı derhal muvazaa ile suçlandırdı. Osma ve Gümüşpala kendilerini müdafaadan ziyade, parti grubu için- de taraftar toplamağa gayret etti- ler ve kulis faaliyetini kesifleştirdi- ler. Adalet Bakanlığında yapılan top lantıdan sonra başka çıkar yol olma- dığını görmüşlerdi. O gün sazılerin 30'u gösterdiği sırada A. P. nel Sekreteri Şinasi Osma bizzat ha rekete geçerek Y .T. P. ile de temas Gümüşpala ve Milletvekilleri Ekalliyette bir lider Bu sırada koridorda eğlenceli bir olay cereyan etti. Mitinglerde bile ağzım açmıyan bayan Gedik, ilk olarak bir gazeteciyle konuştu. Bir basın mensubu, bayan Gediki yalnız görünce yanına sokuldu ve: " İ herşey halledildi. Millet- vekili seçildiniz. Kabinede vazife ve- rirlerse kabul edecek misiniz?" de- di Sade tayyörünün içinde ağır ağır gazeteciye dönen bayan De ağ- zından su kelimeler döküldü "— Hiç birsey söylemiyle Politikacı bayan Gedikte (ufak bir terakki görülüyordu. Maazallah, gazetecinin sualine bir iki damla gözyaşıyla mukabele edebilir o veya gözlerinin içine bakarak ne söylemek istediğini gazetecinin izanına bıraka- bilirdi. AKİS, 30 EKİM 1961 kurdu. Telefonla Y. T. P. Genel Sek- reteri İrfan Aksuyu bularak bir ve beraber hareket etmenin faydaların- dan bahsetti. Osma ve Aksu hayli uzun konuştular. Muhavere bitince, Alican ile temasa geçti ve Başkanını durumdan haberdar etti: A. P. den yakınlaşma teklifi geliyor- du. Bu, nasıl karşılanacaktı? Alican, yakınlaşmanın hangi me- selelere inhisar edeceğini (o sorunca, Aksu sâdece rejim meseleleri (ooldu- gunu bildirdi. Y.T. P. Genel İdare Kurula toplantıya çağrıldı ve bu hu- sus karara bağlanmağa çalışıldı. Bu sırada A. P. li Nihat Suda soluğu sl. P.nin ey sokaktaki, ta- lihsiz Hür. den müdevver Genel Merkezinde E A. P. li Nihat Akis'in son sayısında yayınlanan "Neticelerin o Tahlili" o başlıklı yazıyı ilgi ile okudum. Görüşleri- nize, büyük oranda, o katılmamaya imkân yok. Bana kalırsa, C. H. P.'nin bekle- nen sonucu alamamasının sebeplerin den biri de "etkili re yaygın bir propaganda" yapılamamış olması- dır. Bir çok yerlerde balkın aya- ğına gidilerek "neden gecen seçim leri C. H. P.'nin kazanmasının iyi anlatılmamış, anlatılama- . Hatta, böyle bir çaba yor- gunluk sayılmış, gerekli rülmemiştir. o Oysa, yurdumuzda ulaştırma ve haberleşme imkân- larının pek ileri olduğu re bü- tün gerçeklerin kolayca oyurt- taş çoğunluğunun kulağına var- dığı ileri sürülemez. Üstelik halk -yerden göğe haklı olarak- kendisi- ne önem ve değer yerilmesini, say- gı gösterilmesini Hemel bekle- mektedir C.H.P.'nin kazanmama sebeplerin den biri de parti oisindeki yıkıcı bölünmelerdir. Yurttaş iktidar ışı- ğını görür görmez birbirine giren bir topluluğa güvenememekte hak- lı sayılmaz mı? Öte yandan "ikti- darın nasıl olsa bizde olduğu duy- şeklik yermiş, hem de seçmeni in- citmiştir. Orhan Barlas - Gaziantep Yazarlar (oo yalnız kendi düşüncele- rini değil halk topluluklarının da düşüncelerini aksettirmelidirler. Partili partisiz vatandaşların itti- faka yakını siz ve sizin gibi düşü- nenlerin aksini düşünüyorlar. Sa- yın Gülek bizlere omuz veren, mü- cadele hızımızı arttıran adamdır. Genel seçimlerdeki netice mille- tin neler düşündüğü hakkında siz- lere herhalde bir fikir vermiştir zannederim. Halkın arasına girip sokaktaki adamın neler düşündüğünü öğrenip Akis mecmuasında açıklarsanız, çok memnun oluruz. Sabri Pekacar - Eyüp 23