SİNEMA Filmler Haydutun haydutluğu Hollywood sinemasına has bir tür olan western - kovboy filmleri, yalnız çevrildiği ülkede değil, dün- yanın bütün ülkelerinde seyircinin geniş ilgisini toplamakta ve bu yüz- den de sürekli olarak kendisine alıcı bulabilmektedir. o Çokluk, kolay bir tür bilinen western'lerin, “büyük us- talar elinde, gerçekten sağlam yapılı filmler haline geldiği de bir gerçek- tir. Eski kuşaktan başta John Ford, sonra sırasıyla William Wellman, Delmer Daves, orta eli ise yal- nızca bir Anthony Mann, işin üste- sinden gelmesini bilen rejisörler sa- yılır. Yeni kuşak sinemacıları ara- sında da western'leri deneyenler el- bette yok değildir ama, bu genç dene- mecilerden hiç biri değil bir John Ford, Anthony Mann, bir Andre De Toth âyarına bile henüz ulaşmış de- ğildir. İçlerinde ümit verici filmler çıkaranlar, arada bir yalaza parla- ması gösterenler, yaygınlığım göz önüne getirerek şekilciliği ve öz de- nemelerini western'lerde arayanlar da vartır. Western seyircisi, her şey- den önce rahat seyircidir ve bu nok- ta unutulmazsa, oHollywood'lu genç sinemacılar için western filmleri bir çeşit yaz - boz tahtası rahatlığına kolaylıkla erişir, Hollywood'un yenilerinden Art- hur Penn de "The Left Handed Gun - Solak Silâhşör" de böylesi bir dene- meye girişmektedir. Yalnız bu dene- menin en önemli yanı bir western filmi çerçevesinde seyirciye normale çok yaklaşık -kelime deyimiyle "a- lelâde" insanı verebilme çabasıdır. Arthur Penn, bunu başardıktan baş- ka ayrıca alışılmış ve kabullenmiş "western mythe"ni de bir çırpıda yı- kıverme yolundadır. Filmi "The Left Hande - Solak Silâhşör", yıl- lanmış ve mythe olmuş bir western kahramanım, Billy the Kid adıyla a- nılan haydut William Bonney'in bi- yoğrafyasını ele almaktadır. Haydut William Bonney'in hayat hikayesi daha önce çeşitli rejisörler ve çeşitli oyuncular tarafından defalarca de- nenmiş ve sakız haline getirilmiştir. Ama hepsinde de birleşik yan, Bon- ney'in "kahraman kovboy" luğudur ve Bonney, her senaryocu ile her re- jisörün elinde kırkbin çeşit kılığa gi- rip çıkmakta, bir türlü gerçek kişili- ğini bulamamaktadır. Gerçi her fil- minde tabancasını mutlaka Sol eliy- le kullanmaktadır ama, bu solaklık ne filmi, ne Bonney'yi ve ne de se- naryocu ile rejisörü mutlak bir, kur- tuluşa götürmektedir. AKIS. 30 Ekim 1961 Yeni Bonney ve Arthur Penn Son William Bonney filmi "The Left Handed Gun - Solak Süahşör"de rejisör Arthur Penn, kahramanına daha değişik bir açıdan bakmaktadır. Penn'in filminde Bonney, herşeyden önce kitapların ve resimli romanla- rın bugüne kadar sürüp getirdiği ün- lü Billy the Kid değildir. Yâni, kah- ramanlık, daha doğrusu zorlamalar- la yaratılma bir Billy the Kid yerine, gerçeklere uygun, davranışları yaşa- masına, yaşaması davranışlarına e€- şit bir Billy the Kid'dir. Önceki zor- lama Billy the Kid'ler, yazarların ve ressamların elinde yan Tanrı katı- na çıkarılmış olağanüstü bir insan- dır. Herşeyi, değişik"ve üstün insan yaratmacılığına uygundur. Gerçi ba- şından bir kaza geçmiş, eli kana bu- lanmıştır ama, bunda Billy the Kid suçlu değildir. Onu bu çeşit kan dök- meye iten, olaylardır. Billy the Kid atına atladığı ve tabancasını çektiği- zaman, kötü insanların elinde acı çe- ken iyi insanlara yardıma koşmak amacını gütmektedir. Billy the Kid, yoksulların ve iyilerin dostu, kötüle- rin amansız düşmanıdır. Günümüze kadar çevrilen öbür Billy the Kid filmlerinde bu, böyle gösterilmiştir. Filmlerin, kısalı uzunlu roman ve hikâyelerin, resimli romanların Billy the Kid'i seyirci ve okur karşısına böyle çıkarılmıştır. Arthur Penn'in senaryocusu Les- lie Stevens'dir. Baş oyuncusu da Pa- ul Newman. Üçlü bir ortak çalışmay- Rubert Taylor, "Bil'y the Kid"nin kahramanında, 33