YURTTA OLUP BİTENLER Demokrasi Bir ikna kudreti ki... Her şey, haftanın tam başındaki gün, T.B.M.M. nin açılışından 55 saat evvel, bu Mecliste temsil edilen dört partinin liderlerinin Başbakan- "acele" dâvetleriyle Hafif bir rüzgârın man zaman uçuşuyorlar- dı. Başbakanlığın önü, her zamanki gibi gazetecilerle doluydu. Birden a lıklar istikametin. den gelen bir Ford. otomobil bütün il- giyi üzerine çek- ti. o Başbakanlığın merdivenleri önün rında inen C.K.M.P. Genel Başkanı, birden kendini gazeteciler çemberin- de buldu. Basın mensupları gecikmiş lidere Başbakanlığı ziyaret sebebini sormak istediler. Fakat liderin asa- bı çok bozuk Olmalı ki, cevabı da sert oldu. Kollarım sallayarak: "— Çağırdılar, geldik işte! Niçin çağırdılar, onu da bilmiyorum" de- di ve iri adımlarla içeriye girdi. Bölükbaşının asabiyeti sebepsiz değildi. Bütün seçim kampanyası sı- rasında, ortada hiç bir tehlike yok- ken radyoda hiç bir tehlikeden kork- Demokrasiye Inananlar / Birleşiniz ! Girişin çıkığı Liderlerin, Başbakanlığın kapıları arkasındaki ü uzun Sürdü. kapalı yordu. Verecek bir haberi anlaşılıyordu. kadar devam etti. tince ilk olarak İsmet kalktı ve Başkanın elini sıktı, koridora çıkarak merdivenleri kendisini bekleyen gazetecilerin ara- sından arabasına kadar ilerledi. Bu sırada gazetecilerden biri, araların- da kararlaştırdıkları (o suali P Genel (Başkanına sordu: "— Paşam, gö- rüşülen mesele neydi?" İnönü suali din ledikten sonra gü- de duran otomo- . m m Ni iz lerek bilden C.H.P. Ge- Türk Demokrasisi, İsmet İnönünün 1954 te söylediği meşhur 19 Ma- . , nel Başkanı İs- yıs Nutkundan bu yana en vahim buhranlarından biri içinde bulu- — Umumi o- et İnönü indi. nuyor. 15 Ekim günü rejim bakımından kaçırılan firsat, toplum haya- larak li emleket Gazeteciler hemen mızda hiç sürpriz sayılmayacak etkilerini yapmıştır. Demokrasi me- meseleleri üzerin- etrafını aldılar ve kanizmasının, bir kısmı tabii karşılanması gereken aksaklıkları, fikir. Ode fikir teatisin- lere bazı tohumlan saten ekmişti. Meselelerin ziyadesiyle basite ircası de bulunduk" de- çok mühim hadi- suretiyle filizlenen bu tohumlar, seçim sonrasında ortamların ü- di selerin cereyan et kemmelini bulmuştur. Bilinen müânasıyla Demokrasinin bizim bünye- Bir gazeteci tiği bir sırada bu mize uymadığına gittikçe daha fazla inananların bir yandan iyi niyet dayanamadı: ziyaretin sebebini | diğer taraftan kudretli olmaları bugünkü tehlikeyi, geçmişteki bü- "— Hangi u- sordular. Fakat C. tün tehlikelerden ayırmaktadır. Memleketin iyiliğini gerçekten o başka mumi meseleler. H.P. Genel Baş- yollarda görenler, Demokrasiyi tatbikle mükellef olanların ihtirastan, Paşam?" diye sor kanı henüz, niçin bencillikleri, basiret sislikleri, fikirsizlikleri ve iğrem ve hissi uyandıran du. dâvet edildiğini usülleri karşısında öteki istikamete her gün biraz daha fazla kaymak- Bunun üzerine bilmiyordu. G tadırlar. Halbuki memleketin bünyesi asil, nihayet bir kapalı