ka adaya ilişti. C.K.M.P. oğlunun kuyruğunda (Başkanlık se- çimlerine katılan Genel Sekreteri Abdülhak Kemal Yörükten ne bir ne bir nefes vardı. Oylamaya i Tam oylar verilirken, yaşlı Ord. Prof. yerinden ağır ağır kalk- tı ve birkaç cümle ile adaylıktan fe- nin, Aziz- ragat ettiğini bildirdi. Ne var ki, atı alan çoktan Üsküdarı geçmişti. Bir kısım oylar Yörüke verilmişti. A.P. li bazı kimselerin de anlaşmayı tat- bik etmedikleri (o seziliyordu. Salon birden boşalmağa başladı. Gazeteci- ler centilmen anlaşmasının bu tat- bik sekline şaşıp kalmışlardı. He- men kulise fırladılar ve yakaladıkla- rı politikacıya tarizde (o bulundular. Tabii tarize mâruz kalanların başın- da A.P. liler geliyordu. C.K.M.P. li- lere yanaşmaya bile lüzum görmedi- ler. Zira Bölükbaşı o sırada mute- met yaranı Ahmet Oğuz ve Muhlis Ete ile salonun bir köşesinde keyif- li keyifli (o sigarasını o tüttürüyordu. Anlaşmanın ihlâlinden en ziyade müteessir olanlar, dinleyici yerinden yetli Grup Başkan Vekili Turha Feyzioğlu oldu. Feyzioğlu, kuliste yakaladığı gazetecilere: " — Görüyorsunuz, biz ne kadar iyi niyetle hareket ediyoruz. Onla- rın yaptıklarına bakın" diye dert yandı. Gazeteciler Feyzioğluya hak ve- rerek, A.P. blokuna yürüdüler. Sup- hi Baykam, eski bir arkadaşı olan A.P. li Kâmuran e ii ile ko- nuşuyordu. Baykam "— Niye arkadaşlar böyle yaptı- lar? Biz sözümüzde durduk" deyin- CE, ,kendinden pek emin iz “Aslında kimin ne çeşit oy verdiği pek belli değildi. Muhakkak olan bir şey vardı ki, Grubu söz dinle- miyordu. Nitekim bunu, Evliyaoğlu da itiraf etmek zorunda kaldı ve: "— Kimseyi, şuna oy ver diye zorlıyamayız" dedi Hakikaten, başlarında "Bağrı Yanık Analar * Apaydın * Evliya- zade" üçlüsü bulunan grup, bütün verilen sözlere, edilen ahdü peymana cesi, centilmenler anlaşmasının, eski devirleri pek o hatırlatır bir şekilde gösterdi. Fuat Sirmen gerekli olan 226 oyu sağlıyamamıştı. C.K.M.P. li Abdül- k parçala- makta büyük bir dirayet göstermiş- ti. AKİS, 30 EKİM 1961 Foyalar ve boyalar Durum böyle olunca, C.H.P. liler hemen karar verdiler: Zapta ge- çilmesi için durum, kürsüden Mec- lise açıklanacaktı. Bu vazifeyi C.H. P. nin iki kıymeti Feyzioğlu ve Çe- likbaş üzerlerine aldılar. Bu sırada Başkanlık oDivanına gelen yeni bir takrir, Abdülhak Kemal Yörükün Başkanlık için adaylığım teklif edi- yordu. Bu, bardağı taşıran son dam- la oldu. Çelikbaş kürsüye çıktı. Son derece heyecanlıydı. Hemen söze im ". a . için açıklama- larda Mm istiy: Birkaç gündür m ace o- lan müzakerelerin anlaşma toplan- tılarının kısa bir izahını oyaptıktan YURTTA OLUP BİTENLER Basın locasında bulunan gazete- cilerden bi — Bu kadar iyi niyetli olmak Pi fazla" demekten kendini alama- " Çelikbaş Vm Ek Pei kürsüye yürüyor Gökay da par- tisinin bu me ele eli hn geleni yaptığını ide, ederek ahde sadakat- lerini ifade etti. Gözler Ri arıyordu. Kera- arkadaşlarımın ada göstermeleri kararımı iptal etmez" dedi. Tarık Güryay Mecliste (Ortadaki) Şeytan görmüş gibi oldular sonra esas meseleye girdi ve Abdül- hak Kemal Yörükün hareket tarzına temas ederek: "— Bu hareket samimiyetle na- sıl bağdaşır? İnsanların meslekleri, onların me vurulan bir dam- gadır" ded Bu si salondaki Gümüşpalacı A.P. liler tarafından alkışlandı. An- laşılan, A.P. lilerin bir kısmı da bir anlaşmanın ihlâl edilmiş olmasına fena halde kızmışlardı. Çelikbaş, sözlerini: Bu çeşit basit, bu çeşit ipti- dai taktikler" teşhisiyle bitirdi ve kürsüden inerken — Bunun için, iyi karar verme- nizi rica ediyor ve muhterem reyle- rinize iltica ediyorum" dedi. Tekrar oylamaya geçildi. Fakat ne tice gene beklenen gibi olmadı. Bü- tün açıklamalar, A.P. kanadındaki çekimser oyların fazlalaşmasından başka bir şeye yaramadı. A.P. li Başgilciler, C.H.P. ye oy vermekten- se çekimser kalmayı tercih ediyor- lardı. Verilen sözün kıymeti mi var- dı? Salonda ekseriyet bulmak müş- kül hale gelmişti. e Başkan oturumu tatil etmek zorunda kaldı. Böylece C.H.P,, iyi niyetle- rine rağmen n aktarma po- litik taktikler “karşısında bir kere daha hüsrana uğruyordu. Tabii asıl katledilen parlemanter hayattı. Bitirdiğimiz haftanın hadiseli ge- çen o cumartesi akşamı, C.H.P. Gru- bu toplantıya çağırıldı. Toplantıda 19