birleşerek' tek parti haline gelmesiy- le ilgiliydi. Buna rağmen A. P. nin emekli Albay Genel Sekreteri konuş- mağa devam etti. Genel Sekreter sözlerinin, partisini ilzam edeceğini e benziyordu: — Bırakın koalisyonu filan, ca- nım.. Seçimlere gidelim, seçimlere! Bakın görün, o zaman ne olacak di- ğer partilerin durumu. Vatandaşın gözü bir kere açıldı. Bu defa oyuna gelmiyecek. ekseriyetle çıka- rız, alimalla Odada media gözlerini hay- retle açtılar. Birbirleri baktılar Hayret edenler arasında A. P. Ge- nel İdare Kurulu üyesi ve -yeni sıfa- tıyla- Samsun Milletvekili Kâmuran Evliyaoğlu da -eski D. P. Gençlik Kollan Başkanı ve müebbet hapse mahküm Sadık Erdemin yakın mesai arkadaşıdır- bulunuyordu. Yeni sıfatı- nı tehlikeye atmaya hiç hevesli gö- rünmeyen Evliyaoğlu, Osmaya döne- rek: "— Aman Şinasi bey, nasıl olur? Partinin yeni bir seçime mali gücü yetmez" dedi. Osma büyük bir ciddiyetle: verince, Osmaya nazaran tecrübesi göğü tutan Evliyaoğlu bı- yık altından güldü ve mükâlemeyi kesmek İstediğinden olacak, hafif bir sesle: "— Seçim pusulaliğni bedava mı bastıracağız, birader?" dedi. Şahitlerine bu hâdiseyi hatırlatan tebliğde, A. P. Genel İdare Kurulu tarafsız ve dürüst bir seçim yaptığın- dan dolayı Türk Silâhlı Kuvvetlerine teşekkür ediyor, kendisine gösterilen teveccüh payı için Türk milletine şük- ranını sunuyor ve C.H. P. ile, hatta dörtlü, her hangi bir koalisyonu red- dediyordu. Pembe hayaller eski, nüfusa kaydı yeni partide her şey, seçim gecesini takip eden sabah saat dörde doğru başladı. O gün, partinin içi tıklım tıklımdı. Genel Merkezin tek telefo- nu aralıksız çalışıyor, teşkilâtla te- mas ediliyordu. Seçmen, henüz sandık başındaydı. Oyunu kullanan A. P. li- ler merkeze geliyorlar, bir haber o- lup olmadığını soruyorlardı. Hayır, Ur haber yoktu. Sandıklar kapanıp tasnif başlamadığına göre, bir haber olması da bahis konusu değildi. A. P. Genel Merkezinde akşam vakti, böy- le heyecanlı ve oldukça da telaşlı bir hava içinde geçti. İlk haberler, A. P. lileri sevindir- medi. Bunlar, civar sandıklardan a- lınan neticelerdi. C.H.P. Kızılayın göbeğinde çok önde gidiyordu. Yüz- ler kısmen asıldı. Fakat bu uzun AKİS, 23 EKİM 1961 Vurguncu Demokratların Sevinci Seçim neticeleri, bir tek partide bu partinin tek basma iktidara geldi- ği hayal edildiğinde en ziyade kimi sevindirmiştir diye sorulaca olsa, cevabı basittir: Vurguncu Demokratları! Ama vurguncu Demok- ratlar, bu sevinçlerinin kursaklarında kaldığını hissetmişlerdir. Daima kalacağından da asla şüphe etmemelidirler. Kendilerini kurtaracağını . kuvvetlerin seçimleri, kazanması için döktükleri bunca pa- anın boşa gitmiş olduğunu anladıklarında, hüzünleri, neşelerinin dere- o edi. olacaktır. Milli irade tecelli etmiştir Ve bunun önünde, bütün başlar eğiktir. Ancak, milli iradenin, vurguncu Demokratların vurgunlarının yanları- na kâr kalmasını uygun gördüğünü sanmak hatalardı en büyüğüdür ve yarın iktidarı alacak olanlar o istikamette tasarruflara girişirlerse dünyanın başlarına yıkıldığını kısa zamanda