Dünyaya Bakış İ Geride bıraktığımız hafta başında, yalnız Fransa, ya da Batılılar değil, bütün dünya çok korkulu bir rüya gördü. Dört asi general bir kadar da albay Cezayir şehrindeki paraşütçü birliklerin başına geçe- rek De Gaulle'e karşı isyan bayrağı açtılar. Asiler, dört gün tamamı tamamına dört uzun gün. Paris hü- kümetinin otoritesini hiçe sayarak Cezayirde nl hakim oldukları gibi, bir ara anavatanın idaresini ele geçirmeyi bile düşündüler. Fakat bereket versin ki asi generallerin saltanatı dört günden fazla sürmedi. De Gaulle'e bağlı kalan kuvvetler önce Ceaayirta batan kesimlerinde, sonra da Cesayir şehrinde asillere karşı ha- rekete geçtiler, isyanı bastırdılar, hükümet otoritesine mi e yakaladılar Şimdi bütün dünya. büyük bir merakla, asi subayların yargılanmasını bek- liyor. Asi subayların bu yargılama sırasında pek bilin- medik şeyler söyleyecekleri sanılmalıdır. Zaten söy- leyeceklerinin en önemli taraflarını, daha isyanlarının İ şafakla beraber ele getirdikleri Cezayir radyosundan açıkça, pervasızca ilan etmişlerdir: İs- yanın sebebi, Cezayir meselesidir. Cezayir herşeye, hatta De Gaulle'e rağmen, Fransız kalmalıdır. Asi subayları, göre De Gaulle, hem de ordu tara- fından Cezayir davasını çözmek için işbaşına getirilen De Gaulle, ordunun bütün ümitlerini boşa çıkarmıştır. Çünkü ikinci bir Dien Blen Fu bozgunuyla karşı kar- -ıya kalmak istemeyen Fransız ordusu,1953 Mayısın- da kendisini en iyi anlayacak adam sandığı De Gaul- le'ü işbaşına getirmek için ayaklanmıştı. Halbuki De Gaulle ,işbaşına geçtikten sonra, Cezayir meselesini parlak bir askeri zaferle değil, barışçı yollarla çözmeye kalkışmıştır. Cezayir halkına kendi geleceklerini ka- rarlaştırmak hakkını tanıdığını, bu hakkı yakın bir gelecekte kullanacaklarını söylemiştir. £ Bütün (bunlar yetmiyormuş gibi, bu hakkın ne zaman ve nasıl han şartlar altında kullanılacağını birlikte kararlaştırmak için. Cezayirli omilliyetçilerle görüşlere girişmek üzeredir. Sayıları bir elin beş parmağını aşmayan asi ge- nerallerin şaşkınca giriştikleri hareket şu satırların yazıldığı sıralarda, tam bir başarısızlıkla sonuçlanmış bulunuyor, Cezayirdeki askeri isyanın sonucu 1953 Mayısındakl isyanın sonucundan çok farklıdır. Hatır- larda olduğu üzere, 1958 ayaklanması yalnız o sıralar- daki Fransız hükümetinin düşmesine değil, aynı zaman- da Dördüncü Cumhuriyetin yerini yepyeni bir Beşinçi Cumhuriyete bırakarak tarihe karışmasına, en önemlisi. De Gaulle'ün işbaşına gelmesine yol açmıştı. Halbuki son isyan denemesi İködarın değişmesine yol açmak söyle dursun, İktidardaki idarecilerin bu arada De Gaulle'ün durumunu, içeride ve dışarıda alabildiği- ne kuvvetlendirmiştir. Üç yıl arayla İm iki isyan denemesinin bu ka- dar farklı sonuçlara ulaşmasının sebebi nedir ?Bu- sorunun cevabını Fransız halkının “Cezayir meselesin deki görüşlerinin artık iyice belirmiş olmasında aranmalı- AKİS 1 MAYIS 1961 Sonrası gerekir. 