Tahlili mukabil, geri kalan 20 ilde iki parti eşit sa- yıda milletvekili çıkarmıştır. Alaka çekici tarat sudur: Bu 20 ilin 20 sinde de, taraflardan biri C. H. P. dir. Durum, 20 ilde şudur: Partinin adı İL adedi C.H. P. 20 A. P. 5 C.K.M.P. J Y TP. 12 Bu demektir ki 67 ilin bir telcinde dahi bir A. P. -T.T.P.,A.P.-C.K.M.P,, M. P. kom- binezonu olmamıştır. Bütün Türkiyede bir yanda C.H. P., öteki tarafta üç parti çarpışmıştır. Mesuliyet duygusuna sahip olanlarla sahip olma- yanlar arasındaki bu mücadelede, C. H. P. nin eli kolu bağlı kalmıştır. C. H. P. Milli Birlik idaresinin hatala- rını sayarak muhalefet yapamamış, muhalefet yapma- nın cazibesine bürünememiş, bilâkis iktidardaymış gi- bi muamele görerek iktidarın sevimsizliği handikapı ile karşı karşıya gelmiştir. Bir de C. H. P. devlet mefhu- muyla münasebeti bulunmayan ve hiç bir partinin kud- reti dahilinde olmayan vaadlerde bulunmaktan dikkat- le çekinmiştir. Meselâ “Kayseriyi açma" en ziyade bir . H. P. iktidarının gelip, memleketin İhtilâle dost bir huzura kavuşmasıyla mümkünken P. karşısın- daki kuvvetler, eski Demokratları kendilerinin "Kayse- riyi açabilecekleri"ne inandırmışlardır. -Zaten bu vaad, daha ilk günden büyük kütleleri başlarına bela edecek- tir ve şimdi, kendileri ondan korkmaktadırlar-. Seçim kampanyası, işte böyle bir hava içinde cereyan etmiş- tir. İlk teşhis hatalı çıkınca Bir harbin başında yapılan stratejik hatanın tesirleri- nin, harbin sonuna kadar hissedildiği bir askeri gerçektir. Seçim neticelerini tahminde yanıltıcı unsur bütün bunlara rağmen C. H. P. ninilil, oy listelerinin başında bulunacağını sanmak olmuştur. Aslında, C. H. P. 1960 arefesindeki kuvvetini muhafaza etmiş bulun- saydı, bu böyle olurdu. Meselâ AKİS, C. H. P. nin yüz- de 30 ile 55 arasında bir nisbetin üstünde oy toplayabi- leceğine asla ihtimal vermemiştir. Ama bu kadar oyun, oy listelerinin başında C. H. P. nin bulunması şartıyla tekabül ettiği milletvekili sayısı 225 in üstündedir. İş- te, bu temel yanlış çıkınca bütün hesaplar altüst olmuş- tur. Bir defa, C. H. P. karşısındaki oylar bölünmemiş- tir. Batıma bir çok ilinde Y. T. P., doğunun bir çok ilinde A. P. barajı aşmamıştır. Dörtlü yarışta dördüncü gelebilen C. K. M. P. pek çok yerde yaya kalmıştır. Bakkamlara bakıldığında görülecektir ki her ilde, C. H. P. nin karşısına bir kuvvetli parti çıkmış ve belirli is- tikamete Sahip seçmenler onun etrafında toplanmış- lardır. AKİS, 23 EKİM 1961 İstanbulda, en tarafsız ve objektif kimseler C. H. P. nin rahat kazanacağım »anarken bir kuvvetli hükü- meti ienil2 erik uygun bulmayan iki büyük zümre, gecekonducularla azınlıklar C. H. P. ye karsı yüzde yüz aleyhtar vaziyet alınca aslan payım A. P. kapıvermiş- tir. İstanbulda iştirak nisbetinin az olması ise, C. H. P. taraftarı kuvvetlerin kendilerini oy telaşı içinde his- setmemelerinin neticesi olmuştur. Vaziyet böyle olunca, C. H. P., rakiplerinin bile C. H. P. ye teslim ettikleri Senato ekseriyetini elinden kaçırdığı gibi milletvekili seçimlerinde de nisbi temsilin oy listesinin başındaki partiye sağladığı ufak faydayı başkalarına kaptırmıştır. Meselâ C. K. M. P. bu saye- de Kırşehir, Nevşehir, Çankırı gibi illerde milletvekil- liklerinin tamamını almıştır. Ufak bir nisbet oynaması bunları pek âlâ C H. P. ye verebilirdi. Zira bütün bu illerde C.H. P.,C. K. M. P. den çok az farklı oy sağ- lamış, ancak barajı o aşamamıştır. 15 Ekim 1961 seçimlerinde kısa vadeli görüşlerin ve endişelerin, uzun vadeli görüş ve endişelerin üstüne çıkması bütün hesapları altüst etmiştir. Anlaşılmıştır ki halkı memnun etmeyen bir idare, seçmenin sandık başına gittiği ilk fırsatta kütle halinde menfi oyla kar- şıkarşıya kalmaktadır. Bir seçimin verdiği ders Biten seçimler hakkında pek çok söz söylenecek, pek çok tefsir yapılacaktır. Bunlardan en yaygın iki ta- nesi şu olacaktır: Millet İhtilâle karşı olduğuna belli etti ve millet C.H.P. yi tutmadığını gösterdi. Bunların ikisinde de bir küçük nisbette gerçeğin bulunduğunu kabul etmek lazımdır. Temsil ettikleri ileri fikirler do- layısıyla İhtilâl de, C. H. P. de bir belirli zümreyi kar- -ılarında bulmuşlardır. Fakat, büyük kütlenin davranı- şının bununla alâkalı olması pek zayıf bir ihtimaldir. Eğer Milli Birlik idaresi' seçimlerin bir an önce yapıl- masındaki sayısız milli menfaati görebilme dirayetini gösterseydi, D. P. nin pek kötü İdaresinin hatırasını hafızalarından silmemiş büyük kütle C. H. P. yi destek- leyecekti. Tabut Milli Birlik idaresi, hadi seçimleri u- zattı, bari milleti memnun bırakan şekilde hükümet etseydi oylar başka istikamette akacaktı. "Bizim oy kaygımız yok" diyenler, İhtilâlin oya en ziyade muh- taç olduğu gün İhtlâli oysuz bırakıvermişlerdir. Bu mecmua çok söylemiştir: Yurtta bir memnunluk, iyim- serlik havası eserse memleketin sağlam kuvvetleri ka- zanacaktır. Tok, vatandaş dolgun, gündelik hayatından ayrımemnun sandık basına gönderilirse tehlikeli te- mayüllerin propagandacıları rağbet bulacaklardır. İtal- yanların Musso anların Hitlerin kucağına atılmaları hep bu şartlar altında olmuştur. Demek ki bir seçimde milletlerin kısa vadeli görüş ve endişeleri- ni uzun vadeli görüş ve endişelerinin üstüne çıkarama- malarının olgunlukla, basiretle ve sağduyuyla bir alâ- kası yoktur. Bu, eşyanın tabiatı icabıdır. Memleketi, bir ilerici fikre bağlı olarak kalkındır- ma aşkıyla yananlara bari ders olsa! 71