YURTTA OLUP BİTENLER "— Bu beyanat sâdece benim i- çindi, değil mi? İnşallah başkaları- na vermezsiniz" diye sormak lüzu- munu hissetmişti. İnci Başkurt ise: "— Tabii... Benim vazifem konuş- mayı tercüme etmektir. Etrafa yay- mak değil" tekliflide teminat vermiş- ti. Etekleri zil çalan İngiliz gazete- cisi muhavereyi ve beyanatı B.B.C. ye bildirmişti. Ayni akşam, B.B.C. nin editörü haberi diken diken olmuş saçlarla okumuş ve muhabirine ÇOK itimat ettiği için. bunu dahili emis- yonuna geçirmişti. Haber, Yassıada İnfazlarının adeta Kraliçe Elizabeth tarafından tavsiye edildiği intibaını veriyordu ve mealen şöyleydi: Pek zarif Majesteleri Ankaraya uğradığı sırada Esenboğa Hava Alanında Baş- kan Gürsel ile kısa bir sohbet yap- mış ve Başkana bazı hadiseleri hatır- latmıştı. Kraliçe Elizabeth Türkiye- yi bahis konusu ederek: — Sizin, şimdi geçirdiğiniz kriz- li devreyi biz de 300 sene evvel yaşa- dık ve bu safhalardan, birinin kafa- sını kopararak geçtik. Meselelerimi- zi hallettik" demişti. Radyodan İngiliz gazetelerine de intikal «den bu haberden sonra Tür- kiyedeki yabancı basın mehafili bir- den karıştı. Zira bütün muhabirlere -B.B.C. muhabiri hariç- merkezden tariz ve ikaz dolu telgraflar geliyor- du. Bu tarize muhatap olanların ba- şında da tabii Hotham vardı. Hot- ham, atlatılmış olmanın heyecanıyla hemen telefona sarıldı ve İngiltere Büyükelçisi Sir Bernard Borrow'dan randevu istedi. Sonra da Büyükelçi- Onların Âlemi AHLÂK KİTABI Yazan: Ahmed'el Rufai Tercüme: Abdulkadir Akçiçek Fiatı S5 liradır, yalnız ödemeli gönderilir. Bayilere yüzde 25 tenzilat yapılır. ADRES: P.K. 23 ANKARA Rahmet Yayınları AKİS - Reklâm — 217 30 1 Ziyaret 2 Rivayet Kasım Gülek : Devlet Başkanı dırlar. o Emrettiler gittim. Cemal Gürsel Kasım Gülek be nimle o konuşmak Kabul et istedi. " z de hava alanında Majes- teleriyle beraberdiniz. ni birşey söylendi mi?" diye sord Büyükelçi böyle birşey söylenme- diğini bildirince, iş, beyanatı tercü- me eden İnci (oBaşkurtun ifadesine kaldı. Başkurt görüşmeyi tasdik e- dince de İngiliz gazetecileri haberi teyid ettiler. Nitekim ertesi gün cid- di ve ağırbaşlı London Times hariç, bütün İngiliz basını haberi verdi. Haftanın ikinci yarısındaki o sa- bahki basın toplantısında bahis ko- nusu edilen mesele, işte bu idi. Gür- sel, suali bekliyor olmalı ki yerinden doğruldu ve: "“— Ben de bu suali bekliyordum. Siz sormasaydınız Oben konuşacak- tım" dedi. Sonra izah etti: "— Bir yanlış anlama var. Ben o gün meydanda, Majestelerine sâde- ce, içinde bulunduğumuz durumu naklettim. O da bu tip meselelerin her milletin başından geçtiğini ifade etti ve hattâ Cromwell zamanındaki kralın idamı hadisesinin de buna mi- sal teşkil ettiğini bildirdi. Yoksa, bir tavsiyede bulunmak ne onun zerafe- tiyle omütenasiptir, ne de böyle bir konuşma olmuştur. oSâdece, ortada bir yanlış anlama var." Salonda bulunan muhabirler te- bessüm ettiler. Pek zarif Majestele- rinin ağzından kafa koparmak tavsi- yesinin çıkacağına onlar da ihtimal vermemişlerdi. Toplantının hitamında Gürsel, o- turmakta olduğu o koltukta hafifçe doğrularak, gitmeye hazırlanan ga- zetecileri son derece rahat bir ifa- deyle süzdü, sonra yüksek sesle ve türkçe olarak: "— Teşekkür oldum" dedi. Gazetecilerin ellerini, gene yerin- den kalkmaksızın sıktı. Az ilerisin- de yeşil gözlü, mahzun bakışlı İffet Turhan duruyordu. Onu yanına ça- gırdı ve: — Niçin bu kadar üzüntülüsü- nüz? Neden korkuyorsunuz?" dedi ve gülümsedi. Yeşil gözlü A.P. muhabiri son de- rece üzgün bir şekilde cevap verdi: ederim memnun "— Paşam, milletin bir ferdi ola- rak, içinde bulunduğumuz bu kriz beni müteessir ediyor." Gürselin yüzündeki tebessüm mâ- nalı bir hal aldı. Sağ kaşım hafifçe yukarı kaldırarak: " - - Hayır hayır, katiyen korkma- yın, üzülmeyin. Bu krizden hiç birşey olmaz" diye konuştu. Sonra gülümsemesini iyice geniş- leterek devam etti: " — Üzülmeyin sakın! Hiç birşey olmıyacak." Odadakiler omuhavereyi dikkatle dinlediler ve hep 'birlikte, son derece zarif döşenmiş odayı terkettiler. Ama Türkiyenin vahim bir siya- si kriz içinde bulunduğu ve işlerin, Cumhurbaşkanı adayı Gürselin san- dığı veya sanar göründüğü kadar ko- lay düzelmeyeceği yolundaki inanç- larım pek az değiştirdiler. DEMET Eğitim ve Öğretim dergisi Okuyunuz Adres: P.K. 20 — İsparta AKİS . Reklâm — 218 AKİS, 23 EKİM 1961