SİNEMA Filmcilik İtalya: 1961 İkinci Dünya Savaşı o sonrasındaki İtalyan sineması, yeni gerçekçi ustaların elinde en parlak devresini yaşamış, De Sica - Zavattini çiftinin soluk tükettikleri son filmleri "II Tetto - Yuvasızlar"la da yeni gerçek- çilik, ölü bir devreye girmişti. En- düstri, bu arada bir kere daha sana- ta hakim olmuş ve bir zamanların kg telefonlu filmler"i inin yerleri- ni a tarihi uydurmacılıklar ve incir çekirdeğini doldurmıyacak abur cuburlar almıştı. m sinema ustaları birer birer da- gılmışlar, elleri boş, biraz da küskün, köşelerinde bekliyorlardı. o Prodük- törlere göre, yeni gerçekçiliğin altın çağı artık geçmişti. yirci kara filmler istemiyordu. Ros- selini Hindistana gitmişti. De Sica kendine klâsik bir yaşlı çapkın tipi uydurmuş, her sınıf filmde bu tipi sürdürüyordu. Castellani ile Viscon- ti daha pembe bir gerçekçiliğe kay- mışlardı. Germi de, De Sica'nın izin- de yürüyor, filmlerde oyuncu olarak yer alıyordu. Bu susma ve durakla- ma süresi, geçen iki yıl öncesine ka- dar böylece sürüp gitti. Ustaların arkasından gelen yeni kuşak rejisörlerinin oyeni baştan ve üstelik gerçekçiliğe doğru yönelme- leri, susup bir köşeye çekilmiş olan- ları da ayaklandırdı ve 1959 dan bu Valcrio Zurlini En iyilerinden 28 yana İtalyanlar, tekrar "zorlu" film- lerini, Rosselini "India", "II Generale della Rovere" ve "Viva I'Italla" ile; "Era notte a Roma", Antonioni "L'Awentura" ve "Notte", Visconti "Rocco e İ suci fratelli", Castellani “Nella citta l'inforno"yu birbiri ar- kasına verdiler. Yeniler gelince Bu ünlü ustaların yanı Ara genç ku- şağın temsilcileri de vardı. Fran- cesco Maselli "II Delfini", Damiano Damiani "TI Sicarlo" ve "TI Rosetto". Francesco Rosi "La Sfida" ve "TI Mag liari", Valerio Zurlini "Estate Viç- lenta" ile "La ragazza con la vall- gia", Florestano Vancini "La lunga notte del "45", Gillo Pontecorvo "ka- po", Mauro Bolognini "Bell Anto- Giornata Balor- "“ filmleriyle hem beklenen hem de Höklelmöyel ya yaparak dik kati üzerlerine çektile Ustaların' köşelerine çekildikleri, zefielerii de kendilerini ağırdan ağırdan hazırla- dıkları bu dönemde İtalyada, sıra- dan filmler yapımı ortalığı adeta is- tilâ etti. Günlük yaşamanın daha çok tatlı yanlarını alan, yer yer de ko- mediye kaygın gülünçlü filmler aldı yürüdü. Ama prodüktörler bunun da geçici bir moda olduğunu, seyircinin bundan da çabuk bıkacağını biliyor- lardı. O yüzden çeşni değişikliği o- lur düşüncesiyle yine ön plânda sağ- lanacak geliri gözeterek daha cesur konulara el atmayı uygun buldular. Bunun sebepleri arasında köklü bir sinema eğitimi olan İtalyan seyirci- sinin baskısıyla genç kuşak rejisörle- vardı. Bir İtalyan film göre yeni gerçekçilik “iyi duygularla, o ihtilalci umutların kanşımı"ydı. Yeniler bu iki unsurdan 'İyi duyguları" arka plâna atıp "ih- tilalci umutlar"a sarılmışlardı. Bü- tün güçleriyle toplumun kalıplaşmış kurallarına sal diriyorlardı. Bu yolu ve çığın açan, bizde en kötü filmi olan "La Donno del Giorno - Günün Kadını" ile tanıdığımız Francesco Maselli oldu. Maselli'nin rejisörlüğünü yaptığı ilk konulu film, "L'Amore la ettta - Şehirde Ask"ın "Catertna'nın hikâ- yesi” başlıklı bölümüdür. Evlilik dı- şı çocuğunu terkeden bir köylü ka- dının Romada geçirdiği korkunç bu- nalımın olayın kahramanıyla beyaz perdeye uygulanışıdır. e Zavattini'nin başarılı ve usta işi senaryosunun da yardımıyla Maselli bu ilk filminde büyük bir üslüp ustası olduğunu is- patladı. "Gli Sbanditi - Haydutlar", kuzey İtalyadaki karşı koyma hare- Francesco Maselli Öncü ketini psikolojik açıdan inceleyen konusuyla aynı yargıyı doğruladı. Son filmi "I Delfini'de küçük bir tafra şehrinin güçlüklere yan çizen korkak gençliğinin odavranırlarını dile getiren Maselli, İtalyan' ya rinin geleceğe e . bakanl en- hazım gelmekte Damiano Damiani'nin ikinci fil- mi "II Sicario - Kiralık Katil" bu yı- lın başlarında gösterilmeye başlandı. İlk filmi "Rosaetto -Dudak Boyası" dan sonra Damiani'ye İtalyanın Hit- chcock'u damgasını vurmak isteyen- ler, yeni filmi "II Sicario - Kiralık Katil"de bu iddialarını pekiştirecek güçlü bir delil ele geçirmişlerdi. Ger- çekten de filmin dış görünüşü bu hükmü' desteklemektedir. Ama Da- miani'ye bakılırsa, polisiye bir'film çevirdiği okanısında değildir. "İki filmimde de cinayet bulunuşu sade- ee bir tesadüf. Toplumun türlü bas- kısıyla-bunalmış çağdaş insanın ha- yatını , sinemaya aksettirmek ama- cındayım" demektedir, fici filminin senaryolarını da Zavattini ile birlik- te, yazmışlardır. akımından Amerikan tesirinde oluşu, ilk bakışta Hitchcock ile aralarında bir müna- sebet görenleri haklı çıkarmaktadır. Yalnız, bu benzerliğin biç bir zaman dıştan ilçe doğru yürümediği ve dışta kaldığında bir gerçektir. Damiano Damiani de Maselli ile birlikte top- lum kurallarına saldıran gençlerin en önemli kişilerinden biridir. Öbür "saldırganlar" ntonioni ile Emmer'in . yanlarında yetişmi Francesco Rosi, "La Sfi- da - Meydan Okuma" ile ansızın fa- kat yine da haklı bir ün kazandı. Film sebze fiyatlarını keyfince A- yarlayıp sebze yetiştiricilerine zorla kabul ettiren bir toptancının tekeli- AKİS, 24 NİSAN 1961