YURTTA OLUP BİTENLER şılmış ve Fahrettin Kerim Gökay da Y.T.P. milletvekili li Meclise girmişti. Grup, artık tamdı Secim akşamı, bütün partiler içinde en fazla heyecanlı, en fazla sıkıntılı dakikalar Y.T.P. Genel Mer- kezinde geçti. İlk neticeler -muhave- re imkânlarının kolaylığı dolayısıy- la- batıdan geldi. Seçime ait rakam- lar Y.T.P. li idarecilere hiç, ama hiç memnun edici görünmüyordu. Yok- sa, yeni bir Hür. P. hezimeti daha mı olacaktı? Seçim sisteminde yapı- lan değişiklik te mi fayda vermemiş- ti? Teşkilâtın telefonlarında Merkez idarecilerinin karşılarına çıkan ses- ler hep acıklı rakamlar veriyorlardı. Y.T.P. pek çok ilde iki - üç bin oy- dan yukarı çıkamıyordu. Değil ba- rajı asmak, barajın yanına dahi yak- ağaya ordu. ecesi Y.T.P. Genel Mer- tezini sâdece, elleri oşakaklarında düşünen adamlar görüldü. Kimse ko- nuşmaya yanaşmıyor, sâdece arada bir, derin ahlar çekiliyordu. Eski Hür. P. liler, diğerlerine nazaran da- ha metin görünüyorlardı. Tecrübeli oldukları için, kendilerini böyle bir ihtimale önceden hazırlamışlardı. Saatler biraz ilerleyip, kötü ha- berler gelmekte devam edince, Y.T.P. Genel Merkezinde susan ağızlar için çatacak bir hedef bulundu: Basın!. Y.T.P. ileri gelenleri, etrafta ku- zu gibi oturan ve ev sahiplerinin can sıkıntısını anladıklarından seslerini çıkarmamayı tercih eden gazetecile- re yöneldiler. Efendim, elbette böyle olacaktı. Elbette A.P. yurdu haraca kesecek, seçimleri kazanacaktı. İhti- lâlin manası kalmıyordu. İhtilal niye yapılmıştı? Kime karşı yapılmıştı? Aynı zihniyetin temsilcileri, işte, ye- niden iktidara geliyordu. Sebep? Se- bep elbette basındı! Basın kendileri- ni hiç tutmamıştı. Devamlı olarak A.P. haberleri büyütülmüştü. De- vamlı olarak A.P. nin peşinde koşul- mştu. Sonuç, tabiatiyle böyle ola- caktı Basın mensupları > çıkar- madılar. Üstelik, Y.T.P. yütmüşler, değeri kadar kıymetlen- dirmişlerdi. Hava değişir değişmez oğu illeriyle irtibat temin edildiğinde oOMenekşe sokaktaki hava ferahlık verici bir hal aldı. Ev- velâ yüz hatlarının şekil değişti, son- ra kasılmış vaziyetlerden kurtulun- du. Doğuda, Y.T.P. nin, kazanacağın- dan emin bulunduğu bir kaç il yok değildi. Ama gelen haberler bütün o, C.H.P. kalesi bilinen bölgede Y.T.P. 22 nin eski partiyle başarılı şekilde mü- cadele ettiğini, onu geçtiğini, buna mukabil A.P. nin hep, barajın altında kaldığını gösterince bu defaki sürp- rizin bir tatlı sürpriz olacağı yolun- da kuvvetli ümitler belirdi. O saate kadar akıl edilmeyen bir şey yapıldı: Sakaryada bulunan Ekrem Alicana haber salındı. İlk iyi havadis, Tunceliden alın- dı. Y.T.P. tasnifin tamamlandığı sandıklarda, C.H.P. ye prim yapmış- tı. İlin tek senatörlüğü, muhakkak alınacaktı. C.H.P. nin hiç milletveki- li çıkaramaması ihtimali dahi vardı. Halbuki Tunceliden, işin başında Y. T.P. liler zerrece Alican Sakaryadan döndüğünde, Y. T.P. nin Doğudaki şansı partinin se- natör ve milletvekili (o kontenjanım hayli kabartmış bulunuyordu. Y.T.P. ileri gelenlerinin, haber- lerle beraber nsuplarına karşı muameleleri de değişti. Biraz evvel azıcık târizde bulunulmuştu a- ndan ne çıkardı. Dostlar ara- sında elbette böyle ufak tefek kır- gınlıklar olacaktı! Y.T.P. de seçim sonuçlarının de- gişik istikamet alması konuşma tar- zını da başkalaştırdı. Artık, ihtilâlin mânasından bahsetmiyorlardı. Onlar, milletin C.H.P. ne iktidarı vermiye- cegini söylememişler (o miydi? Bunu defalarca tekrarlamamışlar, ca meydanlarda haykırmamışlar mıy dı? Yeni tez, sonunda, sükünetiyle tanınan Y.T.P. Genel Başkanı Alica- ümitli değillerdi.. nın kulağına kadar gitti ve Alicanın ağzından aynen döküldü. Alican, ga- zetecilere: — Milletin çoğunluğunun C.H.P. ne itibar etmiyeceğini çok evvelinden söylemiştik. Buna Ml e niz oldu. İşte, görüyors dun birçok yerlerinde lar..." dedi. Sonra, her zamanki soğukkanlılı- ğıyla, yeni bir haber gelip gelmediği- ni sordu. Doğudan seçim haberleri geldikçe Y.T.P. Genel Merkezindeki tebessümler genişliyordu. Tebessüm- ler genişledikçe gürültü artıyor, gü- rültüyle beraber ümit te fazlalaşıyor- du. bedii. Y.T.P. lileri bir başka merak sar- dı: C.K.M.P. nin durumu nasıldı? Küçük parti olmaktan kurtulamıya- caklarını -bütün iyi haberlere rağ- men- bilen Y.T.P. liler, yarışta geri bırakabilecekleri tek partinin ne eğildiler. Bölükbaşının C.K.M si partiler arasında en berbat ia teydi. Böyle giderse, C.K.M.P. yi ge- ride bırakacaklardı. Yürüyen lider Ertesi sabah Alican erken denmiye- cek bir saatte kalktı. Gece hem yorulmuş, hem de uykusuz kalmıştı. Buna rağmen neşesi yerindeydi. Baş- kent o sabah bahar günlerinden biri- ni daha yaşıyordu. Küçükesattaki e- vinden Parti Merkezine kadar yürü- meyi tercih etti. Üzerine mavi çizgi- li bir elbise giydi. Kravatını itinayla bağladı ve Y.T.P. Genel Merkezinin Y.T.P. Genel Merkez binası Horoz şekeri AKİS, 23 EKİM 1961