Komite çalışıyor Türk Silâhlı Kuvvetlerinden gelen talimat üzerine M.B.K. nin iyi ni- yetli üyeleri paçaları derhal sıvadılar ve harekete geçtiler. Harekete "Re- jimi kurtarma çabası" adı verildi. Ü- yeler, aralarında hemen işbölümü ya- parak temaslara giriştiler. Haftanın başında pazartesi günü başlayan bu, partileri Milli eye A dâvet faali. yeti ikinci gün dahada kesifleşti. Sezai Okan, “Rafet Aksoyoğlu, Suphi Karaman, Suphi Gürsoytraktan mü- teşekkil uzlaştırıcı ve Milli Koalisyo- nu hazırlayıcı omite, siyasi parti ileri gelenleriyle konuştu. Bu arada, a yardım istendi. Ekip ev- velâ C. H, P., sonra A.P., sonra da di- ger partilerle temasa geçerek, nabız ri CHP. den yana endişe yok- li ali pek çok kayıplara rağmen, a kadar İhtilâlin ya- nında kalacağından herkes emindi. kşam üzeri temasları, biten Komite evinde yakalıyan bir gazeteci dostu- na fikirlerini açtı ve: " —Neticelerden pek memnun de- ğilim. Zira, hiç bir parti tam otura- madı. Bir Milli Koalisyon artık şart- tır. Biz bunun için temaslara başla- dık. li sizden de yardım bekliyo- ruz" dedi. Gazeteci, hangi e me varit olduğu şeklinde bir sual s 6 — Bence üç ihtimal sai Birincisi, A.P. ile C.H.P. nin birlikte hükümet teşkil etmeleridir. Bu, im- e görünüyor. İkinci ihtimal, C. H.P.ile küçük partilerin müşterek hükümet kurmaları ki, buna küçük partilerin küçük menfaat hesapları mânidir. Üçüncü ihtimal ise. en akla yakın geleni, bir Milli Koalisyondur. Bütün partiler bir mefküre etrafında toplanmalı ve mesele o hallolunmalı- dır" diye konuştu. M.B.K. nde hakim zihniyete göre, C.H.P. nin muhalefette kalması ha- talıydı. Zira CHP., başından beri İhtilâlin, oyanında Yer alan sağlam kuvvetlerden birisiydi. Basın da bü- yük bir ekseriyetle CHP. kuwetler tarafında (olduğuna göre, bunların karşısında kim tutunabilir- di? Karaman bunu şu sözlerle ye ra- hatlıkla ifade etti: "— Bu takdirde, maz." Bu noktai nazardan hareket eden Kurmaylar, hemen resmi elbiselerini giydiler ve Milli Koalisyon tezini sa- vunmağa başladılar. Ancak, kısa zamanda anlaşıldı ki A.P. bir parti değil, bir çorbadır ve, AKİS, 23 EKİM o 1961 İhtilâl otura- Kulağa Küpe 2 Perdelik Komedi (Geçen haftaki AKİS) Ah, ogözler!/ Meydanlara çıktılar, günler ve günler bağırdılar: - Gözlerimize bakın." Baktık Aaa, bir çifi şaşı göz.. Siz şimdi lüfen, sandıklara bakın! (Bu haftaki AKİS) . ve sandıklar açıldı. 000! Bayılıyorlarmış, göze.. şaşı bu teşekkülle ciddi görüşme yapmak imkânı mevcut değildir. Aslan Osma! Koalisyon oOkonusunda, C.H.P. nin milli menfaat neyi gerektiriyorsa onu yapacağı m sonra P. den ek, » W enel Sekreter Şinasi man oldu. Gazeteci- ler, iL martin "Genel Merkezine gittikleriğiii iri yarı Genel Sekreteri, hayatından pek memnun, Çamlıca sigarasını keyifli keyifli © buldular tüttürür Ekrem Alican Yol ağzındaki adam YURTTA OLUP BİTENLER İlk sual, kurulması Koalisyon aieşiile ilgiliydi. Sazlanı acaba bu hususta ne düş - yorlardı? Osma, i pek dikkatli im halde, birden zemberek gibi boşandı: — C.H.P. ile bir koalisyon yapa- cağımızı hiç zannetmiyoruz. Fakat vatanperverliklerinden ve milli duy- Li asla şüphe (etmediğimiz e C.K.M.P. ile bir arada ça- nl, mümkündür." Bir gazeteci, Osmanın sti: mutasavver e ti sözünü "— C.H.P. daha mı az vatanper- ver? Neden onlarla işbirliğine yanaş- mıyorsunuz?" Osma, pot kırdığını anlamış ol- malı ki, sualin birinci kısmına değil, ikinci kısmına cevap vermeğe başla- dı: "— Esasen, programlan birbirin- n ayrı iki partinin bir fikir etra- fında birleşmesi imkânsızdır." at muhabir, yeni Ur sualle Osmanın karşısına dikildi: — P d, programlar arasındaki esas “fark sizce nedir?' Osma yerinde şöyle bir yaylandı ve: , "— İktisadi dedi. Odadakiler, partiler arasındaki bu iktisadi farkı pek lr olmalılar ki, birbirlerine baktıla Bu sırada, bir başka A.P. li söze karıştı: — Yâni onlar solcu. biz sağcı- 1Z." efendim, iktisadi..." Osma bu yeni yardımcısına sert bir nazar atfederek izahatını ta- mamladı: "— CHP. devletçidir, biz libera- liz." Gazeteciler o meseleyi (okavramış- lardı. Son olarak bir hususun açık- lanmasını arzu ettiler "— A.P..ileC.H.P. birleşmek zo- runda kalırsa, durum ne olacak?" diye sordular. Osma bu suale, "Allah yazdıysa bozsun" © gibilerden bir baş işaretiyle cevap verdikten sonra, şöyle konuş- a mi zaman C.H.P. gelip, A.P. nin programını benimsemelidir! A.P. için hiç bir fedakârlık düşünülemez." Gazeteciler okeyiflenmişlerdi. Gü- lüştüler ve mutasavver kabineler ü- zerinde fikir beyan etmeğe başladı- lar. A.P. Genel Merkezi, seçim son- rası pek eğlenceli Ur yer oluvermişti. Keşmekeş Ciddi müşkilâtın. her telden çalan adamların doldurduğu ve tehlike- li temayüllerin hüküm sürdüğü A.P. den geldiği anlaşılınca iyi niyetli kur- maylar, gayretlerini o istikamete çe-