göreceklerdir, anlayacak- lardır. Menderes iktidarı, bir kötü iktidar olduğu için, harekete geçen Türk Silâhlı Kuwetleri tarafından devrilmiştir ve onun yarattığı gayrımeşru zenginlerin millete hesap vermeleri mecburiyeti hiç kimse tarafından kaldırılamayacaktır. Bunu hayal ederek milyonlarının bir farzetmenin, kurulmuş, bütün hesap sorma mekanizmasının b dan ibaret olduğunu sanmanın ve şu veya bu yoldan, şu veya bu sebep- ten alınmış oyların bir kasap süngeri vazifesi göreceğini sanmanın ye- ri bu cemiyet içinde yoktur. Türk milleti hırsızlıkların affı lehinde va- ziyet aldı zannediliyorsa hemen ayılmak lâzımdır. 27 Mayısın yakala- rına yapıştığı kimseler, hesaplarını verip temize çıkmadıktan sonra bu cemiyet İçindeki yerlerini asla alamayacaklardır. Bu yeri onlara verme- yi kendileri için minnet borcu sayan iktidarlar çıkarsa, memleketin sağlam kuvvetleri onların da hakkından gelmeyi şüphesiz başaracak- tır. Birbuçuk yıldan beri bu memleketi askerler idare ediyor. Bir tek askerin, gayrımeşru serveti milyonlarla ölçülen Demokrat yârân duru- muna düştüğü görülmüş müdür? Eğer böyle bir kimse varsa, yarın kurulacak iktidar ondan hesap sormadığı takdirde iktidarların en aşa- ğısı olacaktır. Ama, geride bıraktığımız birbuçuk yılın kudret sahiple- ri arasında böyle bir kimse yoktur. Devlet idaresinin cep doldurmak- tan bambaşka gayeler taşıdığını, gelmeleri ile gitmeleri arasındaki za- manda sâdece borç hanesindeki rakkamların yükseldiği askerler, mil- lete ispat etmişlerdir. Bir iktidar gelecek ve seçim kampanyasını vurguncu Demokrat ların parasıyla yapmış olduğundan dolayı onlara minnetini, şükranı- nı, bu milletten çalınmış paraların hesabını sormamakla ödeyecek!. Ne boş, ne kof bir hayal Memleketin yeni karışıklıklara sahne olmamasını herkes Bunun ilk şartı, düşük iktidarın sorumsuz davranışının yeni iktidar tarafından sorulmaya devam olunacağının ve 27 Mayıs ruhunun bu topraklar üzerinde parlamakta devam edeceğinin teminat altına alın- masıdır. Bunun aksi yolda ilerlemeye Türkiyede hiç kimsenin mukte- dir olmayacağım Li memleketi tarifsiz dertlerden koruyacaktır. Türk milletinin oyunu, o istikamette tecelli m sanmak bugünkü şartlar içinde düşülebilecek en hatalı durumdu! istiyor. sürmedi. Her yerde, A. P. ikinci du- rumdaydı. Mütehassıslar, başkentte bunu tabii karşıladıklarını o söyledi- ler. Merkezi dolduran meraklılar, bir masanın başında veya ayakta vaziye- ti kendi aralarında görüşüyorlardı. Saatler ilerledikçe, haberler iyileş- ti. Bu sırada, binanın önünde de bir fonlaralık birikmişti. Vakit gece ya- rısını geçip te Genel Merkezin tek te- lefonu illerden haber duyurmaya baş- ladığında tebessümler yerlerini kah- kahalara, fısıltılar (Obağırışmalara, küçük hayaller büyük plânlara O bi- raktılar. İlk müjdeler Amasyadan, Manisadan, Aydından ve Denizliden geldi. Buralarda A. P. arayı açmış, gidiyordu. Öyle ki, kır ata yetişme- nin artık imkân ve ihtimali kalma- mıştı. Dört ili, öteki iller tâkip etti- ler. Bunların arasında, 1 numaralı rakip C.H.P. nin kuvvetti olduğu 15