ne başkaldıran bir kişinin savaşı et- rafında dönmektedir. Yeni gerçekçi- liğin anahtar filmlerinden Viaconti'- nin "La Terra trema - Yer Sarsılı- yor"u | hariç, İtalyan filmlerinin 'hiç birinin dokunmadığı (o toplumsal bir yarayı seçen Rosi, bir gerilim hava- sının dış görünüşü altında toplumsal çevreyi kusursuz merceğin incele- mesinden geçirmektedir. "La Sfida- Meydan Okuma", sinema edebiyatın- da üzerinde hayli durulan bir filmdir. Rosi'nin ikinci filmi 1 Magliari- Kü- lerini aynı ustalıkla ve hızlı tempoy- la perdede canlandırmaktadır. Yeni İtalyan sinema kuşağı da gerçekçiler gibi İkinci Dünya Sa- vası ve karsı koyma hareketi ile ya- kından ilgilenmektedirler. Yenilerin en başarılı filmlerinden üçü bu ko- nuyu işlemektedir. Mesela üzerinde çok söz söylenen. Valerio Zurlini'nin "L'Estate Violenta-Çarpıcı savaşın son yılında orta yaşlı bir kadınla delikanlı sevgilisinin dramım ele almaktadır. Visconti'nin "Senso- Günahkar oGönüller'inin dokusuyla eşdeğerli bir dokuya sahip "L'Estate Violenta", yıkılmak üzere olan fa- şizmin gölgesinde, bir aşk serüveni- nin ardından o yılların İtalyan ger- çeğini vermektedir. Zurlini'nin ikinci filmi "La Ragazza con la valigia- Çan- talı Kız" da bir aşk hikayesidir, An- cak bu genç sinemacının ' “L'Estate Volenta" ile yaptığı çıkışı bu filmin sürdürdüğünü söylemek güçtür. Florestano Vancini de, "Çarpıcı Yaz"ı takip eden 1943 sonbaharın- daki Perrara'da bir yandan , faşist- lerin ölüm dirim savasında birbirleriy- le çatışmaya kadar varan son çaba- larının, bir yandan da kurtuluş hazır- lıklarının üzerine eğilmekte ve fil- mi "La lunga notte del '43-'43 ün En Uzun Gecesi"nde bütünüyle bu çe- kişmeleri, bu tedirginlikleri vermek- tedir. Yenilerden bir bölüğünün fa- şizm hakkında kesin bir (yargıya varmaktan kaçınmalarına karşılık, Vancini, genç kuşak içinde faşizmin en amansız yericisidir. Ortaya koy- duğu filmi dramatik gelişim yönün- den kusursuzdur. kusursuzlukta genç İtalyan yazarlarından Pasoli- ni'nin senaryonun yazımına katılma- sının da büyü ardır. Vancini'den sonra gelen Gillo La tecoryo'nun (o “Kapo"su -da " İkin Dünya Savaşının 'Sonlarına - doğru, toplama (kamplarında umutlarını kaybetmemesini bilmiş , insanlara karşı yakılmış bir ağıttır. Kamp ida- recilerine satılmış bir kadının,gide- rek ouyanıp gerçeğin hangi yanda AKİS, 24 NİSAN 1961 Yaz"ı,. TUTARIND | SON PARA a olduğunu sezmesi ve kamptakilerin hayatlarının kurtulabilmesi için ken- dini feda etmekten kaçınmaması, te- kelci rejimlere, bir hayli de yüklenir lerek işlenmiştir. Mauro Bolognini'nin yeni kuşak sanatçıları arasında ayrı bir yeri Veniler içinde adım en çok duyurmuş olanı odur. Bunu, hem filmleri! okluğuna, sert yargılardan kaçınmış olmasıyla 200000 RA A PARA prodüktörlerin güvenini daha kolay sağlamasına borçludur. En güçlü fil- mi "II Bell Antonio-Güzel Antonio" olsun, öbür filmleri olsun, Bologni- ni'nin bir hükme varmaktan kaçı- nan bir gözlemci olduğunu ortaya koymaktadır. Buna kargılık, akıca anlatışı, sağlam sinema bilgisiyle filmlerinin dâima belirli bir seviye- nin üstünde kalabilmesini başarmak- tadır. 29