1958 isyanı patlak verdiği zaman bu isyana katılan birlikler son isyana katılanlar kadar çok de- gildi. Böyle olduğu halde o zaman ayaklanan birlikler istedikleri sonucu alamamışlardır. Çünkü ayaklanmalar geniş halk kitleleri tarafından da destekleniyordu. Bukitleler,o sıralarda işbaşına Cezayir'in Fransız kalmasını sağlamaktan çok Fransada Cezayir mesele- si yüzünden sürüp giden siyasi iktidarsızlığın önüne geçecek kuvvetin bir lider arıyorlardı. Halbuki De Ga- ulle işbaşına geçtikten sonra durum tamamen degiş- miştir.Bugün Fransız vatandaşları siyasi bir istikrar sızlıktan şikayetçi değillerdir.Belki tam tersine, De Gaulle ve yardımcılarının zaman zaman gereğinden fazla istikrar taraflısı kimseler olmasından şikayet etmektedirler.Fakat buna rağmen şaşkınca bazı ha- reketlere girişen aşırı sağcılar ve iç düzenin karışma- şında kendileri için sayısız fırsatlar gören komünistler istisna edilirse, Cezayir meselesi çözülmeden De Gaul- le'ü işbaşından uzaklaştırmak Fransada bugün kim- senin aklına gelmemektedir. 1953 isyanı patlak verdiği günlerde Fransız halkı Cezayir çıkarmasının nasıl aşılacağı konusunda açık bir fikir sahibi değildi. aradan geçen 3üç yıl Fransızların bu konudaki görüşlerini olgunlaştırmıştır. artık fran- sada Cezayirin Fransız kalmayacağına, yıllardır anavata- nın her türlü kaynaklarını sömüren Cezayir savaşının başarıyla sona ereceğine insanların sayısı pek azalmış- tır. De Gaulle, Fransızların çoğuna, Cezayir meselesine barışçı yolların ve en iyi şekilde çözecek adam olarak görünmektedir. İşte bu yüzdendir ki geçen haftanın başlarında Cezayirde yeni bir isyan çıktığı haberi ah- mınca Fransız vatandaşları tek vücud halinde De Ga- ulle'ün etrafında toplanmamışlardır. Üç yıl içindeki bu büyük değişikliğe rağmen, asi generaller cani olup da yeni bir isyan denemesine gi- rişecek cesareti kendilerinde bulabilmişlerdir.? Aslında bu bir cesaret değil bir cürettir ve ne yazıkk ki asi ge- narallere bu cüreti veren De Gaulle'ün davranışları olmuştur. Cezayiri başarılara götürecek yolda ilerle- mekle beraber, De Gaulle yeteri kadar hızlı yürüme mektedir. Eğer böylesine yavaş yürümeye devam eder- ler. Dördüncü Cumhuriyeti tarihe karıştıran siyasi hu- zursuzluklar beşinci Cumhureiyete de kötü günler yaşa- yacaktır. Nitekim son isyan bu huzursuzlukların ufuk- ta belirdiğini gösteren ilk işarettir. Eğer bunu yenileri- nin takip etmesini istiyorsa De Gaulle elini çabuk tutmalıdır. Diğer yandan, isyanın yalnız Fransızlar için değil, aynı zamanda Cezayir milliyetçileri için de korkulan bir rüya olduğunu unutmamak gerekir. eğer isyan başarı kazanıp Fransada Cezayir meselesinin savaş alanların- da çözülmesini isteyen bir askeri hükümet kurulsaydı, Cezayirli milliyetçiler bugün o kadar yaklaşmış görün- dükleri gayelerine ulaşmak için yeniden yola başlamak zorunda kalacaklardı. Bu bakımdan, Cezayirli milliyet- çiler de ellerinden geldiği kadar De Gaulle'ün işbaşında kalmasına yardım etmelidirler. Aksi halde sonuç bü- tün dünya için hüsran olacaktır. 27