rejim oto* İnönü sözlerini bi- zetecilere, gülüm- cak öteki rejim altında dayanılmaz ıstıraplara maruz ve İ4- yaz daha (açıkla- siyerek: rifsiz karışıklıklar Türkiyeyi, (o Türkiyemizi Ohükmü altına alacakta). mak lüzumunu duy “— Dâvet etli- Bundan dolayıdır ki, her partideki Demokrasi taraftarları | birleş- e yeni ler, geldik" dedi meli ve duruma hakim ei Hisler ikinci plana itilemezse, şah- ye ' ve seri adımlarla si görüşler bertaraf edilem memleketin 15 Ekimde niye muhtaç — Memleketin merdivenleri o çık- bulunduğu görülemediği gibi, 7 ihtiyaç bugün de görülemezse Demok- "durumu su tı, iki inzibat eri- nin selâmına mu- rasi konusunda, gelen doktrinler lâf yaldızından Partiler konusunda ibaret aslında geri, fakat bize deri gibi görüşler mutlaka Halkoyu ile İn. tatbik sahası bul olunan bir A- kabele etti, Jbronz bulacaktır. Demokrasinin arkasına sığınarak onu dejenere edenler, iyi o nayasa var. Bu kapıdan içeriye niyetli vatan evlâtlarında başka temayüllerin uyanmasına yol açanlar o Anayasa bugün yü girdi. bu sistem yıkılırsa altında bizlerin değil, kendilerinin kalacağım bilme- o rürlüktedir. T. B. Gazeteciler, nö- lidirler. Ama, şahsi bütün endişelerin dışında, onların hepsinin üstünde M. bu Anaya- bet mahalli olan vatana yazık olacaktır. saya göre vazife- beton yolun üze- ye başlamak üze- rine bir kere daha redir. Anayasa ve dizildiler ve beklemeğe (koyuldular. mayan aslan olduğunu" günler ve T.B.M.M, memleketin karşı kar- Çok geçmedi, koyu gri bir araba ge- günler haykıran, zindan karşısında- ( Şiya bulunduğu müşkülleri hallet- lip durdu. Arabadan A.P. Genel Baş- ki pervasızlığından bahseden, kendi- (o M€ durumundadır. Konuşmalarımız- kanı ile Genel Sekreter Osma indiler ve bir şey söylemeden içeriye girdi- ler. Gümüşpalayı Alican kendi kul- landığı Consül'ü ile tâkip etti. Şim- di beklenen, Osman Bölükbaşıydı. Fakat aradan dakikalar geçmiş ol- masına rağmen Bölükbaşı görünme- di. Basın mensupları bu gecikmeyi pek hayra yormadılar. Bu arada tür- lü rivayetler de çıktı. Bölükbaşı saat 1221. de arz-ı en- dam etti. Otomobilden yolun kena- 6 sini baş eğmeyen bir kahraman ola- rak takdim eden lider üzerinde haf- tanın ilk ikna muamelesi başarıyla tatbik edilmişti. (o Bölükbaşı, Başba- kanlığa çağırıldığında, âdeti veçhi- le evvelâ sebep sormuş, sonra gel- eneyeceğini cakalı tarzda bildirmişti. Fakat sonradan, ikna kuvveti fazla üniformalı oOkimseler bir (o hırçınlığa hiç lüzum olmadığını münasip lisan- la anlatmışlar ve aslan (o Bölükbaşı kuzu kuzu yola revan olmuştu. da bu hakikatları müzakere ettik." Gazeteciler çemberini geçti ve kendisini oObeklemekte olan siyah Ford'a yerleşti, evine doğru hareket etti. İnönünün ayrılmasından birkaç dakika sonra Y.T.P. Genel Başkanı Alican merdivenlerde göründü. Ga- zetecileri gülerek selâmladı ve sual sorulmasına meydan vermeden, ko- nuşulanların "memleket meseleleri- ne dair" olduğunu ifade etti. Bir su- al üzerine de: AKİS. 30 EKİM 1961