YURTTA OLUP BİTENLER Vaziyetler iyidir. Selamlar, selâmlar" dedi ve çekildi Toplantı saat 13. 50'de sona erdi. Gazetecilerin ağzına çalınan bir par- mak bal ise, "16'da tekrar toplanıp bir bildiri yayılayacağız" oldu. O cuma akşamı Yüksek Seçim Kurulunda seçim neticeleri toplanıp, radyoya gönderilecek tebliğ hazırla- nırken, A.P. Genel Merkezi de ken- disinden beklenen bildiriyi yayınladı. Bildiri, orduya şükranla başlıyor ve C.H.P. ile hiç bir koalisyona girme- me kararıyla son buluyordu. Basın bildiriyi alınca hemen telefonlara sa- sarılındı ve M.B.K. üyeleriyle temas temin edildi. Pek iyilik sever M.B.K. üyeleri acaba bu kat'i karara ne di- yeceklerdi ? Gümüşpalanın vaziyeti Bu sualin cevabı, Türkiye radyola- rının "Olaylar ve Yankıları" saa- tinde verildi. 27 Mayıs İhtilâlinin ba- şında ve içinde bulunanların iktidarı tarafsız bir Başkanla Milli Hüküme- te verecekleri yolundaki açıklamanın mânası, elbette ki iktidarı başkasına vermeyeceklerinden ibaretti. ONite- kim aynı gün Sıtkı Ulay bir demeç vererek Türkiyenin 50 yıl geriye gö- türülmesine müsaade olunmayacağı- nı bildirdi ve vatandaşlardan endişe duymamalarını istedi. DP. hortlatıl- mayacaktı. Hafta biterken vaziyet aydınlanmış, seçimlerden önce tah- min edilen durum ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Gümüşpala derhal bir tebliğ oyayınlayarak okınlan çanak çömleğin yapıştırılması yoluna gitti. A.P. lideri Son Havadisin neşriyatını ve gayretlerini takbih ediyor, halen A.P. milletvekili sıfatını taşıyan bir takım kimselerin elinde bulunan ve eski zengin Demokratların parasıyla çıkarılan, Başgilin Cumhurbaşkanlı- ğını propaganda eden, Alpaslan Tür- keşle ideal birliği halinde olan orga- nı reddediyordu. Kendisi inkılâpçıy- dı, Atatürkçüydü, ilericiydi. Aksi is- tikametteki odavranışları tasvip et- miyordu. Gümüşpala, tebliğini bir rest çekerek bitirdi: Gerekirse, A.P. nin Genel Başkanlığından ayrılır sine-i millete dönerdi! Genel Başkan- larını kaybetmek tehlikesi, öteki par- tilerden akın halinde milletvekilinin gelmesiyle bir iktidar partisi hüviye- tine bürünme gayesi taşıyan çalımlı A.P. lileri ayılttı ve fazla ileri gitmiş bulunduklarını, bu yüzden de bir çu- val inciri berbat etmiş olduklarını niyetleri belli Evliyaoğlu - Apaydın grubunun gözleri önüne serdi. Gümüşpala tebliğini kaleme alır- ken, Y.T.P. ile C.K.M.P.. Genel İda- re Kurula toplantılarını yapmaktay- dılar. Durum anlaşılmış olduğuna ve iktidarın hangi şartlar altında devre- 14 ditebileceği Oo açıklandığına göre iki küçük partinin, daha munis davran- madan şu anda beklenmektedir. Bu satırlar yazılırken görülmek- tedir ki A.P. nin Başgil grubunun başında kara bulutlar dolaşmaktadır, kahraman Ord. Prof.un memlekete dönmekten vaz geçmesi kuvvetle muhtemeldir ve Gümüşpala kendi partisine hakim olduğu takdirde de- mokratik mekanizma yeniden işle- meye koyulacak, aksi halde bir baş- ka bahar, bilinmez hangi iktidarın idaresi altında, beklenmeye başlana- caktır. AP. Cumbadan rumbaya e haftanın sonlarında bir akşam, gazetelerin çalışma saati başladığı sırada, A. den gelen bir tebliğ, bir hâdisenin şahitlerine o hâdiseyi biraz da tebessümle o hatır- lattı. Hâdisenin kahramanı, A. P. Ge- nel Sekreteri Şinasi Osmaydı. Şinasi Osma, elini yeleğinin cebi- ne sokarak kaşlarını çattı. Kendisi- ne has telâffuzuyla: "— Şimdi C. H. P. ile koalisyon yapalım da öbürü bangır bangır ba- ğırsın, ben size bunlar muvazaa par- tisidir demedim mi desin, değil mi?" edi. Öbürü dediği, Osman Bölükbaşıy- dı. Hâdise, seçimlerden hemen sonra A. P. nin Başkentteki Genel Merke- zinin caddeye bakan bir odasında ce- reyan etti. Osma ve gazeteciler bir aradaydılar. Bir basın mensubu, la- tife olsun diye: "— Şinasi bey, C.H.P. ile koalisyo- na gitmeğe hazırlanıyormuşsunuz. hayırlı olsun" üzerine birden parlamıştı. Ama ne olursa olsun, Osmayı, ge- ride kalan sekiz aylık süre bir parça politikaya alıştırmış, tecrübe sahibi etmişti. Genel Sekreter birden kendi- ni topladı, gülümsiyerek, bir başka suali şu şekilde cevaplandırdı. — Bu konuda fazla birşey söyle- meğe, hattâ, her hangi birşey söyle- meğe yetkili değilim. Zira, (Genel Sekreter olarak şahsi fikrim partiyi ilzam eder Bunları söyledikten sonra da bir gözünü kırparak, gazetecilerden pek dostu olan birine baktı ve ilâve et- 1 "— Mi TUZ, ln manın üzerinde söz söylemek istemediği konu, Y.T. P.ileA.P.nin ia yavaş öğreniyo- A.P. Genel Merkezi İspanyada şato AKİS, 23 EKİM 1961