tiva ediyordu. Başlangıç, kısmen sa- bırsızlıkla dinlendi. Fakat Allahtan ki ikinci fasıl, neticelerin bir hülâsa- sıydı. Spiker, canlı bir sesle rakkam- ları okudu. Millet Meclisi seçimlerin- de. CHP. birinciydi. 173 milletve- killiği almıştı. İkinci, A.P. idi. 0.158 milletvekiliyle temsil edilecekti. Y.T. P., kendini beğenmiş C.K.M.P. yi geçmişti. mi mitinglerde parti dahi saymadığı Y.T.P. Meclise 65 milletvekiliyle giriyordu. P. ye bütün saldırışlar dördüncülük -dört parti arasında- sağlamıştı: 51 milletvekili. Senatoda durum, ilk iki sıra bakı- mından değişikti. e Yoksa, orada da Y.T.P. üçüncü -28 senatör-, C.K.M. P. sonuncuydu -16 senatör-. Ancak Senatoda A.P., C.H.P. nin 36 senatö- rünü 70 senatörlükle hayli asıyordu. Böylece T.B.M.M. de A.P. 228, C.H. P. 209, Y.T.P. 93. C.K.M.P. 70 yere sahip oluyordu. Hummalı faaliyet Karmakarışık (bir durumun, beş gün içinde millete ilânı hiç kolay ol- madı. Bu, en ziyade, Yüksek Sesim Kurulu Başkanı Recai Seçkinin ve arkadaşlarının gayretiyle mümkün hale getirildi. Recai Seçkin, gazete- cilerle ancak son gün görüştü. O da. hakkında uçurulan bir balonu tavzih maksadıyla, O sabah, tepesi açılmış beyaz saçlı Seçkin, gri elbisesinin önünü ilikleyerek siyah çerçeveli gözlüğünü düzeltti. Arkalığı yüksek koltuğuna iyice gömüldü ve konuş- ta: — Ne istifası? İstifa filan etme- dim. Ben de bunu sizlerden duyuyo- rum. Sâdece, son derece yorgunum, o kadar 15 Ekim seçimlerinin | numaralı idarecisi, her zaman olduğu gibi, çok erken saatlerde o Yargıtay binasının üst katındaki 31 numaralı odaya gir- miş ve Sol tarafta, dipteki uzunca masanın başında yerini almıştı. Kar- -ı tarafta, koltuklar ve iskemleler vardı. Basta mensupları, dinç fakat yorgun Başkanı fazla yormak iste- mediler ve bu çok meşgul insanların çalışma odasını geldikleri gibi ses- sizce terkettiler. Yüksek Seçim Ku- rulu, tam kadro halinde devası ettir- diği e o gün son kısmına gelmişt 31 — odadaki faaliyet. 15 Ekim pazar günü saat 18'de başladı ve birden kesifleşti. Bunun için Yük- sek Seçim Kurulu ilk karanın almak lüzumunu hissetti. Yedekler de vazi- feye çağrılarak, 1l kişilik kadro ile vazifeye devam edildi. Fakat seçim- lere iştirak nispetinin tahminlerin çok üstünde oluşu ve illerden gelen seçim neticelerinin süratle Yargıta- AKİS, 23 EKİM 1961 YURTTA OLUP BİTENLER Yargıtaydaki k mı yın bu, artık pek meşhur 31 numa- ralı odasına ulaşması, faaliyetin sa- bahlara kadar sürmesine sebep oldu. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu bir nöbet ee M5 kalarak çalışmayı uygun Dörder kişi- lik ekipler teşkil edildi” ve bu ekipler. Başkan Seçkinin veya yardımcısı İh- san Ecemişin . başkanlığında, günde ortalama altışar saatlik nöbetler tut- tular. Bu arada bir üye de radyodaki neşriyatı muntazaman tâkip ederek, muhtemel yanlışlıkları önlemeğe ça- lıştı. İlk neticeler İl ve İlçe Seçim Kurullarından telgrafla Yüksek Se- çim Kuruluna bildiriliyor, sonra res- mi tutanaklar en seri vasıtalarla baş- kente ulaştırılıyordu. Ne var ki. Yük- sek Seçim Kurulu bu neticeleri tuta- naklar gelmeden ilân etmekte fayda görmedi. Bunun için bildiriler radyo- da can sıkacak kadar geç okundu. Yüksek Seçim Kurulunun faaliye- ti bununla bitmedi. Bu arada Yargı- tay binasının alt salonunda bir kara- tahtaya da resmi neticeler asılmağa başladı. Zaten en fazla rağbet gören de bu karatahta oldu. Başkentli seç- menler ve bilhassa basın mensupları bu karatahta önünde nöbete geçtiler. Radyo çalışıyor Fakat bir başka teşekkül de seçim- ler sırasında son derece hareket- li ve bereketli günler geçirdi. Bu te- şekkül, Ankara Radyosu idi. Seçim neticelerini ilân edecek olan en geniş imkânlı organ radyo olduğu için, fa- aliyet orada birkaç kısımda toplan- dı, İlk kısım gayrıresmi, fakat haki- kate en yakın neticeleri Basın - Ya- yın Bakanlığı emrindeki A.A. va- Seçim tahtası kara mı ? sıtasıyla alıyordu. tebliğleri okuyordu Haftanın başlarında, pazartesi gününden itibaren Ankara Radyosu- nun müdür odasında ve onun hemen karşısındaki Emniyet Subayları oda- sında ışıklar geceli gündüzlü yandı. Nöbetçi âmirler odasını ikiye ayıran paravananın arkasına (yerleştirilmiş demir karyola, bu odada da işlerin nöbetle yürütüldüğünü gösteriyordu. Fakat asıl kesif faaliyet, Radyoevi Müdürü Nusret Altuğun odasında ce- reyan etmekteydi. o Radyoevinin bu, gireni çıkanı en bol odası, bir "seçim neticelerini öğrenme merkezi" hali- ne geldi. Radyo bütün personeliyle haberleri değerlendirirken, haber a- raları "eğlenceli müzik "le süsleni- yordu. A.A. dan haberleri getiren o- dacı evvelâ Radyoevinin kapısındaki iri yapılı muhafız barajını aşıyor, sonra Radyoevi Müdürüne ulaşıyor- du. Müdür listeyi dikkatle inceliyor ve Program Müdürü Güntekin Or- kun vasıtasıyla mikrofona çıkarıyor- du. Seçim haberlerini radyonun iki güzel sesli spikeri Hazin Güran ve Nadide Köksal okumaktaydılar. Bu arada radyo idarecilerinin tepelerini attıran hadiseler de cereyan etti. Haftanın başlarında birgün, Radyoe- vi Müdürünün 111705 numaralı tele- fonu çaldı ve pek hiddetli bir ses: Başka bir kısım " imdi seçim haberlerini din- Spiker hanım nedense C.H, .nin kazandığı yerleri daha üzerine ik okuyor"diye Nusret Altuğa iyi bir çıkıştı. Altuğ böyle muameleye alışık de- gildi ama, gene de son derece kibar bir ifadeyle, spikerin şu veya bu par-