a son derece iyiydi. CHP. 11 Feyzioğlu ise, umumi efkâra intikal eden Meclisteki e havadisle- rini bahis konusu edere "— Elbette hareketli günler ge- çireceğiz. Kıyamet kopmaz bundan. Turlar taaddüt edebilir, gürültü çı- kabilir. Dizimizi odövmemize mahal yok. Türkiyede demokratik rejim işleyecektir" dedi. Toplantı uzadıkça aradaki buzlar eridi ve saatler cumartesi sabahının S'ini gösterirken karara varıldı. CM. P. liler ve diğer partililer, gımsız adayı Suat Hayri Ürgüplüyü Senato Başkanlığı seçiminde destek- liyeceklerdi. AP. ve diğer partiler ise C.H.P. nin göstereceği adayı Mil- let Meclisinde desteklemeğe söz ve- riyorlardı. Sabahın ilk ışıkları baş- kent üzerine dökülmeğe başlarken, uykusuz politikacılar yüzlerinde se- ifade ile yeni (Meclisin ini inmeğe başladılar. Kiler sıkıldı ve namus sözleri veril- di. Ölmek var, dönmek yoktu. Poli- tika ahlâkının bütün vecibeleri yeri- ne getirilecekti. Centilmenlerin oyunu Cumartesi osabahı saat 10.30'da Se- natörler Meclisinin Geçici Başka- nı İhsan Hamit Tiğrel: " — Ekseriyet ovardır;, oturumu açıyorum" sözlerini (o söylemek için önündeki mikrofona eğilirken, salon- da oldukça kararsız bir hava hüküm sürmekteydi. 'Bir evvelki uykusuz o arabulucu üyeleri herkes merak içindeydi. Verilen söz tutulacak mıydı? Millet Meclisi de o sıralarda toplantı halinde bulun- duğundan, basın mensupları iki taraf arasında mekik dokumağa başladı- lar. Bir takrir, birden salondaki ha- vanın elektriklenmesine sebep oldu. Takririn altında A.P. Grup başkan- larından Ferit Mi ile C.H. li Hıfzı Oğuz atanın imzası vardı. Takrir, pm toplantıları- nın sonuncusu beklenilmek üzere o- turuma dört saatlik bir ara verilme- sini derpiş ediyordu. Takrir okunur- ken, Alpiskender sıraları teker te- ker dolaşmağa ve arkadaşlarını leh- te oy vermeğe iknaa çalıştı. Mesele A.P. lilere Grupta m. Ne var ki müfrit AP. sıralan vâveylâyı kopardılar. Üst rl ise aleyhte oy m bildirdiler. o Or- tada bir t kokusu sezinliyor- lardı. ve Ünaldı ve Celil Cev- herioğlu gibi eski Demokratlar her hâlü kârda İzzet Birantı destekle- meğe kararlıydılar. Bu sırada İzzet Birantın istifası (o Başkanlık Divanı tarafından okundu. Bunun üzerine Ferit Alpiskender ile Mehmet Ünal- dı arasında, basın locasından bile duyulacak kadar sesli bir münakaşa başladı. Alpiskender, A.P. li Sena- törü iknaa çalışıyor ve: " — Mehmet bey, anlayış göste- rin. Dışarda konuşalım, sonra karar verin" diyordu. Ünaldının cevabi pek kat'i ve sert oldu: "— Ne konuşacağız?" Egeli A.P. liler müdahale ettiler ve gürültüyü önlediler. Seçimlere gi- dilmesi gerekiyordu ki, yeni bir tak- rir Başkanlık (Divanına verildi. Bu defa takririn altında tabii üyelerden mil Karavelioğlu, Vehbi Ersü, Suphi oGürsoytrakın isimleri (vardı YURTTA OLUP BİTENLER ve iki saatlik bir ara talep ediliyor- du. A.P. liler bunu da redde hazırla- nıyorlardı ki, yan kapılardan biri a- çıldı ve içeriye A.P. Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala girdi. Gümüşpala hemen ilk sıradaki A.P. lilere işareti çaktı ve birden A.P. sıralarından bir sayha yükseldi: "— Kabul, kabul, ruz.!" kabul ediyo- Oylamaya geçildi ve takrir itti- fakla kabul edildi. Dört saatlik ara- yı kabul etmeyen A.P. liler, emir bü- yük e gelince toparlanıvermiş- lerdi. Bu iki saat içinde, bir evvelki m sabaha kadar devam eden top- lantının nihai kararı alınacak ve ona göre çalışılacaktı. Senatörler salona çıkarlarken Oo gazeteciler de (kulisi boyladılar. Basın mensuplarının ya- kaladıkları ilk A.P. li, Burhan Apay- dın oldu. Apaydın gazetecileri güle- rek karşıladı ve suallerini bekledi. İlk Sual, Ulusun becerikli muhabi- ri Yurdakul (o Fincancıoğludan geldi. Muhabir, bir evvelki toplantıyı ba- his konusu ederek; " — Bu anlaşma konusundaki fik- riniz nedir? Gece bir Grup toplantısı yapıp bazı kararlar almışsınız" dedi. Apaydı kendine has mimikle- riyle suali dinledi ve: "— Doğrudur... Sabah saat 8'de gene toplandık. Biz baskının ordu- dan geldiğine (oinanmıyoruz. Bunun için de bir muhtıra hazırladık" diye cevap verdi. Anlaşılan, A.P. nin bir başka kutbu olan Apaydın grubunda hadi- seler ayrı bir zaviyeden mütalâa edi- liyor, geceki toplantı bir e pe rak o vasıflandırılıyordu. oA.P. dehşetli avukatı, karakter) hakkın. 3 T.B.M.M. kulislerinde hummalı Eski AKİS, 30 EKİM 1961 ağıza eski taam (Resimde Ahmet Gürkan faaliyet da görülmektedir).