İeyen kafalarda belirdi. Gerçekten, 1924 Anayasasının 1946 ile 1950 yıl- ları arasındaki dEvrede mükemmel bir şekilde işlediği o unutulmamalıdır. Bu da göstermiştir ki 1924 Anayasa- sı Demokrat Parti işbaşına geçtiktin sonra iyi istememişse, bunun gerçek sebebi Anayasa dışında kalmaktadır 1950 yılından sonraki odurumun so rumlusu "Suçsuz Anayasa" değil, Tiirkiyede işleri ele alan ve "komite ci" likten devlet em yüksel meyi beceremeyen, ve ahlâk anlayışları sakat, çete an dü- şük idarecilerdir. 27 Mayısın hemen ertesinde yeni Ur Anayasa hazırlamakla görevlen- dirilen Sıddık Sami Onar, bu gerçeği görmekte büyük güçlük çekmiş ve bütün suçu, aslında Wesminster tipi bir parlamenter rejimi pekâlâ düzen- leyebilecek bir Anayasa olan 1924 A- nayasasma yüklemek istemiştir. Bu bakımdan, Sıddık Sami heyetinin ça- lışmaları sonunda ortaya çıkan eser. gene Anayasa Komisyonunun genç üyelerinden birinin, Münci Kapaninin deyimiyle, "Türkiyenin bugün içinde bulunduğu şartlatın ve karşılaştığı iktisadi ve sosyal güçleştirecek bir olmaktan öteye gi- dememiştir. Fakat Kurucu Meclisin bir tarih profesörünün başkanlığın- daki Anayasa Komisyonu, gerçekleri Hukuk imparatorundan daha iyi görmeyi becerdiği için, şimdi emin adımlarla, doğru yolda ilerlemekte- ir. kuk çerçeve" Mütevazi bir hoca Anayasa Komisyonunun kır saçlı, fakat genç ve dinç başkanı Enver Ziya Karal 1906 da Üsküpte dünyaya geldi. Babası (OÜsküpün tanınmış iş adamlarından müteahhit Ağalı Meh- met, annesi Zeynep Hanımdır. Enver Ziya küçüklüğünü, ilk tahsil çağına kadar Üsküpte ailesinin yanında ge- çirdi. O sırada Balkan Harbi patlak verdi. Annesini ve babasını bu harp- te kaybeden Enver Ziya, artık Üs- küpte kalaanâzdı. Akrabaları ile bir- likte İstanbula göç ettiler. Küçük En- verin tahsil çağı gelmişti. Ortaköy İlkokuluna kaydettirildi. Çalışkan bir talebeydi. Hiç sınıfta kalmadan ilko- kulu ve ortaokulu bitirdi. Lise tahsi- li için 1925 yılında Edirneye gitti. Pa- rasız yatı! okuyordu. Bu çalışkan talebenin, tahsil sırasında iki şeye fazlaca sevgisi vardı: Biri tarih, di- geri futbol. Tarih derslerinden başını alamıyordu. Tarihten artan vaktini de futbola vermekteydi. Edirne lise- sinin futbol takımı kaptanlığını yap makta, idare işleri ile de kulüp baş- kam olarak ilgilenmekteydi. AKİS, 20 ŞUBAT 1961 1928 yılında Edirne bir derece ila bitirdi. Çalışkanlığı şansına yardımcı olmuş, Fransada tarih tahsili yapması imkânı sağlan- mıştı. 5 yıl Fransada kaldıktan son- ra İstanbula döndü ve Üniversitede tarih dersleri vermeğe başladı. 1933 ten 1940 yılma kadar bu görevine de vam eden Enver Ziya, 1040 ta Anka raya geldi, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinde görevine devam etti. Bu arada Türk inkılap Tarihi ile il- gili denemeler yazmakta ve yayınla- maktaydı. Daha çok, Osmanlı İmpa ratorluğunda yenilik hareketiyle ilgi- leniyordu. Enver Lisesini iyi Ziya Karal 1944 yılında, YURTTA OLUP BİTENLER İnkılâbın Anayasa Komisyonuna baş- kanlığı uygun görüldü. Enver Ziya Karal evlidir ve iki kız çocuğu vardır. Sabahın saat seki- zinden akşamın sekizine kadar fası- lasız çalışan Başkan, bitirdiğimiz haftanın sonunda (o vakitsizlikten şi- kâyet ediyordu. Çetin meseleler Aslında bunda (o şaşılacak bir cihet yoktur. Anayasa komisyonunun bütün Üyeleri aynı dertle malüldür- ler, ki, Beşiktaş maçlarına gidebilen Karal Başkanlık sıfatı dolayısıyla ay- rıca yüklüdür. Birinci oCumhuriyet tarihini en iyi bilen insanların başın- da gelen Enver Ziya Karal, şimdi Emin Paksüt Enver Ziya Karalla beraber “Yürüyelim arkadaşlar..." öğretim üyesi olduğu Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesine Dekan seçildi. Üç yıllık Dekanlık görevinden sonra 1948 de Ankara üniversitesi Rektör- lüğüne getirildi. 1950 ye kadar Rek- törlük yaptı. Ayrıca, Siyasal Bilgiler Fakültesiyle Harp Tarihi Akademi- sinde de dersler verdi. Siyasal Bilgi- ler Fakültesinde İnkılâp Tarihi Ens- titüsünün kurulmasına önayak oldu. Atatürkün Selanikteki evinin müze haline getirilmesinde d» Enver 2lya Karaim şahsi gayreti en büyük rolü oynadı. Dil ve Tarih - Coğrafya Fa- kültesinde öğretim üyeliği görevine devam ederken, bilhassa yakın çağ tarihindeki genig bilgisi dolayısıyla İkinci Cumhuriyetin kurulusuna ça- lışkan bir işçi olarak katılmaktadır. Bu çalışkan a karşılaştığı mese- leler, Oyla kolayca çözülecek gibi de- ildir. ka bütün güçlüklerine rağmen, alt komisyonlarda çalışan yardımcılarının gayretiyle, bunların büyük bir kısmı şimdiden kesin birer hâl çâresine , bağlanmıştır. Mesela, yasama ile yürütme organla rı ara- sındaki münasebetler aşağı yukarı tanzim edilmiş, Türkiyenin şartları- nın gerektirdiği kuvvetli bir yürütme organı kurulmuştur. Bunun yanısıra yasama organının yapısı da ana hat- larıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. ikinci Cumhuriyetin yasama, organı 9