Hadiselere Bakış Neticelerin (Kavaktaki oHarita) Kim derse ki, 15 Ekim seçimleri bir sürpriz değildir, o, gerçeği ifade etmiyor demektir. Ancak, bir nok- tada mutabakata varmak lâzımdır. Sürpriz, seçim ne- ticeleriyle açığa vurulan memleket durumu (değildir. Sürpriz, bu neticelerin kendisidir. Pek âlâ biliniyordu ki, İhtilâl sonrasının ilk seçim- lerine gidilirken Türkiyede halk gündelik hayatından memnun değildir. İhtilâl idarelerinin tibiatından olan istikrarsızlığın yol açtığı iktisadi durgunluk, toplumun bütün tabakalarını tesiri altına almış bulunmaktadır. “Bizim oy kaygımız yok" mucip sebebi altında girişi- len pek çok tasarruf, her zümreden pek çok kimseyi tedirgin etmiştir. Vergi tâdilleri, bu çeşit salan tipik nümunesidir. Doğuda girişilen yersiz sız, üstelik tamamile mânasız tehcirlerden " "Üniversite den geçeceğiz, Bâbialiden geçeceğiz" sesleri arasında atılan adımlar sade vatandaşın yüreğine, endişe tohum- lan ekmiştir. 27 Mayıs sabahı ilân edilen esas hedefe varma bakımından değil -o bakımdan, Türk Silâhlı Kuvvetlerine ve ona niyabet eden M. B. K. üyelerine şükranımız ebedidir, ebedi kalacaktır-, ama' hükümet etme bakımından, Milli Birlik, idaresinden daha az ba- şardı bir idare bu memlekette ne gelmiştir, ne de geç- miştir. Bir milletin bütün tabakalarının birden tedirgin edilmesine, ancak bu, deve mi yoksa kuş mu olduğu bir türlü anlaşamamış idare muvaffak olmuştur. O ka- dar ki, bir belirli sürenin sonunda, dolgun ve huzursuz millet "Yahu, Eğ e iyiydik" diye söylenmiye başlamıştır. Hele, C. P. nin mahalli küçük kademe mensupları küçük eri kendilerinin yarattıkları ha- vasına bürünüp nefret edilen Demokrat meslekdaşları- nın yerini alınca... Aclında H 1 1 Lr taraf yoktur. İdarenin tabiatı, bunun başlıca sebebidir. "Askeri idarelerin en iyisi, demokratik idarelerin en kötüsünden daha fena- dır" sözü, boşuna söylenmiş bir söz değildir. Hele idare- nin ilk mii kudret sahiplerinin bazıları, Ameri- kayı XX. ikinci yansında Keşfedenlerili garip ruh haleti içinde. pu zavallı memleki rtlerinden kur- tarma" gibi bir tarihi milyonun. kilim. tevec- cüh ettiği hayali içine dalınca, kırılan çanak çömleğin hacmi bir anda ma artmıştır. Hükümet etmenin bir sanat olduğun öğrenilmesine ve Türk Silâhlı Kuvvetlerinin gm tamamile hakim dm kadar geçen zaman zarfındaki hataların tesiri, da dalga dalga yayılmakta devam etmiştir. bölgelerinde mahsulün iyi değerlendirilmemesi, tehlik, bölgelerde ciro yapılmamasından doğan tediye güçlükleri huzursuzluğu her gün biraz daha arttırmış- tır. Seçim kampanyası sırasında, ömrü boyunca mesu- liyet duygusunun hakimiyeti altında kalmış İsmet İnö- nünün âdeta çıtlatır gibi söylediği "Vatandaşta normal İdarenin kurulması arzusu hergün bir başka sebeple uyanır" sözünün gerçek mânası, işte budur. Memleket, aynı İsmet İnönü daha da meşhur "Seçimlerin bir an önce yapılmasında sayılmayacak kadar çok milli men- faat vardır" cümlesini söylediğinden bir hafta değil, bir ay da değil, tam bir yıl sonra seçimlere giderken durumun bu olduğu hiç kimseninu meçhulü değildi. 10 Sırtına günah alan günahsız ki gidilirken, meçhul olmayan bir başka nok- a daha vardı. Biliniyordu ki, bütün kötü icraat me diye memleketin dört tarafında C. H. P. gös- terilmektedir C. H. P. nin lider takımının milli menfaat anlayışı bunun açıkca yalanlanmasına mani- dir. Bizzat Cemal Gürsel şahittir ki Eminsu meselesin- den Doğudaki tehcir meselesine, 147'ler işinden vergi tâdillerine, infaz hâdisesinden dolgun halkın tepkile- rine, burada sıralanması güç olacak çeşitli hâdiselerde İsmet İnönü şahsen ikazda bulunmuş, dikkati çekmiş, engin tecrübe ve dirayetini emre amfide kılmış, fakat biç bir seferinde dediğini yaptıramamıştır. Kudret sahipleri hep, kendilerinin her şeyi herkesten iyi bildik- leri kanaati içinde tuttukları yolda ilerlemişlerdir. Buna rağmen İsmet İnönü, bütün seçim kampanyası boyunca, tıpkı bir tek defa "C. H. P. ye oy verin" deme- diği gibi bir tek defa kendisinin ve partisinin bu hâdi- selerdeki gerçek durumunu, hakiki kudret ve tesir de- recesini bahis konusu etmemiştir. Herkes, her şeyin İsmet İnönü tarafından yaptırıldığı yolundaki propa- gandaların tesiri altında tutulurken kudret sahiplerine pek uzun bir süre sâdece bir İnönü ve C. H. P. komplek- sinden başka şey hâkim olmamıştır. Bu yüzden de, İnönünün bütün tavsiyeleri, son zamanlara kadar ku- lak arkası edilmiştir. Durum değiştiğinde çok geç ka- lınmış olduğuna, içinde bulunduğumuz keşmekeş şa- hittir. Bütün bunlar, 1961 seçimlerine gidilirken malüm- du ve hesaplara dahil ediliyordu. Ancak, başka faktör- lerin istikametlerde etki yapacağı sanılıyordu. Üçe karşı bir Bu mecmua her zaman, bir gerçeği belirtmiş ve çok hesabım onun üzerine bina etmiştir: 1946'dan beri her seçimde, İstanbul hangi istikamette oy kullanmış- sa, Türkiye o istikamette oy kullanmıştır. Bu gerçek, 1961 seçimlerinde de doğrulanmıştır. Ancak İstanbulun kullandığı oy istikameti, tahmin edilen oy İstikameti olmamıştır. İstanbulun, gecekondu sâkinleri ve azınlık mensuplarıyla, normal devreyi açacak partinin, üstelik çok kaliteli adaylarına oy vermesi beklenirdi. Zira, İstanbulun anlaması lâzımdı ki, C. H. P. hakkındaki sempatiler ve antipatiler ne olursa olsun, bir müstakar intikal devresi ancak C. H. P. li bir iktidarın işbaşına getirilmesiyle mümkündür. Bu basit gerçek İstanbul tarafından görülmeyince, yurdun dört köşesinde başka tesirler duruma hâkim olmuştur. Kapaktaki haritada görülecektir. 47 ilde bir par- ti, milletvekilliklerinin paylaşılmasında aslan payını almıştır. Durum şudur: Partinin adı İl adedi A. P. 81 C.H. P. C.K.M.P. 6 YT P 6 AKİS, 23 EKİM 1961